Ankara Ak Parti 26. İstişare Ve Değerlendirme Toplantısı

Ak Parti 26. İstişare Ve Değerlendirme Toplantısı

08.10.2017 - 18:00 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (3) "Dün itibariyle adımı atılan, bu sabah ise uygulamaya başlayan süreç şu anda devam ediyor ve herhangi bir sıkıntı olmadan Özgür Suriye Ordusu ile beraber bizim de desteğimizle oradaki gayret, sakin bir şekilde devam ediyor. Mesele, İdlib'de planlanan bu stratejiyi hayata geçirmek" "En doğudan Akdeniz'e oluşturulmak istenen bir terör koridorunu biz bozmak mecburiyetindeyiz, buna müsaade edemeyiz. Eğer biz buna müsaade edersek yeni bir Kobani yaşarız, kusura bakmasınlar. Biz yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz ve bunu yaşatmayacağız" "Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. Biz, Türkiye'nin, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle köşeye sıkıştırılmasına izin vermeyeceğiz" "Bize dostluk gösterene yüreğimiz de kollarımız da sonuna kadar açıktır. Bize husumet besleyenlere sözümüzü ise burada bir kez daha tekrarlayayım, bir gece ansızın gelebiliriz"

Ak Parti 26. İstişare Ve Değerlendirme Toplantısı

AFYONKARAHİSAR (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün itibariyle adımı atılan, bu sabah ise uygulamaya başlayan süreç şu anda devam ediyor ve herhangi bir sıkıntı olmadan Özgür Suriye Ordusu ile beraber bizim de desteğimizle oradaki gayret, sakin bir şekilde devam ediyor. Mesele, İdlib'de planlanan bu stratejiyi hayata geçirmek." dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Afyon NG Güral Termal Otel'de gerçekleştirilen 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin güneyde Cerablus'a ardından Er-Rai'ye hemen arkasından da Dabık'a kadar indiğini belirtti.

Durmadan güneye doğru devam ettiklerini ve El Bab'a da girdiklerini anımsatan Erdoğan, "El Bab'a inince bazıları iyice tutuştu. Halbuki biz buralarda kiminle mücadele ettik? DEAŞ'ın kendisiyle mücadele ettik, buraları DEAŞ'tan temizledik. Dünya bir taraftan DEAŞ ile ilgili bize fatura keserken biz DEAŞ ile burada mücadele veriyorduk. Teröristlere bunlar ücretsiz silah verirken biz ücretimizle dahi bunlardan silah alamıyorduk ama mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürdük ve 2 bin kilometrekarelik alanı güvence altına aldık. 100 bin civarında buradan ayrılmış olan Arap kardeşlerimiz geldi, kendi topraklarına yerleşti." diye konuştu.

Haberin Devamı

Erdoğan, terör örgütlerinden boşalan bölgeye vali tayin ettiklerini, buralarda hastane ve okul çalışmaları yaptıklarını, bunu hala devam ettirdiklerini söyledi.

"Her an bizim sınırdaki illerimiz tehdit altındadır. Hatay'dan al gel Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin bütün buralarda bir tehdit var. Eğer biz tedbirimizi almayacak olursak bugün üç, beş, on, yirmi havan topu geliyorsa yarın başka bombalar buraya inmeye başlardı." diyen Erdoğan, angajman kurallarını uygulamak suretiyle gerekli dersleri verdiklerini ve karşı tarafı sindirdiklerini ifade etti.

- "İdlib'deki çatışmasızlık bölgesi

Şimdi ise olayın daha farklı bir boyuta doğru ilerlediğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halep'ten kimler kaçmak zorunda kaldı? Oradaki kardeşlerimiz. Halep nedir? Ya Halep bizim kardeşlerimiz. Bugün Gaziantep'e bak orayı Halep'ten ayıramazsın, hep bunlar içi içedir. Halep'teki o insanlar o varil bombalarının altından mecburen İdlib'e kaçmak zorunda kaldılar. Bugün milyonlarca insan İdlib'de ama her an yine tehdit altındalar. Öyleyse bize düşen bir görev de İdlib idi ve Astana'da bunun çalışmalarını yaptık. İran, Türkiye, Rusya bu çalışmaları yaptık. ABD de büyükelçilik seviyesinde bunlara katıldı. Alınan kararları şimdi biz İdlib'de uygulamaya koyduk. Neydi o? Çatışmasızlık bölgesi. Öyleyse bu bölgenin korunması nasıl olacaktı? İşte dışarıda Rusya içeride de Türkiye olarak biz Özgür Suriye Ordusu ile bu çalışmayı yürütüyoruz. Dün itibariyle adımı atılan, bu sabah ise uygulamaya başlayan süreç şu anda devam ediyor ve herhangi bir sıkıntı olmadan Özgür Suriye Ordusu ile beraber bizim de desteğimizle oradaki gayret, sakin bir şekilde devam ediyor. Mesele, İdlib'de planlanan bu stratejiyi hayata geçirmek."

