5 erkek arasından CEO oldu, hedefi 1 milyar TL

Şölen Çikolata’nın sahipleri Çoban ailesi eski İtalyan aileleri gibi. Kuzenler her yaz mutlaka bir ay birlikte tatil yapıyor. Aile üyeleri bayramlarda tatil yapmıyor, Gaziantep’te buluşuyorlar. Köklerine bu kadar bağlı ailenin şirketi Şölen Çikolata’nın başında ise 7 kardeşin dördüncüsü olan kız kardeş oturuyor: Elif Çoban. Ortadoğu Üniversitesi’nden şeref öğrencisi olarak mezun olmuş. CEO olmasını annesi istiyor, kendisi de istekli, aile meclisi de destekleyince 2010’da CEO’luk görevi başlıyor.
Şölen, Gaziantep’te 4, İstanbul’da bir fabrika ile üretimini sürdürüyor. Aile Gaziantepli olarak bilinmesine karşın aslında değiller. Yıllar önce Sivas’ın soğuğundan bunalan annenin ısrarıyla Gaziantep’e taşınıyorlar. Market, kozmetik derken çikolata sektörüne giriyorlar. Türkiye’nin sektörde 3. büyüğü haline gelen Şölen şimdilerde yeni bir yatırım heyecanı içinde. Çikolata sektörünün ilk ve tek kadın CEO’su Elif Çoban anlattı.

Kapasite % 20 artacak

Yeni yatırım için İstanbul’u değil de Gaziantep’i seçtiniz?

Gaziantep’te 4, İstanbul’da da 1 fabrikamız var. Gaziantep sanayi altyapısıyla üretim için ideal bir şehir. Yaklaşık 1.700 kişiyi istihdam ediyoruz. Tesislerin yıllık üretim kapasitesi 260 bin ton. Bu, çikolata sektörü için çok ciddi bir büyüklük ifade ediyor. Geçen yıl Gaziantep’te, 85 bin metrekarelik yeni tesisin yatırımına başladık. Entegre fabrikamızın tamamlanmasının ardından Antep’teki 4 tesis buraya taşınacak. Bu tesis için 100 milyon TL yatırım bütçelemiştik. Tutarı 160 milyon TL’ye çıkardık. Yeni yatırımla kapasite yüzde 20 artacak.

Yatırım tutarını neredeyse iki katına çıkarmışsınız. Kararınızda ne etkili oldu?

Kek ve bisküvi gibi iki yeni kategoriye girme hedefimiz var. Entegre fabrikamızla, özellikle gıda güvenliği alanında dünyanın sayılı tesislerinden birisi olacağız.

220 milyon dolar ihracat hedefi

Kim yiyor bu kadar çikolatayı?

100 ülkeye ihracat yapıyoruz. Şu anda Türkiye’den dünyaya en fazla çikolata ihracatı yapan firma özelliğini devam ettiriyoruz. Ucuz ürün kategorisinde değil de, fiyat segmenti olarak daha üst, premium segmente hitap eden ürün ihracatı yapan bir firmayız. Geçen yıl 188 milyon dolarlık ihracat yaptık. Bu yılı 220 milyon dolarla kapatmayı hedefliyoruz.

Büyümede sektörü 5’e katladı

Toplam cironuz nedir?

Geçen yıl sektörümüz yüzde 7 büyürken, biz yüzde 32 büyüdük. 2012’yi 540 milyon TL ciro ile kapattık. Bu yıl İSO’nun ‘En Büyük 500 Firma’ listesinde 188’inci sıradan, 134’ncü sıraya yükseldik. Bu yılı 650 milyon TL ile kapatmayı hedefliyoruz.

Şölen’in ‘ana’ fikri Zeynep Hanım’dan

5 erkek kardeşiniz var. Şirketi siz yönetiyorsunuz. Öykünüzü anlatırsanız pek çok genç kızın ufkunu açabilirsiniz…

Kurumsallaşmaya gittiğimizde dışarıdan direktörler aldık. CEO’nun ise içimizden birisinin olmasını istedik. Ben, CEO olmak istiyorum deyince bilakis erkek kardeşlerim ve babam destekledi. 5 erkek kardeşiz, ele güne ne deriz şeklinde yaklaşmadılar bu isteğime. Bu kardeşlerimin büyüklüğü... Sivas’tan 38 yıl önce Antep’e yerleşti ailem. Annem Zeynep Hanım bir gün, babama, “Sivas çok soğuk, biz sıcak bir memlekete gidelim. Hem de ticaret yapalım" demiş. Gaziantep’i istemiş annem. Çünkü o dönemde Sivas ve Gaziantep birbiriyle çok ticaret yapan iki önemli şehirdi.

