Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fatih Terim, tatilde en müjdeli haberi alıyor: Arda Turan Barcelona’da!
Türkiye Futbol Direktörü’nün son yıllarda bundan daha çok sevindiği kaç haber var, bilemiyorum.
Sevincinin büyüklüğü ve kaynağı, aylar önce yeni yabancı statüsünü açıklarken verdiği mesajlara dayanıyor:
“Biz yabancı futbolculara kapımızı açıyoruz ama, Türk futbolcusunun da artık sınır ötesine, Avrupa’ya ve dünyaya açılmasının zamanı geldi. Onlar da kariyer planlaması yaparken, artık büyük - küçük demeden Avrupa kulüplerine gitmeliler!”
Arda Turan, nasıl başlamıştı bu yolculuğa? 2011-12 sezonu başlarken, Fatih Terim’in Galatasaray kadrosundaydı. İdmanların ilk haftası bitmeden “çocuk” yuvadan uçtu. Nereye? Atletico Madrid’e... Bu gidiş, Galatasaray’a 12 milyon Euro kazandırmıştı ama, Terim’in de neşesi kaçmış, planları bozulmuştu.
Aradan geçen dört sezonda Arda Turan, yetenekleriyle yetinmedi... Hem fizik, hem de mental olarak kendini geliştirdi. Atletico Madrid’in “altın çağ” olarak adlandırılabilecek başarılarında pay ve rol sahibi oldu. UEFA Kupası, Süper Kupa, La Liga Şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi finali...
Arjantinli Teknik Direktör Diego Simeone, Arda’nın değerini teslim ediyor, onu vazgeçilmez oyuncularından biri olarak görüyordu. Ne var ki vuruş tekniğini geliştiremediğini, skorer kimliğini de kazanamadığını söylüyordu. Bu büyük beklentilere karşılık verememesine rağmen, takımın ruhu ve lideriydi Arda. Fatih Terim’in Arda’nın Barcelona’ya gitmesinden duyduğu mutluluk ise aylar önce verdiği mesajlara ve öngörülerine dayanıyordu:
Çok iyi bir örnek
“- Demek ki doğru hedefler göstermişiz. Doğru hedeflere ulaşmak için çalışmak, doğru adımlar atmak ve doğru seçimlerde bulunmak gerekiyor. Arda bunların hepsini yaptı. Açıkçası, meslektaşları adına büyük bir devrim yaptı. Biz, futbolcularımızın Avrupa kulüplerine giderken büyük - küçük ayrımı yapmamasını istedik. Orada gittikleri kulüplerde sıçrama yapabilirler, dedik. İşte Arda... Büyük bir kulübe Atletico Madrid’e gitti... Ama durmadı. Doğru hedefi seçti, doğru çalıştı ve doğru karar verdi, Barcelona’ya gitti. Bu çok iyi bir sıçrama. Bakın Atınç Nukan, RB Leipzig’ gitti, Enes Ünal Manchester City’de, Salih Uçan Roma’da. Samsun’dan çıkan kardeşimiz Avustrurya’da Linz’de oynayacak. Arda hepsi için çok iyi bir örnektir!”
Barcelona’da 18 Temmuz’daki kongreye kadar kulübü yöneten kurul, Teknik Direktör Luis Enrique’nin verdiği rapor doğrultusunda acil bir karar alıyor. Mevcut Başkan Batomeo zaten aylardır Arda’nın peşinde. Eski başkanlardan Laporta da yeniden aday. Geçici yönetim kurulu, dürüst bir anlaşmaya imza atıyor. 18 Temmuz’da seçilen yeni başkan bu transfere onay vermezse, Barcelona ödediği 34 milyon Euro’nun yüzde 10 eksiğine futbolcuyu Atletico Madrid’e iade edecek. Barcelona’nın UEFA tarafından uygulanan transfer yasağı ancak 2016’nın başında sona erecek. Bu ayrıntıların hepsi, Arda’nın değerini ortaya koyuyor. Hem kuralları çiğnememek, hem de kulüp geleneklerine ve demokrasiye saygı adına ibret çıkaracağımız çok özel örnekler.
Yeniden Arda’ya ve Fatih Terim’e dönersek.. Türkiye Futbol Direktörü, “Uluslararası rekabette başarılı olmanın bir yolu da enternasyonal karakterde çok oyuncuya sahip olmanızdır. Arda’nın Barça’ya sıçramasıyla, ardından gelen genç arkadaşlarının da ona katılmasıyla biz büyük bir açığı kapatacağız. Bakın İzlanda Milli Takımı 30 futbolcusunu da Avrupa’da oynayan lejyonerlerden seçiyor. Bizde bu açık çok fazla.”
Büyük parça kaptı
Terim’e “Hocam, efsanevi Xavi Hernandez’in gitmesinden hemen sonra bu transfer beni daha da heyecanlandırıyor” dedim... “Dikkat ettiysen, biz son milli maçlarda Arda’yı kanatlarda değil, içeride orta alanda kullandık” dedi, “Bunun yararını da gördük. Xavi’nin bıraktığı rolü elbette üstlenebilir. Evet, Arda büyük bir transfer yaptı. Ama çocuğumuzu da küçük görmeyelim.. Barça da çok güzel ve büyük bir parça kaptı!”

Haberin Devamı

Top toplayan çocuk...

Haberin Devamı

30 Eylül 1998... Galatasaray, Athletic Bilbao’yu Ali Sami Yen’de Hagi’nin son dakikada attığı muhteşem golle mağlup ediyor. Kale arkasında sevinenlerin içinde belli belirsiz ekrana gelip kaybolan bir çocuk var. 17 yaşındaki o çocuğun adı Arda Turan... Galatasaray genç takımında başarıyla oynarken, büyük maçlarda da top topluyor. Zihnin ve kalbine o maçlardan çıkardığı notları yazıyor. Oğuz Tongsir’in Lig Tv’de ekrana gelen maç sonu röportajlarında da arkada duran, kamera görüntülerine giren tıfılın adı Arda Turan.
Bu anıların içinden çıkaracağımız ders nedir? Büyük hayalleriniz olmalı çocuklar... Çevrenizdekiler size gülebilir, dudak bükebilir, alay edebilirler. Ama asla vazgeçmeyin. Hayallerini emeklerinizle besleyin. Örnek mi ? İşte Arda!

Haberin Devamı

FLORYA’NIN ARKA BAHÇESİ

Arda Turan, Ali Yavaş’ın koordinatörlüğü, Abdullah Avcı’nın teknik direktörlüğünde Galatasaray alt yapısından yetişen olağanüstü bir yetenek... Bunu hepimiz biliyoruz... O yetenekler arasında kimler yoktu ki! Özgürcan, Cafercan, Uğur (Demirok), Anıl, Erkan Ferin... Hepsi de birer yıldız adayıydılar. Onlardan bir çoğu 2005’de Avrupa Şampiyonu, sonradan dünya dördüncüsü oldu. Ama hiçbiri Arda’nın seviyesine yükselemedi. Mehmet Ayan kardeşim, üşenmemiş Florya’nın arka bahçesindeki çocukların bugünkü durumunu araştırmış. Vatan’da okuyup kendi yorumunuzu yapabilirsiniz.