Gündem Asmalımescit’te öfke ve endişe

Asmalımescit’te öfke ve endişe

01.08.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Akşamları kalabalıktan yürümenin neredeyse imkansız olduğu sokaklar tenhalaşmış. İşletmecisinden müşterisine herkeste bir iç sıkıntısı, öfke ve endişe var. Eğlence yeri, cenaze evine dönmüş gibi

Asmalımescit’te  öfke ve endişe

Bir tuhaf hava var Asmalımescit’te. Tedirginlik, öfke, sıkıntı, endişe iç içe. Eğlence yerinde miyiz, cenaze evinde mi belli değil. En çok da “Ne olacak şimdi?” merakı herkeste... Çünkü geçtiğimiz pazar gecesi mekan sahiplerine gelen “İkinci bir emre kadar sokağa masa konulmayacak” talimatının üstünden bir hafta geçti ve hâlâ bir açıklama gelmedi yetkili ağızlardan.
Asmalımescit turumuza Dokuz Ece Aksoy’dan başlıyoruz. İstanbul’a gelen her turistin gidilecek yerler listesinin başında yer alan mekan bomboş. Ece Aksoy da fena halde öfkeli. Berbat gitmiş bu hafta. “Bu ay vergi ayı” diyor, “Asmalı esnafı günlük yaşayan esnaf. Veremeyecekler vergilerini, mümkün değil. Yarın koysalar masaları, bu beş günlük zarar nasıl çıkacak o bile belli değil. Herkes gırtlağına kadar gömülmüş durumda.”
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a sesleniyor sözlü ve hazırladığı pankartlarla yazılı olarak: “Ertuğrul Günay nerede? Pera’yı bu hale getirmelerine nasıl izin veriyor?”

‘İnsanlara korku salınıyor’
Bıçak kemiğe dayanmış belli ki. “Topladıkları masaları sanki düşman malı gibi kırarcasına kamyonlara attılar” diyor, “Öyle kaba olmaya da hakları yok. Sen kim oluyorsun benim masamı iskemlemi fırlatıyorsun? Sonunda ne olur biliyor musun? Bütün bu esnaf birleşir insan hakları mahkemesine dava açar, verilmiş haklarını geri almak için. O zaman Belediye nasıl kalkar bakalım altından?”
“Peki ne bekliyorsunuz?” diye soruyorum, “Hemen bu gece masalarımı gelip koymalarını bekliyorum” diyor, “Şu ana kadar olan zararı da bir daha işgaliye almayarak ödesinler.”
Ece’nin müdavimlerinden Tülay Bediz’in de canı çok sıkkın. “İnsanlar İstanbul’un en eski, en güzel bölgesi diye buraya geliyor, sen onların gözünün önünde paldır küldür dükkanların önünden masa kaldırıyorsun, hırsızdan mal kaçırır gibi. Son derece ilkel bir şey bu. Bunun ramazana rastlaması da çok yanlış bir şey. İnsanların içine korku salınıyor” diyor.

Yakup’un bahçesi
Önündeki balkon kendisine ait olduğu için ellenmeyen Yakup’ta her şey normal görünüyor ama müşteriler tedirgin. Asmalımescit’in bozulmasından ve yarın öbür gün ne olacağını bilememekten...
“Burası çok özel bir yer” diyor Aytaç Yılmaz, “Bu masaların içeriye alınması burayı öldürecek. Benim düşünceme göre farklı bir zihniyetle yapılıyor bu. Bunu da hoş karşılamıyorum. Şimdilik burada bir sorun yok ama daha sonra ne olur bilmiyorum. Eğer içeride olursa ben kesinlikle gelmem.”
Eşi Bülent Yılmaz giriyor söze: “Biz her yeri gezdik, dünyada böyle bir yer yok. Dünyanın bir numarası burası. Burayı yok etmesinler.”

Sofyalı Sokak konuşmuyor
İstikamet, yasaktan en çok nasibini alan Sofyalı Sokak. Burada hiçbir mekanın önünde masa yok, içinde de insan... Kimilerinin Sofyalı’yı kesen ara sokaklarda masaları var ve onlar konuşmak istemiyor. Üç beş masam var, onu da kaybederim diyor Corner’ın sahibi.
Sofyalı Meyhane, “Yetkili yok konuşacak” derken, Refik’in önünden neredeyse kovuluyoruz, “Biz konuşmuyoruz, müşterilerimiz de konuşmaz” diye azarlanarak. Hoşsohbetiyle tanıdığımız Refik Arslan’ı gel de arama...
Gözler BEYDER görüşmesinde
Asmalıpera’da işler tamamen kesilmiş. Sahibi Muharrem Karakoç’un aklı fikri Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği’nin (BEYDER) belediyeyle yapacağı söylenen toplantıda. “Bir çözüm olacağını bilsek 1 ay falan direniriz, işçi çıkarmayalım deriz. Sıkıntı orada, acaba düzelecek mi düzelmeyecek mi?” diye soruyor.
Ramazanda kapatacak mısınız? diye soruyorum, “Aksine direneceğiz” diyor. Kandil gecesi Tayyip Erdoğanın Tünel meydanından geçtiğine dair rivayeti tekrarlıyor o da...
Özetle, esnafın bir bölümü bunun Başbakan Erdoğan tarafından kendilerine verilmiş bir ceza olduğuna inanıyor. Ugly Bar’ın sahibi Serdar Yücel ise “Başbakanımız niye böyle bir şey yapsın ki? Biz de onun esnafıyız. diyor. Gelişmelerdense pek umutlu değil: Belediye başkanımız desin ki bu sokaktakiler kepenk kapatsın gitsin, biz de gidelim yani. Çünkü dışarıda masa olmadan sigara yasağından sonra iş yapmamız mümkün değil.”

