Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Al sana, ver bana... At ileri, vur geri!... Beşiktaş’ın kararsız, amaçsız, dağınık, bin pasla oynadığı vıdı vıdı futbolunun özeti bu. Lokomotiv Moskova’nın tehdit eden baskısını ilk on dakikada atlatan Beşiktaş oyunun ortağı olduğunu göstermeye başladı. Dahası bu oyunda söyleyecek sözü de olmalıydı. Ne var ki Mario Gomez gibi “enternasyonal” bir golcüyü beslemeyi, onu topla buluşturmayı bir türlü akıl edemediler.

Evet, Quaresma ve Gökhan Beşiktaş’ın iki kanadında Lokomotiv’in bir türlü kontrol edemediği, durduramadığı iki adamdı. Quaresma’yı ancak faullerle durduruyorlardı. Gökhan Töre ise rakibin markajıyla değil, kendi top tutma, çalım atma inadıyla baş başaydı. Topu kazandıktan sonra bir - iki rakibini saf dışı ediyor, ceza yayına yönelip yeni bir savunma kalabalığına dalıyor ve orada isabetsiz paslarla vakit geçiriyordu. Sosa ve Oğuzhan’dan da hücuma dönük iyi bir servis çıkmadı.

Haberin Devamı

Böyle bir oyunda kanattan top ortalamazsan, ceza alanına girip Gomez’le oynamaz, duvar yapmazsan nasıl atacaksın golü? Beşiktaş’ın topla oynama yüzdesi (59/41) -evet- rakibinden çok fazlaydı. Ama bu oyun üretken değildi. Rakibe kaptırılan her topun can acıtma olasılığı vardı. Maç boyunca sınırlı (!) hizmet veren beklerden sağdaki (Andreas Beck) ile Jose Sosa, birlikte sahip oldukları topu birlikte (!) kaptırdılar. Oradan ortalanan topla Maicon faturayı kesti. Yine de fazla üzülmemeli Beşiktaş... O gole on dakika sonra Oğuzhan’ın pası Gomez’in büyük ustalığıyla yanıt verdiler... Sonrası yoktu, devamı gelmedi.

Beşiktaş 10 kişi kalan rakibi karşısında büyük balığı kaçırdı... Evet, Lokomotiv’e yenilmeden dönmek başarıdır, Ama 1 puan yeter mi? Yetmez...

Beşiktaş her şeyden önce Gomez’le oynamayı öğrenmeli. Şenol Güneş’in sıkı bir program uygulaması gerekiyor. Aksi halde hayal kırıklıklarına hazır olmalı Siyah - beyazlılar. Hem içeride, hem de dışarıda!