Haberin Devamı

- "Yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz"

Erdoğan, İdlib ve Afrin'in Türkiye ile iç içe olan yerler olduğunu, buralarda var olan sıkıntıyı gidermek zorunda olduklarını dile getirdi.

PYD/YPG denilen terör örgütünün sıradan bir örgüt olmadığını belirten Erdoğan, "En doğudan Akdeniz'e oluşturulmak istenen bir terör koridorunu biz bozmak mecburiyetindeyiz, buna müsaade edemeyiz. Eğer biz buna müsaade edersek yeni bir Kobani yaşarız, kusura bakmasınlar. Biz yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz ve bunu yaşatmayacağız. Gerçek hak sahibi olanlar buralardan sürülmüştür. Hak sahipleri de yerlerine gelecek. Bizim bu topraklarda gözümüz yok. Oraların gerçek sahipleri de yerlerine yerleşsin istiyoruz, derdimiz bu. Aynı durum Irak için de geçerlidir. Kuzey Irak yönetiminin referandum adımı Irak ile birlikte tüm bölgede bitip tükenmek bilmeyecek çok kanlı, çok can acıtıcı ve hepsinin de sonuçları bizi ilgilendirecek bir sürecin başlangıcı anlamına geliyor." şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimlikleri herkesçe malum olan bir takım ellerin bölgeyi, burada yaşayan herkesin felaketine yol açacak şekilde yeniden dizayn etmeye çalıştığını vurguladı.

Telafer'de daha önce yarısı Sünni yarısı Şia 400 bin Türkmenin olduğunu, bu insanların tehdit altında Telafer'i terk ermek zorunda kaldıklarını anımsatan Erdoğan, şu anda Telafer'de 8-10 bin civarında Türkmenin olduğunu ifade etti.

- Ensar ve muhacir kültürü

Haberin Devamı

Bu kişilerden yaklaşık 100 binin değişik yollarla Türkiye'ye geldiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bütün bunların üzerinde durmak bizim için bir görev değil mi? Efendim, şöyle, böyle diyorlar. Kardeşlerim ne derlerse desinler. Biz ensar ve muhacir kültüründen gelmiş bir medeniyetin mensuplarıyız. Bunu bir defa böyle göreceğiz. Kılıçdaroğlu şöyle demiş. Kılıçdaroğlu ne derse desin, HDP şöyle demiş, ne derse desin. Hakk ne diyor biz ona bakacağız ve yola da böyle devam edeceğiz. Umutmayalım, ta Hint Yarımadasına üç beş tane mazlumun ahını dindirmek için kadırgalarını gönderen ecdadın mensupları, torunlarıyız. Öyleyse duramayız. İmkanımız neye el veriyorsa biz buna duyarsız kalsak bile göz göre göre gelen kötü sonuçlardan kurtulamayız. Bölgesel yönetimi kararından döndürmek için başlattığımız ve başlatacağımız yaptırımları eleştirenler yarın gerçekten çok büyük felaketler yaşanmaya başladığında acaba nasıl bir çözüm öngörüyorlar. Lütfetsinler de bunu da bilelim. Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar için oturdukları yerden ahkam kesmek elbette çok kolay."

Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bölgdeki kanaat önderleriyle bir araya geldiğinde istisnasız hepsinin ülkeye bağlılıklarının tam olduğunu ama bazılarının da kafalarında soru işaretleri bulunduğunu gördüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bölgenin bağrına saplanan referandum hançerini birileri Kürtlerin hakkı kılıfıyla pazarlamaya çalışıyor ve buna da müşteri buluyorsa yapmamız gereken çok iş var demektir. Suriye'de kurulmaya çalışılan terör kantonlarına en küçük bir muhabbeti, en küçük bir olumlu yaklaşımı olan zihnini ve gönlünü bölücülük fitnesine kaptırmış demektir. Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. Biz, Türkiye'nin, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle köşeye sıkıştırılmasına izin vermeyeceğiz. Saldırıları kendi topraklarımızda karşılamak yerine bizzat kaynağında bu sorunları çözme stratejimizi adım adım hayata geçiriyoruz. İşte Fırat Kalkanı bunun ilk adımıydı. Şimdi İdlib'de az önce ifade ettiğim operasyon yürütülüyor. Bize dostluk gösterene yüreğimiz de kollarımız da sonuna kadar açıktır. Bize husumet besleyenlere sözümüzü ise burada bir kez daha tekrarlayayım, bir gece ansızın gelebiliriz."

Erdoğan, cephedeki yetkililerle sürekli irtibat halinde olduklarını ve bilgi alışverişinde bulunduklarını belirterek, gelişmelerin sonunun hayırlı olacağını aktardı.

Türkiye genelinde devam eden kongre süreçlerinin büyük kongreyle nihayete ereceğini dile getiren Erdoğan, alınan neticelerle 2019 seçimlerinde partinin yükünü omuzlayacak teşkilatın da kesinleştirmiş olacağını söyledi.

Erdoğan, 2019'un mart ayında gerçekleşecek mahalli idareler seçimlerinin çok iyi neticelenmesi gerektiğine işaret ederek, "Mahalli idareler seçimlerinden ne kadar güçlü çıkarsak, kasım ayındaki milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine o kadar morali yüksek gireriz. AK Parti'nin mahalli idareler ile milletvekili seçimlerindeki oy oranları arasında daima bir fark bulunduğunu biliyoruz. Amacımız bu farkı mahalli idarelerdeki oylarımızı yukarıya doğru çıkartarak kapatmaktır. Aksi taktirde mecliste sıkıntıya düşeriz." ifadelerini kullandı.

Bu silsilenin en tepesinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Biliyorsunuz yeni sistemde yürütme tamamen cumhurbaşkanlığına geçiyor. Dolayısıyla bu seçimde sadece bir cumhurbaşkanı seçimleyecek, onunla birlikte hükümeti, üst düzey bürokrasiyi ve icraya yönelik tüm kararları da belirleyen bir tercih söz konusudur." dedi.

Erdoğan, eğer cumhurbaşkanlığı seçiminde arzu edilen netice alınamaz ise diğer başarıların da havada kalacağını belirterek, boşa geçirilecek tek bir saniyenin olmadığını ve kendisi de dahil olmak üzere herkesin çok çalışması gerektiğini kaydetti.

- "Mesele kemiyet değil, keyfiyet meselesidir"

Hizmetler çalışmalarına ara vermeden devam edeceğini dile getiren Erdoğan, "Gidemediğimiz yer bizim değildir, bunu da böyle bileceğiz. Hem ülkemizin meselelerinin çözümü hem partimizin seçimlerde elde etmek isteği neticeler için hep birlikte çok çalışmalayız. Türkiye'yi 2023 hedeflerine bu kadro ulaştıracak." ifadesini kullandı.

İstişare toplantılarında yapılan sunumlar ve yöneltilen soruların, her alanda gerçekleştirilen büyük icraatların yanında çözüm bekleyen pek çok sorunun da olduğunu gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu konuda miletvekillerimizle ikili görüşmeler yaptım. Kendi illeriyle ilgili bazı sorunları benimle de paylaştılar. İnşallah bütün bu krizleri de süratle, yoğun bir şekilde aşarız ve geleceği çok daha güçlü bir şekilde inşa ederiz. Kadın kollarımız, gençlik kollarımız, aman çok gayretli olacağız. Üye sayılarımız güzel ama yeterli değil. Sayımız ne kadar fazla olursa olsun, mesele kemiyet meselesi değil, keyfiyet meselesidir. Hem krizlerle mücadele edebileceğimizi hem de hedeflerimiz doğrultusunda programlarımızı adım adım uygulama başarısını ortaya koyabileceğimizi herkese ispat edeceğiz."

- Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım ile salona geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşma sonrası, 3 gün süren AK Parti 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sona erdi.

(Bitti)