Gündem Ak Parti’nin yol haritası

Ak Parti’nin yol haritası

23.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin uzunca bir süredir gündeminde tuttuğu Cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrasında Ak Parti’nin izleyeceği yol haritası gibi konularda artık tablo daha net. Özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son iki günde yaptığı açıklamalar, soru işaretlerini azalttı. Açıklamalar, Erdoğan’ın hesaplarını uzun süredir kendisinden sonraki döneme yoğunlaştırdığını gösteriyor.

Ak Parti’nin yol haritası



‘Hepimiz nefis taşıyoruz’
Erdoğan, “ara dönem” olarak nitelendirdiği Cumhurbaşkanlığı seçimi ile 2015’teki genel seçim arasında geçecek olan 10 aylık dönem için kaygılarını önceki gün ATV’de katıldığı programda, “Tabii ben hep şu tehlikeden korktum, yani insan olarak hepimiz nefis taşıyoruz, yani birilerinin tahriki, birilerinin teşvikiyle, yani Allah muhafaza böyle bir yanlışın içine düşülebilir ki bu çok büyük bir tehlike olur. Ama şu anda bizim için en önemli dönem şu ara dönem. Bu ara dönemin de süresi zaten 10 ay. Ara dönem için böyle bir tahrik olayının içine birilerinin girmesini doğrusu yanlış bulurum” diye dile getirdi.
Gelinen noktada bu kaygıların önemli ölçüde minimize edildiği anlaşılıyor.

Abdullah Gül faktörü
Politik yaşamı boyunca erken seçimlere soğuk baktığı bilinen Erdoğan, özellikle 2015 bütçesi nedeniyle 2015’teki seçimi erkene çekmeyi düşünmediklerini açıkça ifade etti.
Erdoğan’ın diğer sözlerinden de ortaya şu tablo çıkıyor:
l İlk turda seçilmeyi bekleyen Erdoğan, amacına ulaşırsa mazbatasını alıp yemin edeceği güne kadar Başbakan olarak çalışmayı sürdürecek. Bu süreçte yeni Başbakan’ın kimin olacağına odaklanacak.
l Erdoğan, Başbakan ile genel başkanın aynı isim olmasını arzu ettiğini söyledi. Buna göre, Başbakan’ın TBMM’den bir isim olması gerektiği de düşünüldüğünde, milletvekili sıfatı taşımayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş gibi isimler ara dönem için seçenek dışı kalıyor.
l Üç dönem kuralına takılacak isimlerin Erdoğan’dan sonra Başbakan olamayacağına yönelik senaryolar ise Erdoğan’ın 2015’teki genel seçim için Gül’e açık kapı bırakmasıyla önemli ölçüde etkisizleşiyor.
l Erdoğan, önceki akşam Gül’ün siyasete dönmesi konusunda, 2015’i örtülü biçimde işaret ederek, “10 aylık süreden sonra zaten Cumhurbaşkanımızın siyasete geri dönme gibi bir arzusunun olması halinde buna Ak Parti içinde kimse, ‘Niye dönüyorsun’ demez, ‘dönme’ demez. Böyle bir şey zaten mümkün değil” ifadesini kullandı. Olağanüstü bir gelişme olmaz da Gül, 10 ay sonra milletvekili seçilerek Meclis’e girerse, Ak Parti’nin kısa süre sonra yapacağı Olağan Genel Kurulu’nda genel başkanlığa da getirilebilecek.
Bu tablo, üç dönem kuralına takılacak olan ve bir sonraki dönem Meclis’te yer alamayacak Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan, Mehmet Ali Şahin, Binali Yıldırım gibi isimlerden birinin de ara dönemde Başbakanlık ve genel başkanlık için tercih edilebileceğini gösteriyor.
Ancak bu isimler için kulislerde, “Yeni dönemde vekil seçilmeyecek bir ismin partiyi seçime götürmesi düşünülmüyor” yorumları da yapılıyor. Bu isimlerle birlikte üç dönem kuralına takılmayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gibi isimlerin partiyi seçime götürme potansiyeli de sürüyor.

Ankara’daki hesaplar
l Bu takvim, Erdoğan’ın Köşk’e seçilmesi durumunda önce hükümeti kurmakla bir ismi görevlendireceğini, erken seçim söz konusu olmadığından bu ismin mevcut parlamentodan olacağını ve hemen yapılacak olağanüstü kongrede genel başkan seçileceğini, 10 aylık dönemde partiyi seçime taşıyacağını, seçimde aday olması ve seçilmesi halinde ise yeni dönemde Gül’ün partinin ve hükümetin başına geçme ihtimalinin de güçlendiğini gösteriyor. Bu ihtimali tartışmalı kılabilecek tek şey ise 2015 seçimlerinde başkanlık sistemini referanduma götürebilecek bir sonuç alınması halinde izlenecek yol. Erdoğan, seçim sonucuna göre başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine geçmeyi referanduma götürebileceklerini açıkça ifade etti.
Gül’ün bu gerekçeyle partinin başına geçmeyebileceği de kulislerde dile getiriliyor. Bu tablo, sisin büyük oranda dağılmasına rağmen, Ankara’daki ihtimal hesaplarının 2015 seçimine kadar süreceğini gösteriyor.