‘Semt pazarları da kalksın’
Gedikli Meyhane’nin dış masalarından birinde oturan müdavimlerden Yahya Arkadaş, zaman zaman Asmalımescit’te yürümenin zorluğundan yakınanlardan. Ona göre sorun uygulamanın şeklinde. “Gelen bir iktidar ‘Bundan sonra kafelerde sokaklarda şu kadar metrelik yere masa konacaktır’ diye bir yasa çıkardım ben, şu kadar süre sonra yürürlüğe girecektir diye bir açıklama yaparsa hiçbir problem olmaz. Ama canımın istediği gibi de yaparım derse o zaman tepki doğar.”
Bu sözlere itiraz arkadaşı Mehmet Şahinden geliyor: “O zaman semt pazarlarını da kaldırsınlar, oradan da geçemiyorsun. Buranın konsepti bu arkadaş, buraya gelen insan buradan sıkışarak geçeceğini biliyor. Sana dokunuyorsa gelmezsin. Ben buraya gelirken o kalabalığa geliyorum, sokaktaki masalara geliyorum.”


Endişeli bir Beyoğlu müdavimin sözleri...

Bir diğer Asmalımescit müşterisi, sırf gazete haberlerinden duyduğu endişeyle karşıdan gelen Fügen Görmüş. Büyük üzüntüyle dolaşıyor boş sokakları. “Çok hoşuma gidiyordu buradan yürürken çeşitli müzikleri duymak, insanları görmek” diyor, “Bir dönem Nusret Bayraktar devrinde Nevizade’de yaşanmıştı, sonra o süreç bitti. Şimdi tekrar ne oluyoruz anlamadım...” Esnaf dertli, müşteri kaygılı... Kimse düzenleme getirilmesine karşı değil, sınırları ihlal edenlere ceza kesmek yerine bütün esnafın ve Asmalımescit’te soluklanmayı sevenlerin cezalandırılmasına isyan ediyorlar.

Asmalımescit’te  öfke ve endişe


Ece Bar ‘ın işletmecisi Ece Aksoy ve müdavimlerinden Tülay bediz tepkilerini hem sözlü olarak dile getiriyor hem de hazırladıkları pankartla...


Asmalımescit’te  öfke ve endişe


Bu sokaklarda daha bir hafta öncesi insan seli akıyordu. Şimdi ise yadırganan bir sessizlik hüküm sürüyor.

Asmalımescit’te  öfke ve endişe



Gedikli Meyhane’de Yahya Arkadaş ve Mehmet Şahin’le konuşuyoruz. Şahin “Buraya gelen kalabalığını bilerek geliyor” diyor.


Asmalımescit’te  öfke ve endişe


Daha önce adım atmakta zorlanılar sokaklar tenha. Kaldırımlarda tek bir masa kalmamış. Bazı işletmeler hem tepkisini dile getiriyor hem bahçesine müşteri çağırıyor.


Asmalımescit’te  öfke ve endişe


Dükkanının önü her zaman tıklık tıklım olan Asmalımesçit Balıkçısı’nın işletmecisi Halil Özkaygı ile konuşuyoruz. O da sıkıntılı ve endişeli...


Fotoğraflar: HÜSEYİN ÖZDEMİR





Masaların kaldırılmasına afiş ve horonlu tepki


Beyoğlu’nda esnaf ve müşterilerden oluşan bir grup, dükkanlara ait masa ve sandalyelerin sokaklardan kaldırılmasını protesto etti. Mis Sokak’ta toplanan bazı eğlence mekanlarının işletmeci ve müşterileri, alkışlar eşliğinde bir barın camına “Dağılmış pazar yerine benziyor memleket, gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile” yazılı pankart astı. Yerlere serdikleri minderler üzerinde içkilerini içen gruptakiler, daha sonra tulum ve kemençe
eşliğinde horon tepti. Beyoğlu’ndaki eğlence mekanlarında sahne alan Aydoğan Topal, grup adına yaptığı açıklamada, Beyoğlu sokaklarındaki dükkanlara ait masa ve sandalyelerin kaldırılmasının herkesi etkilediğini söyledi. Açıklamanın ardından horon teperek sokağı baştan başa gezen gruptakilere, diğer işletmelerde oturan müşteriler de alkış ve ıslıklarla destek verdi.

İSTANBUL AA