Kilis'ten Paris'e
Haziran ayı benim için çok farklı programlarla dolu... Gazetem beni Avrupa Futbol Şampiyonası’na akredite ettiği halde kişisel nedenlerle gidemedim... Belki çeyrek final, yarı final (ve ötesi) yolumuz açılırsa Fransa’ya uçarak (!) ya da koşa koşa (!) giderim... Ne diyelim, kısmetse olur!
Basın Konseyi Yüksek Kurul üyeleri olarak Gaziantep ve Kilis barolarının davetine uyup Avrupa Şampiyonası’ndaki ilk Hırvatistan maçını otelde izledik...
Gezimiz bir hayli dolu, vali ve belediye başkanlarıyla buluşmalarımız anlamlı, yerel medyadaki meslektaşlarla bir araya gelmek, dertleşmek ve yöre sofralarına oturmak çok keyifliydi de...
Ah şu Hırvatistan maçı... Gruptaki herkesin yüzü düştü... En düşük yüzlü de bendim sanırım... Ama yine de umutsuz değildim... 24 takımlı organizasyonda ikinci tura geçmek için grup üçüncülüğü bile - büyük olasılıkla - yetiyordu. Laf aramızda bazı gazetelerde en iyi üçüncülük hesaplarının yapıldığını gördüm. Bu yanlış... Altı grupta en iyi dört üçüncü ikinci tura yükselecek. Üçüncülerden sadece (en kötü) ikisi eve dönecek!
Milli Takım, bırakın kötü oynamayı, bence, turnuvaya başlamadı bile. İstatistikler, maçın akışı, ikili mücadeleler ve pozisyon sayısı zaten gerçeği gösteriyor. Biz de işimizi yapıp eleştiriyoruz. Milli Takım konusunda daha da duyarlı ve sorumluyuz. Çünkü “taraf”ız. Kaldı ki eleştiri dostun dosta borcudur.
Sosyal medya gerçeği!
Spor yazarı arkadaşlarım, sorumlu bir anlayışla maçla ilgili eleştirilerini yaptılar. 2002 Dünya Kupası’nı anımsarsak bu eleştiri yazılarına “şerbet” dememiz gerekir. Ne var ki “medya” dediğiniz zaman artık sadece gazete, radyo, televizyon değil, “sosyal paylaşımlar” twitter, facebook, instagram vb.. de anlaşılıyor. İşte sosyal medyada Ozan Tufan’la ilgili “saçını düzeltirken golü yedik” konulu espriden hakarete uzanan paylaşımlar (!) gerçekten can sıkan, adamın tepesini attıran çirkinliğe bürünmüş. Sosyal medyada insanlar ifade özgürlüğünü bir yere kadar kullanırken, arada sapıkça yorumlar yapan, her konuda alaycı ve hakaret dolu mesajlarla acımasız ve gaddar tavırlar sergileyenler yeni bir fenomen oluşturuyor. Bunlara karşı enseyi karartmamak gerekiyor.
Ne var ki bu twitter mesajları Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ı öfkelendirmiş. Ozan’a yapılan eleştiriler üzerinden TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve