Ankara "Almanya İle Türkiye Özel Bir Ekonomik İlişkiye Sahip"

"Almanya İle Türkiye Özel Bir Ekonomik İlişkiye Sahip"

09.02.2018 - 12:17 | Son Güncellenme:

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Slevogt: "Yükselen Türkiye ekonomisinde yaşanan oynaklıklar günlük hayatın bir parçası" "Türkiye'yi tanımayan uluslararası yatırımcılar için tedirginlik yaratan bu durum, bizim gibi ülkeyi bilen yabancı iş adamları için son derece normal" "Güçlü ticaret ve yatırım ilişkisi ve uluslararası tedarik zincirlerinin birbirine bağımlılığı nedeniyle, Almanya ile Türkiye her zaman özel bir ekonomik ilişkiye sahip olacaktır"

Almanya İle Türkiye Özel Bir Ekonomik İlişkiye Sahip

ANKARA (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ-SEVGİ CEREN GÖKKOYUN - Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye) Başkanı Markus Slevogt, "Yükselen Türkiye ekonomisinde yaşanan oynaklıklar normal ve günlük hayatın bir parçası. Türkiye'yi tanımayan uluslararası yatırımcılar için tedirginlik yaratan bu durum, bizim gibi ülkeyi bilen yabancı iş adamları için son derece normal." dedi.

Haberin Devamı

Slevogt, AA muhabirine, Türkiye ekonomisi ve Alman şirketlerinin ülkedeki yatırımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de Almanya merkezli 7 binden fazla şirketin faaliyet gösterdiğini söyleyen Slevogt, söz konusu şirketlerin yatırımlarının farklı sektörlere dağıldığını ifade etti.

Slevogt, Türkiye'de iş yapan ve yapmak isteyen Alman şirketlerinin kendilerine özgü yatırım planları olması gerektiğini belirterek, "Bazıları, mevcut durumu gözlemlemek ve Türkiye'nin nereye gittiğini anlamak için yatırımlarını erteliyor. Yüksek büyüme rakamına rağmen birçok yönetici, böyle bir büyüme oranının uzun vadede sürdürülebilir olup olmayacağını merak ediyor." diye konuştu.

Almanya'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğuna işaret eden Slevogt, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin son yıllarda 30 milyar doların altına düşmediğini dile getirdi.

Haberin Devamı

Slevogt, güçlü ticaret ve yatırım ilişkisi, uluslararası tedarik zincirlerinin birbirine bağımlılığı nedeniyle, Almanya ile Türkiye'nin her zaman özel bir ekonomik ilişkiye sahip olacağını, ancak Almanya'dan gelen doğrudan yatırımların, son 20-25 yıllık dönemin ortalaması olan yıllık 500 milyon avronun oldukça altında kalabileceği bir dönemin görülebileceğini söyledi.

Uluslararası şirketlerin yatırım kararlarında istikrarın belirleyici bir unsur olduğuna dikkati çeken Slevogt, "Yükselen bir piyasa olarak Türkiye, önemli derecede oynaklığa maruz kalmaktadır. Neredeyse 20 yıldır burada yaşayan birisi olarak yükselen Türkiye ekonomisinde yaşanan oynaklıkları günlük hayatın bir parçası olarak görüyorum. Bunların bazısı global, bazısı lokal etkenlerden oluşurken, Türkiye'yi tanımayan uluslararası yatırımcılar için tedirginlik yaratan bu durum, bizim gibi ülkeyi bilen yabancı iş adamları için normal ve tedirginlik yaratmıyor." diye konuştu.

- "Türkiye iki hedefe odaklanmalı"

Slevogt, Alman yatırımcıların Türkiye'nin potansiyelinin uzun yıllardır farkında olduğunu, bu çerçevede farklı sektörlere önemli yatırımlar yapıldığını belirtti.

Haberin Devamı

Beyaz eşya, finansal hizmetler, otomotiv, enerji, inşaat malzemeleri gibi sektörlere yatırım yapıldığını anlatan Slevogt, "Türkiye, bu Alman şirketlerinin, istihdam, üretim teknolojisi ve işletme yönetimi, vergi ödemelerinden fayda sağlıyor. Ayrıca bu şirketlerin doğrudan yatırımları ve ihracatları ile cari açığının finansmanını da karşılıyor." dedi.

Slevogt, Türkiye'nin dış ticaretine ilişkin olarak da şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye iki hedefe odaklanmalı. Birinci hedef, AB ile Gümrük Birliği'ni revize etmek, genişletmek. Bu sayede Türkiye büyümesine yüzde 3 katkı sağlanabilir. İkincisi ise Türkiye'nin küresel rekabet gücünü önemli ölçüde artırmak için kendine ait inovasyon eko-sistemine yönelik bir çerçeve oluşturmak. Birinci hedef orta vadeli refah üretirken, ikinci hedef Türkiye'nin iş modelini klasik bir gelişen pazardan sürekli katma değer yaratan sofistike bir ekonomiye dönüştürme ihtiyacına cevap verecektir."

Türkiye ile Almanya arasında yaşanan siyasi gerginlikleri azaltmanın yolunun karşılıklı iletişimden geçtiğini belirten Slevogt, "İş dünyası olarak, her iki taraftaki politika yapıcılarını, AB ve Türkiye arasındaki mevcut Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi için faydacı bir diyalog başlatmaya teşvik etmekteyiz." diye konuştu.