‘Sörfü başardım ölsem gam yemem’

Hayatınızdaki en büyük lüks nedir? Tekneniz, yalınız var mı?

Yok. Ama en küçük kardeşim bu yıl bir yelkenli aldı. Yelkene meraklı, birlikte yelken yapalım, spor yapalım istiyor. Son üç yıldır yelken yapıyorum. İzmir’e giderdim yıllar önce, sürat yapanları görürdüm. Biz tabii kara memleketinde büyüdüğümüz için denizle çok temasımız olmazdı.

Yüzmeyi kaç yaşında öğrendiniz?

20’li yaşlarda. Boyumu geçen yerlerde yüzmeyi ise yakın zamanlarda öğrendim diyebilirim! Korkumu 6 - 7 yıl önce attım. Ama şimdi sörf yapıyorum. Çünkü hep özeniyordum onlara. Ben niye İzmir’de doğmadım, deniz memleketinde doğmadım diye hayıflanırdım. Şanslı bulurdum İzmir’de yaşayanları. Ama sörfü yaptım, başardım. Herhalde ölsem gam yemem. Şimdi dalmaya başladım. Tek yıldızlı olma yolunda ilerliyorum.

Ramazan Bayramı’na Lokkum’la giriyor

İkram ağırlıklı bir şirketsiniz… Bayram geliyor, neler hazırladınız bayram için?

Biz şu ana kadar hep Türk tüketicisine dünya damak tadını getirip yeni tatlar çıkarma gibi bir misyon üstlenmiştik. Son iki yıldır geleneksel Türk tatlısı lokumu nasıl uluslararası bir marka yapabiliriz diye çalıştık. Lokum Türkiye’de daha çok küçük atölyelerde üretilir. Bunu, hijyenik koşullarda full otomatik tesislerde daha büyük tonajlı üretelim hem de dünyaya sunalım istedik. Bunun için 6 milyon euro’luk yatırım yaptık. Bayramda en önemli sürprizimiz çikolata kaplamalı Lokkum olacak... Hedefimiz, Türk kültürünün önemli bir ürünü olan lokumu önce Türkiye’ye sonra da dünyaya sunmak. Antep fıstıklı, frambuaz, portakal çiçeği ve güllü karışık meyveli çeşitleri olacak. Lokumun yanı sıra Karim Rashid’in tasarladığı MiLanGo’nun frambuazlısı da satışa çıkacak.

‘AB’DE KİŞİ BAŞI ÇİKOLATA TÜKETİMİ 11 KG, BİZDE 2 KG’

Hangi segmentlerde büyümeyi planlıyorsunuz?

Yeni yatırımlarımızın devreye girmesiyle kek ve bisküvi kategorilerine girmeyi düşünüyoruz. Sektörde daha güçlü bir üçüncü olmak için tüm altyapıyı tamamladık. 2014 yılında yeni yatırımlarımızın sonuçlarını alacağız. 2015’te 1 milyar TL ciro hedefliyoruz.

Hakikaten hızlı büyüyorsunuz. Nedir bunun sırrı?

Farklı tatlar sunmaya çalışıyoruz. 1989 yılından bu yana ihracata çalışıyoruz. Bu deneyimle Türkiye’deki boşlukları iyi yakaladığımızı düşünüyorum.
En önemlisi ama kazancımızın neredeyse tamamını tekrar işimize, yatırıma dönüştürüyoruz. Yat, kat almıyoruz. Gece gündüz ailece çalışıyoruz.
Tüketicinin ne istediğini gözlemleyip yenilikçi bir anlayışla yatırım yapmaya, büyümeye devam ediyoruz.
Nüfusu yaşlanmasına karşın AB’de kişi başı çikolata tüketimi 11 kg. Bizde ise hâlâ 2 kilogramlarda. Sektörümüzün önü açık.