Önce oyunu okuyalım... Beşiktaş yıllar sonra ilk kez çift santrforlu bir kurguyla başladı maça. Anlaşılan o ki Slaven Bilic, ilk maçın (2-1) rahat skoruyla taraftarı da düşünerek hücum gösterisine niyetlenmişti. Tercihinde hiç de haksız sayılmazdı hani... Hele elinde zıpkın gibi oyuna ve gole susamış bir Mustafa Pektemek, Chelsea’den gönüllü olarak Beşiktaş’a koşa koşa gelen bir Demba Ba varsa!
İki santrfor da görevlerini büyük bir istek ve sadakatla gerçekleştirdiler. Mustafa’nın enerjisi, Demba Ba’nın acele uyum ve gol ihtirası Beşiktaşlılara uzun süredir hasret kaldıkları bir futbol gecesi armağan etti. Ayaklarına sağlık.
Çift santrfor demişken.. Hemen söyleyelim ki bu oyun orta alanda daha çok derinlik, sorumluluk ve yaratıcılık istiyor. Daha da açıkça ifade etmek gerekirse, modern bir 10 numaraya ihtiyaç var. Öndeki iki adamı oynatmak istiyorsanız, hem kanatlardan, hem de göbekten daha fazla pozisyon yaratmalı, bunun şifrelerini da sistematik olarak takımın genlerine işlemelisiniz.
Oyunun ilk 25 dakikası, Beşiktaş adına sıkıntı yaratan, tribündeki taraftarlarını öfkelendiren bir dağınıklık ve durağanlık içinde geçti. Kendi evindeki yenilgiye gecikmiş bir isyan duygusuyla tepki gösteren Feyenoordlu oyuncular, sağ ve sol kanattan hızlı ataklar ve uzun toplarla bir umut golü aradılar. Öyle ki o dakikalarda topa sahip olma yüzdesi (67/33) Feyenoord’un lehineydi. Tolga, Necip, Ersan, Atiba ve Veli bu korkutucu oyunda arkadaşlarına nefes aldıran adamlardı. Ne var ki Beşiktaş kestiği ya da kazandığı topları da iki pas yapmadan yeniden rakibine ikram ediyordu. Sıkıntılı dakikalar bir anda Mustafa Pektemek’le değişti. Solda rakibinden top çalan Pektemek ceza alanına kadar indi, Demba Ba ile kale ağzında buluştu. Senegalli’nin rakip stoperin baskısı altında yaptığı vuruşta çok akıllı davranarak (ofsayt olabilirdi) dokunmadı. Top zaten çizgiyi geçiyordu.
Skor tabelasındaki öncelik bir yana, o gol Beşiktaş’a unuttuğu kimliğini yeniden kazandırdı. Daha dengeli, daha baskılı, daha etkili bir oyuna tanık olduk. Arada Manu’nun Beşiktaş’ın savunma zaaflarına örnek olabilecek bir pozisyonla attığı gol var. Kötü hatıraları çağrıştıran, keyif kaçıran bir gol.
Ama başka bir şey daha vardı... Demba Ba... Beşiktaş taraftarı ile buluştuğu ilk maçta üçleme (hat trick) yaptı. Onun golleriyle herkes neşesini buldu.
Bu maçla Beşiktaş, UEFA Kupası grupları için yeterliliğini kanıtladı. Şimdi bir tık daha... Şampiyonlar Ligi’ne hazır mısınız çocuklar? Haydi, görelim sizi!
