Akyürek ve Dinç bana bilgi vermedi

Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 35 sanığın yargılandığı davanın dünkü duruşmasında savunmaların alınmasına başlandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya İstanbul Emniyeti eski Müdürü Celalettin Cerrah, Emniyet İstihbarat Dairesi eski başkanı Sabri Uzun, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın da aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Tutuklu sanıklar İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Emniyet İstihbarat eski Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve eski emniyet Müdürü Ercan Demir de bulundukları cezaevinden getirildi. Ogün Samast ve Yasin Hayal ise tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya katıldı.

Altay, Mayıs 2006’da Trabzon’a atandığını belirterek şunları söyledi: “Benden önce görevde bulunan Akyürek de İstihbarat Daire Başkanlığı’na atanmıştı. Trabzon’da gerçekleşen operasyonlarla ilgili bana herhangi bir bilgi verilmedi. Dink’e yönelik suikast girişiminde bulunulacağına ilişkin istihbarat alındığına dair tarafıma hiçbir bilgi verilmedi. Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç makamıma gelerek ‘Bir yardımcı istihbarat elemanının (Erhan Tuncel) sorunlu olduğunu ve bilgi vermediğini, sürekli para talep ettiğini istemediğimiz bir olaya karışabileceğini söyledi. Bana bu elemanın Karadeniz bölgesindeki radikal dini gruplara ilişkin haber alma faaliyetleri yürüttüğünü söyledi. Dinç, yardımcı istihbarat elemanının, Yasin Hayal grubunun Dink’e yönelik bir eylem tasarladıklarına dair bilgi getirdiğini bana söylemedi.”

Dink’te tahliye yok

Tahliye taleplerine geçen mahkeme, tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ercan Demir ve Ramazan Akyürek’in tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme sanık Yunus Yazar hakkında da yakalama kararı çıkararak, 1 Ocak 2004 ve 19 Ocak 2007 tarihleri arasında azınlıklara yönelik tehditlere ilişkin yazılan uyarı yazılarının birer örneğini istedi.

Hayal, Dink ailesi ve Pamuk’tan özür diledi

SEGBİS’le bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanan hükümlü sanık Yasin Hayal söz alarak, “İstemdışı sarf ettiğim sözlerden dolayı Dink ailesinden ve Orhan Pamuk’tan özür diliyorum. Kullanılan silah sadece bana aitti. Böyle bir olayın içinde kullanılacağını bilseydim, Ogün’e vermezdim. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Hayal’in sözlerine üzerine Başkan Rüzgar, “Sen zaten tutuklu değil, hükümlüsün” diye karşılık verdi.

‘Cerrah’tan öğrendim’

Faruk Sarı’nın da 2006 yılında İstihbarat Şube Müdürü olarak göreve başladığını söyleyen Altay, “Faruk Sarı tarafından bana hiçbir bilgi verilmemiştir” dedi. Cinayetinin ardından İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’la görüşerek bilgi aldığını, anlatan Altay, “Tuncel’in Dink cinayeti ile ilgili olarak emniyet teşkilatında yardımcı istihbarat elamanı olduğunu Cerrah’tan öğrendim. Cerrah ile görüşme yaptığım sırada Akyürek’in de yanında olduğunu öğrenerek onunla görüşmek istedim. Akyürek’e cinayetin Hayal grubu ile ilgili olduğunu söylememe rağmen bu konuda bana hiçbir bilgi vermediği gibi İstanbul Emniyet Müdürü’ne de hiçbir bilgi vermediğini öğrendim” dedi.