Ak Parti artık tek kale maç yapamayacak

Milletvekilliği adaylığı için CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndan istifa eden Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul 1. Bölge’den ön seçime giriyor. Sokakta hayatın çok kibar olmadığını, sokağı bilmeyenin ön seçimden çıkamayacağını savunan Salıcı, nasıl bir milletvekili olacağından, Kürt sorununun çözmüne kadar çeşitli konulara ilişkin sorularımızı yanıtladı.

CHP’de ön seçimin genel seçime nasıl bir etkisi olacak?
- Ön seçim olması heyecan verici ama Genel Başkan’ın ön seçime giriyor olması ayrı bir heyecan getirdi. Müthiş bir enerji, dinamizm ortaya çıktı. Ben bu heyecanın sandığa yansıyacağını düşünüyorum. İnsanlar genç, mücadeleci isimler parlamentoya girsin istiyor. Muhalefet milletvekillerinin AKP’liler tarafından darp edilmesinden hiç kimse memnun değil. Şiddetin parlamentoya taşınması ve muhalefetin şiddete maruz kalması insanların gururunu incitiyor. Ama artık tek kale maç yapamayacaklar. Nasıl oynamak istiyorlarsa, kendileri ile o şekilde oynayacak CHP’li vekiller ile karşılaşacaklar.

1993’te üniversitesi öğrencisi iken yazdığınız makalede “Solun hedefi yok, çözüm üretmiyor” diyorsunuz. Bugün solu nasıl görüyorsunuz?
-Sol çok mesafe kat etti. Vatandaş “CHP iktidar oldu, ertesi gün benim hayatımda ne değişecek?” diye bakar. Biz bunlara ne kadar odaklanırsak solun günlük hayata dokunuşuna o kadar çabuk şahit olacağız.
Sayın Genel Başkan dedi ki “Emeklilere iki dini bayramda, iki ikramiye vereceğiz.” Bunun gibi örnekler, CHP’ye oy vermeyen kesimler için önemli şeylerdir. Benim kastettiğim şey de buydu.
nKampanyanızda meydanlarda mücadele öne çıkıyor. Seçilerseniz Meclis’e nasıl bir yenilik getireceğinizi düşünüyorsunuz?
-Ön seçimden çıkan birçok arkadaşımız Meclis’e yenilik getirecektir. Sokağı bilmeyen ön seçimden çıkamaz. Sokakta hayat çok kibar değildir. İstediğinizi yaptırmak için mücadele verirsiniz.
CHP muhalefette kalsa bile AKP karşısında çok dişli milletvekilleri göreceğiz. Eğer Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinin değişmesi söz konusu ise orada sadece yasaların bize verdiği imkânlarla yetinemeyiz.
“Kusura bakmayın sandalye sayımız yetersizdi” gibi bir mazeretin arkasına sığınamayız. Engellemek için ne gerekiyorsa onu yapacağız. İç Güvenlik Yasası’ndaki direnç, bundan sonra siyasetin nasıl yapılması gerektiğini gösterdi.

Çözümün formülü

Sosyal demokrat kimliği ile öne çıkan biri olarak Kürt sorunu gibi konularda nasıl bir söyleme sahip olacaksınız?
Bir insan anadilinde konuşmak istiyorsa, baskı varsa, bize düşen o baskıyı kaldırmaktır. İnsanların anadilini değiştirmeye çalışmak değil. Akan kanın durması için AKP’nin iktidar, HDP’nin muhalefet olduğu formülün tutmadı. CHP iktidar, HDP muhalefet. Bu formül sorunu çözer.