‘Kadına kas yakışmaz’ hasedi!
Bazı vücut yarışmacısı kadınlara bakıyorum, sanki photoshop’la kaslı bir erkek vücudunun üzerine kadın kafası yerleştirilmiş gibi duruyor, yalan yok. Kadınsılıktan bu derece uzak vücutlara “Kadına kas yakışmıyor” diyenlere de lafım yok. Ama kasları dozunda belirgin ve taş gibi vücudu olanlara aynı cümleyi söylemek haset etmekten başka bir şey değil! Sosyal medyada ünlü kadınları kasları için eleştirenler gözümün önünde yan gelip yatmış, abur cubur yiyorken canlanıyor nedense! Bu ara kas konusu pek gündemde.
O vücutları yapmak büyük sabır ve disiplin işi bir kere; her lokmanı hesaplamadan, sporunu düzenli yapmadan, uykunu, düzenini, tüm hayatını buna göre ayarlamadan ancak havanı alıyorsun! Üstelik vücudu en iyi noktaya getirince de iş bitmiyor, “Biraz salayım, şundan da azıcık yiyeyim, birkaç gün spora gitmeyeyim” dedin mi en başa dönmek an meselesi. Zaten aşırı irade ve süreklilik gerektirdiği için çok az kişi başarabiliyor bunu. Yani İvana Sert gibi fiziği olanlara ağız bükmek yerine “Helal” demek lazım!
Tüm istanbul burada mıyız?
Size de yaz henüz başlamamış gibi geliyor mu İstanbullu dostlar? Ben sanki yarınki seçimden sonra başlayacak gibi hissediyorum. Kime “Tatil planın var mı?” diye sorsam, “Hele seçim geçsin de...” cevabını veriyor. Kısa tatillere kaçanlar olsa da çoğumuz şehirde çakılı kaldık. İkametgahı İstanbul’da olan sorumluluk sahibi her vatandaş yarın oyunu kullanmak üzere burada olmalı malum.
Umarım aramızda “Bir oyun ne önemi var? Kullanmam” diye düşünen yoktur! Hayırlı bir seçim olsun ve geç kalan yaza içimiz rahat başlayalım inşallah...
Tatillik kitap…
French Oje’nin ‘Bir Ölüm ve Birkaç Skandal’ kitabını bir nefeste okudum. Heyecanlı, akıcı, hayatın içinden… Karakter sayısının çok olması da hafızayı epey çalıştırıyor! Devamlı, ‘O kimdi, bunun şunla bağlantısı neydi?’ diye düşünüp duruyorsunuz. Sürprizlerle dolu, bulmaca gibi bir kitap. Tam tatilde, deniz kenarında okumalık...