Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hadi, Kupa’daki Torku Konyaspor maçına “kaza” diyelim... Peki dünkü maça ne diyeceğiz? En hafif tabiriyle “arıza”!

Öyle bir arıza ki takımın her tarafı tutukluk yapıyor. Rot-balans bozuk... Şanzıman dağınık, dişliler çalışmıyor, motor tekliyor.

...Ve kenarda Şenol Hoca... Bekliyor.

Başakşehir, Süper Lig’in iyi futbol oynayan dişli takımlarından biri. Savunmayı da hücumu da biliyorlar. O nedenle Beşiktaş’ın orta alanda top kaptırıp Edin Visca’nın attığı golle geriye düşmesine şaşırmamak gerekiyor. Ersan Gülüm’ün Çin’e yelken açmasından sonra Marcelo’nun Kupa maçında kırmızı kart görmesi, savunmada beklenen (ve gerçekleşen) krize neden oldu. Güneş’in bulduğu en uygun formül (bize göre de) Necip’in Alexis’le savunma göbeğinde rol almasıydı. Ne var ki Beşiktaş’ta gelişimi en ağır seyreden genç kardeşimiz, dün bu görevinde başarılı olamadı.

Haberin Devamı

Asıl şaşılacak şey, Güneş’in inanılmaz (!) sabrıydı... Gökhan’ın, Olcay’ın ve Mario Gomez’n bir türlü ritm tutturamadığı oyunda Güneş bekledi de bekledi. Oysa kulübedeki alternatif oyuncular, sahadakilerden daha istekli, daha heyecanlıydı. Takımın gösteremediği tepkiyi onlar oturdukları yerden inanılmaz bir ortaklık duygusuyla gösteriyorlardı. Güneş’in sabrı, Başakşehir’in duran toptan Mahmut’la bulduğu golü de getirdi. Ancak o golden sonra uyandı Beşiktaş... 61’de Olcay’ın yerini alan Quaresma, oyuna ustalığını, yeteneğini, takımdaşlığını ve enerjisini koydu. Çalışmayan kanatlara hayat getirdi. Başakşehir’in skoru koruma, kontrataktan fırsat kollama oyununu geçersiz kıldı. Güneş’in geciken hamlesi sonuç verecekti... Gökhan’ın yerini alan (Dk.69) Cenk Tosun da takımın isyan eden, tehdit eden oyuncularından biri oldu. 78’de Q17’nin sap dışıyla yaptığı orta Cenk Tosun için güzel bir asiste dönüştü. Sonrasında Sosa’nın serbest vuruşu ve Atiba’nın kafa vuruşuyla gelen beraberlik. Beşiktaş, hocasıyla birlikte geç de olsa uyanmış ve postu kaptırmamıştı. Ama zirve yarışında dört puan fark yaratma şansı, ikiye düştü.

Dünkü maç için bir özel notu da Gomez için düşelim. Bekir ve Yalçın’ın sıkı markajında, dar alanda mücadele etti. Ona rağmen en az altı kez gol fırsatı yakaladı. Hadi maçın sonlarındaki kafa vuruşu ile ilk yarıda az farkla auta giden şutunu hesaptan düşelim... Kalan dört gole ne diyeceğiz? Kale ağzında böyle fırsatları yakalayan bir dünya starı, skor tabelasında sıkıntı değil, keyif yaratmalıydı. Ya özel çalışma yapması gerekiyor, ya da yerini daha erken zamanda Cenk’e bırakması!

Haberin Devamı

Heyecanlı, stresli, sert bir oyun izledik. Beşiktaş’ın en zor gününde bile teslim olmadığını gördük... Evet, maç adil bir skorla bitti. İki takım da bu kadarını hak etti!