Gündem Ustaya veda

Ustaya veda

13.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Not’ adlı köşesiyle Türk halkının gönlünde taht kuran Doğan Heper, Milliyet gazetesinden son kez meslektaşlarının omuzları üzerinde ayrıldı... Ardında yazılarını ve örnek olacak mesleki bir yaşam bırakan Heper’i uğurlayanlar arasında ailesi ve çok sayıda mesai arkadaşı vardı...

Ustaya veda

Rahatsızlığı nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü hastanede geçtiğimiz cuma günü hayatını kaybeden Türk basınının çınarı Milliyet yazarı Doğan Heper’i (80) dün son yolculuğuna uğurladık. Heper için ilk tören İstanbul Çağlayan’daki Milliyet gazetesinin önünde gerçekleştirildi. Heper’in cenazesini yıllardır mesai harcadığı ve parçası olduğu gazetesinde çalışma arkadaşları ve meslektaşları karşıladı. Meslektaşlarının omzunda katafalka konulan Heper’in naaşına çalışma arkadaşları tarafından karanfiller bırakıldı.

Haberin Devamı

‘Hepimizin ustası’

53 yıl görev yaptığı Milliyet gazetesi önünde düzenlenen törene Heper’in eşi İffet Heper, kızları Başak Heper Kızıldemir ile Demet Heper, damadı Kanat Kızıldemir ve torunu Efe Kızıldemir’in yanı sıra çok sayıda meslektaşı ve sevenleri katıldı. Heper’in Türk bayrağına sarılı tabutu önünde konuşan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, “Gazetecilik heyecanıyla girdiği kapıdan hepimizin ağabeyi, ustası, hocası olarak ayrılıyor Doğan Ağabeyim. Onu sonsuzluğa uğurlamak için buradayız. 53 yıl boyunca hayatının en önemli noktası Milliyet oldu. Milliyet’i Milliyet yapan ilkelerine sahip çıkmak, geliştirmek ve onunla varlığını sürdürmek onun için birinci öncelikti. Bugün geride bıraktığı en iyi, en büyük miras da bu. Bu mirası siz gençler, arkadaşlar adına bırakarak yolcu ediyoruz onu. Mekânı cennet olsun. Hepimizin başı sağ olsun, nur içinde yatsın” ifadelerini kullandı. Belovacıklı’nın konuşmasının ardından helallik alınan Doğan Heper’in tabutu çalışma arkadaşları tarafından cenaze aracına konuldu.

Haberin Devamı

‘Artık bir eksiğiz’

Heper’in cenazesi, Milliyet gazetesinden kurucularından olduğu Basın Konseyi’nin Osmanbey’deki merkezinin önüne getirildi. Basın Konseyi çalışanları pencerelerden karanfiller atarak Yüksek Kurul üyelerini son yolculuğuna doğru sevgi ve saygıyla uğurladı. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Doğan Heper’in eşi İffet Heper ve çocukları Başak ile Demet’e sarıldı. Türenç, “Uzun yıllar Basın Konseyi’nin kurucu üyesi olarak görev yapan çok değerli Yüksek Kurul üyemizin kaybından büyük üzüntü duyduk. Onun kaybıyla artık bir eksiğiz. Onu çok arayacağız. Başta çok sevdiği ailesine, basın camiasına ve tüm sevenlerine sabırlar diliyoruz” dedi. Cenaze aracı, daha sonra alkışlar ve gözyaşları arasında Levent’teki Afet Yolal Camii’ne getirildi. Buradaki törene de Heper ailesi ve İçişleri eski bakanı Mehmet Ağar ile CHP İstanbul milletvekili İlhan Kesici’nin yanı sıra Heper’in meslektaşları ve sevenleri katıldı. Öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Heper’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Haberin Devamı

Ustaya veda

‘Kendisini gazeteciliğe adamıştı’

Cenaze törenine katılan gazeteciler Doğan Heper hakkında şu görüşleri dile getirdi:

Doğan Hızlan: “Milliyet dışında Hürriyet binasında da epey bulundu. Bizde de bir süre yazdı. Onların bir öğle konuşmaları vardı. Oktay Ekşi, Orhan Birgit, Doğan otururlardı, günün bütün durumunu birbirlerine anlatırlar, bunun dışında da ayrıca geçmişten o güne devam eden siyasal kişilerin kimlikleri hakkında konuşurlardı. Yani üç tane tarihi bilen kişi. Gazeteciliğe kendisini adamış bir kişiydi Doğan Heper. Bütün gazeteleri okur. Bir de onlarla ilgili televizyon konuşmalarını dinler. Yani bir günün bütün siyasal konumunu ondan öğrenmek mümkündü.”

‘Unutulmaz nitelikte’

Oktay Ekşi: “Doğan için söylenecek sözlerin başında sanıyorum ki tertemiz bir gazeteci olduğunu belirtmek lazım. Mesleğimize her zaman katkıda bulundu. Onun hem kendi hem de mesleğimizin itibarını yükselmesinde geçen hizmetleri sanıyorum unutulmaz niteliktedir. Kendisini erken bir çağda kaybettiğimizi düşünüyorum. Daha uzun yıllar hizmet verebilecek bir arkadaşımızdı.”

Haberin Devamı

Altan Öymen: “Gazeteci gibi yaşamak, ona ait, onun özelliklerindendi. Genel yayın müdürü olduğu zaman sabahtan itibaren gazetenin başındaydı. Aktif gazetecilikten ayrılıp yazar olarak devam ettikten sonra yine aktifmiş gibi aynı şeyleri yapardı. Hayatı gazetecilikle geçti. Ailesine ve tüm Türk basınına ve Milliyet okurlarına başsağlığı dilerim.”

‘Türk basınının öğretmeni’

Fikret Bila: “Abdi İpekçi’nin öğrencisiydi. Abdi İpekçi’den öğrendiği gazetecilik ilkeleri ve ahlakını bize de öğretmiştir. Çok iyi bir genel yayın müdürü, çok iyi bir gazeteci, çok iyi bir yazardır. Hayatı gazeteciliktir. 24 saat gazeteci olarak yaşardı. Onun için en önemli şey haberdi. Haber atlatmaktı. Bizleri bu anlayışla yetiştirmişti. Önem verdiği ilkeler haberin mutlaka doğru olması, birkaç kaynaktan doğrulatılması ve objektif bir şekilde gazeteye yansımasıydı. Biz de o ilkelerle büyüdük. Onun öğretisine sabit kalarak gazetecilik yapmaya çalıştık. Sadece Milliyet camiasının değil, Türk basınının öğretmeni diyebilirim.”

Haberin Devamı

‘İlkeli gazetecilik’

Yalçın Bayer: “Bana göre yönetici anlamında son yılların en önemli gazetecilerinden biriydi. Milliyet’in Abdi İpekçi ekolünü bugüne kadar getiren en önemli yöneticilerinden biridir. Böyle önemli bir gazeteci, Babıali tarihine iz bırakan yaşayanlardan şu anda 10 kişiden biridir.”

Coşkun Aral: “Bizim gibi öğrencileri onun gerçekten ilkeli gazeteciliğiyle anacağız. Türkiye’de yeri doldurulamayan insanlar arasındaydı Doğan Ağabey. Bu işi yaşayan insandı. Ben de Milliyet gazetesinde onun döneminde çok ciddi işler yaptım. Yereli, ulusalı ve evrenseli çok iyi bilirdi. Türkiye’de ne yazık ki yerellikle ulusallık arasındaki fark ayrımını herkes yapamıyor.”

Ustaya veda

Eşi İffet Heper: Onunla ailece gurur duyuyoruz

Doğan Heper’in eşi İffet Heper, cenaze töreninde çok sevdiği eşi için şu açıklamayı yaptı:

“Onunla her zaman gurur duymuştum. Şimdi daha çok duyuyorum. Çünkü çok değerli bir gazeteciydi. Bunu biliyorum ama

Ustaya veda
şu anda onun adına duyduğum sözler, övgüler, iyilikleri her şeyiyle dua gibi gidiyor arkasından. Kendisini çok sevdirmiş, saydırmış ve çok severek yaptığı işini son dakikaya kadar yaptı. Onunla ailece gurur duyuyoruz. Basın dünyası da gurur duyuyormuş. O işten çıkıp eve gelirdi, Nişantaşı’nda yürüyüşe çıkardık. Bugün yine öyle geldik. Biz çok bir arada olan bir aileydik. Kızlarına da çok düşkündü. Her şey bana onu hatırlatıyor. Sanki oradan laf atıyor bana.”

‘Milliyet benim kumam’

Tabutun başında basın mensuplarına konuşan İffet Heper, eşinin gazeteci olarak doğduğunu söyledi. 45 yıllık evlilik hayatlarında Milliyet gazetesinin özel bir yeri olduğuna vurgu yapan Heper, bunu “Ben ve çocuklarım gazeteyle birlikte büyüdü. Her zaman adresi Milliyet gazetesi oldu. Hatta ben o zamanlar ‘Milliyet benim kumam’ derdim” sözleriyle dile getirdi.