Otomobil üretimine ‘kaykay’ modeli...

İlk kez Henry Ford’un ortaya attığı geleneksel “seri üretim” sistemi, bugüne kadar işlevini tam olarak yerine getirirken, otomotiv endüstrisinin çok büyük bir bölümünde geçerliliğini korumayı sürdürüyor. Son çeyrek asırda verimlilik ve maliyet kontrolü adı altında “modeller arasında platform paylaşımı” yapmayı öğrenen üreticiler, geliştirdikleri bir veya birden fazla platform sayesinde onlarca model piyasaya çıkarmayı başardılar. Bu araçların üretimi de çok fazla dert olmadı denilebilir. Zira bu sayede geliştirme maliyetleri düşürüldüğü gibi, aynı hatta birden fazla modelin üretilmesi de mümkün olabildi.

Ancak “pek çok nedenle” elektrikli otomobillere geçiş sürecinin hızlandırılması gereği, planları değiştirdi. 20 yıldan fazla bir süre önce General Motors’un yakıt hücreli ve elektrikli araç konsepti olan “AUTOnomy”de ortaya attığı fikir, ilk etapta elektrikli araç üreticisi Tesla tarafından kullanıldı. Şimdilerdeyse Volkswagen Grubu ve diğer bazı üreticiler bunu kendilerine uyarlamaya çalışıyor... Neyi mi?

“Kaykay” adı verilen ve gerçekten şekil olarak da kaykaya benzeyen platform, bataryaları (aküleri), elektrik motoru ya da motorlarını, yürüyen aksamı ve hatta pedallara varıncaya kadar pek çok unsuru bir arada barındırıyor. Bu platform, “ortak platform”lardan çok daha fazla sayıda modele uyarlanabilirken, üretim açısından da firmalara daha fazla esneklik getirebiliyor.

Zira daha önce tek bir platformdan 5-10 model üretilebilirken, “kaykay” sayesinde bu sayının çok daha artabileceği belirtiliyor. Bununla birlikte araçların üretim mantığı da değişiyor. Platform bir hat üzerinde bağımsız olarak üretilirken, araçların üst kısımları da bir başka, paralel bantta üretiliyor. Aracın iki kısmı da bittikten sonra, bir yerde robotlar tarafından birleştiriliyor.

Şu sıralar Tesla dışında bu modeli kullanmaya başlayan Audi, durumdan memnun görünüyor. Biri yüksek adetli araçlar, diğeri de performans araçları için geliştirilmiş iki elektrikli araç “kaykay platformu” bulunan VW Grubu, Audi e-Tron’da kullandığı altyapıyı çok ufak değişimlerle pek çok modele adapte etmeyi planlıyor.

Bu yıl 2.5 milyar TL yatıracak

Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, otomotiv ve filo kiralamada yaşanan daralmanın, bazı firmaların yanlış kararlar alması ve hareket etmesinden kaynaklandığına dikkati çekerken, kendilerinin sermaye borç oranını makul bir seviyede tutmaya çalıştıklarını, bu yıl da büyümeyi sürdüreceklerini söyledi. 20 yıl boyunca kâr payı vermeyerek şirket kazancını içeride tuttuklarını vurgulayan Ak, böylelikle geçen yıl durgunluğun yaşandığı bir dönemde araç alımını sürdürdüklerini, geçen Kasım ayında da sermaye artırdıklarını anlattı.

Son 5 yılda, her yıl ortalama 16 ile 22 bin adet arası araç alımı gerçekleştirdiklerini belirten Ak, “Mevcutta 36 bin adetlerde olan filo büyüklüğümüzü 2019 sonuna kadar 50 binlerin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Araçların ortalama fiyatlarının 125-150 bin TL bandında olduğu düşünüldüğünde, bu yıl alacağımız yaklaşık 20 bin yeni araç için 2.5 milyar TL yatırım gerçekleştirmiş olacağız” dedi. Bu yılın ilk çeyreğinde satılan 69 bin adet aracın 8 binini filo şirketlerinin aldığını ifade eden Vural Ak, “2019 yılı için toplam otomotiv pazarı satış öngörümüz 350-400 bin adet yönünde. Bunun içerisinden 40 bini filo kiralamacılara gidecektir” diye konuştu.

Üç ayda bir festival

İstanbul Park Pisti’nin işletmesini 2012 yılında devralan Intercity, “V Weekend” festivallerine bir yenisini daha ekliyor. Dünyanın sayılı yarış pisti ve tesisi olan Intercity İstanbul Park’ta, İstanbullular için 3 ayda bir festival düzenleyecek olan Intercity, 2019’un ilk etkinliği “V Weekend Sports”u 3-5 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirecek. Dünyada bir ilk olacak olan festivale gelen ziyaretçiler otomobilin yanı sıra güreşten aile maratonuna, bisikletten okçuluğa pek çok farklı spor dalını tanıyıp deneyimleyebilecek. Etkinliğe, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürlüğü destek verirken, Türkiye’nin önde gelen büyük kulüpleri ve branş federasyonları katılacak. 3 gün boyunca etkinlik için İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakasından İETT otobüsleriyle ulaşım imkanı sunulacak...

8 ülkeyi Türkiye’den yönetecek

Japon otomotiv üreticisi Nissan’da gerçekleştirilen yeniden yapılanma sonucu Kuzey Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu’ndaki 8 ülkenin yönetim merkezi Nissan Türkiye oldu.

Sorumluluk alanı genişleyen Sinan Özkök, Türkiye Genel Müdürü görevine ek olarak, Kuzey Afrika (NAF) ve Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) ülkelerine de Genel Müdür olarak atandı. 1 Nisan itibariyle Nissan’ın Fas, Tunus, Sudan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Özbekistan ve Türkmenistan pazarlarındaki operasyonlar, Özkök’e raporlamaya başladı. Şirketin söz konusu ülkelerdeki faaliyetleri daha önce Orta Doğu bölgesi kapsamında yönetiliyordu.

2015 yılında markanın global çatısı altında faaliyet göstermeye başlayan Nissan Türkiye pazar payını devamlı artırırken, SUV pazarındaki liderliğini de yüzde 19 seviyesinde korudu. Nissan Türkiye, ayrıca yenilikçi uygulamalarıyla da diğer ülkelere örnek oldu.

Özkök, “Türkiye’deki başarılı sonuçlarımıza yenilerini eklemekten gururluyuz. Faaliyet gösterdiğimiz bölgede Kuzey Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu markamız açısından yüksek potansiyeli olan pazarlar. Bilgi birikimi ve deneyimlerimizi Kazablanka’dan Taşkent’e yayılan çok geniş bir coğrafyaya taşıyarak markamızın gelişimine katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

Hyundai’nin Kona’sı dizellendi

Hyundai, merakla beklenen 1.6 lt dizel motorlu ve 7 ileri DCT otomatik şanzımanlı Kona’yı da Türkiye’de satışa sundu. Daha önce benzinli versiyonlarıyla getirilen Kona, yeni nesil “Smartstream” 1.6 lt dizel motoruyla, düşük yakıt tüketimi, yüksek performans ve konforun yanı sıra sessiz iç mekan vadediyor.

Sürücüye 7DCT ile birlikte Kona’da 3 farklı sürüş modu sunulurken, özellikle ECO modunda yakıt tüketimi optimum seviyede gerçekleşiyor. Markanın SUV ailesi içinde yer alan Kona, bu yeni ve çekici motor-vites kutusu alternatifiyle birlikte, etkileyici ve güçlü bir tasarım da sunuyor. Farların üzerine yerleştirilen LED gündüz farlarıyla mükemmel görüntü sunan geniş radyatör ızgarası, kompozit farlarla şık bir uyum sergiliyor. Cesur bir ön ve arka ile birlikte kullanılan diğer plastik aksamlar ise aracın off-road havasını artırıyor. B segmentinde olmasına rağmen otomobilin geniş duruşu ve hacimli yapısı, yeni bir tasarım özelliği olan 18 inç alaşım jantlarla destekleniyor. Donanımları ise hayli zengin.

Türkiye’de satışına başlanan yeni modelle ilgili değerlendirme yapan Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker, “Geçen yıl sattığımız araçların içerisindeki SUV payımız yüzde 20 seviyesindeydi. Segmentinde liderliğe koşan Tucson’un ardından satışa sunduğumuz Kona dizel sayesinde de SUV pazar payımızı iki katına çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Lexus’ten Ankara adımı

Türkiye’de, lüks otomobil kategorisinde öne çıkan markalardan Lexus, başkentteki yeni satış ve tanıtım merkezini Mahall Ankara’da düzenlenen bir etkinlikle hizmete açtı.

İstanbul’dan sonra ikinci satış yerini Ankara’da açan firmanın etkinliğine çok sayıda davetli katıldı. Lexus Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Ankara’da otomobil tutkunlarıyla Lexus’un ilk adımını atarak satış ve tanıtım merkezinin açılışını yapmanın gururunu yaşadıklarını belirtti, yatırımlara devam edeceklerini söyledi.