Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Her şey bir yana Mustafa Pektemek’in, Feyenoord ağlarına kafa ile bıraktığı gol, genç futbolcunun çile ile doldurduğu yılların ve ayların ödülüydü.

Türkiye’nin sırtı dönük oynayan en iyi santrforunun talihi hep ters gidiyordu... Beklenmeyen sakatlıklar, uzayan tedavi süreçleri, tekrarlanan arızalar Mustafa’ya neredeyse golü unutturmuştu.

Ama sezona iyi başladı Mustafa. Hazırlık maçlarında peş peşe gollerini sıraladı. Nazar değmesin diye elimiz böğrümüzde korka korka alkışladık onu. Azim ve enerjisini, yeteneğini ve kararlılığını ortaya koyarak dün resmi golünü de attı. Umalım sezon boyu - sapasağlam - devam eder! Maça gelince...

Feyenoord, belli ki yeni sezonda gidenlerin etkisiyle eski gücünü kaybetmiş. Özellikle ofansif kimliği solmuş gibiydi. Yine de Hollanda futbolunun iyi bir temsilcisi olarak sistem takımı olduğunu göstermeye çalıştılar. İşte orada Beşiktaş’ın geçen yıla göre daha akıllı, daha çabuk, daha organize olan savunma anlayışı devreye girdi. Özellikle Atiba, takımın yangın başlamadan su sıkan itfaiyecisiydi. Necip de uyumlu bir maç çıkardı. Savunmada Ersan, Franco ve Motta hatasız bir maç çıkardılar. Burada biraz durup nefes alalım ve sağbekte Serdar Kurtuluş üzerine yoğunlaşan önyargıları anımsayalım. Tamam, hataları olabilir. Formsuzluğu da konuşulabilir. Ama bu çocuk üzerinde daha baştan kesmece yorumlara pek katılmıyorum ben. Dünkü maçta da baskı altında kalmasına rağmen canla - başla mücadele etti. Onu biraz rahat bırakıp kredi açsak herhalde kötü bir şey yapmış olmayız, değil mi? Kerim Frei’ın tek başına çabasıyla kaptığı top ve attığı gol heyecan vericiydi. Beşiktaş’ın sevmediğim bir yanı var yine de. Takım topu kazandıktan sonra ileri hamleler yerine geriye dönerek pas yapmayı, zaman aşındırmayı çok seviyor. Bu yanlışın içinde zaman zaman iki kez de Tolga’ya verip aldılar topu. Evet, topa sahip olmak top çevirmek de bir anlayış ama Beşiktaş bunu biraz da kararsızlıktan yapıyor. Oğuzhan, kendinden beklendiği gibi lider kimliğiyle oynasa belki buna gerek kalmayacak. Bilic’in bu geriye dönük oyalanma oyununu rafine etmesi gerek.

Tolga, Kerim Frei, Atiba, Olcay, sonradan giren İsmail ve ille de Mustafa iyi onadılar. Demba Ba enerjik oyunuyla niyet gösterdi, biraz daha beklememiz gerektiğini söyledi.

Maçın en sinir bozucu anı Motta’nın panikle yaptığı anlamsız penaltıydı. Gönül rahatlığı ile cebine koyduğu turu zora soktu. Avantaj küçüldü ama, umut her zaman büyüktür. Yeter ki başka kaza olmasın!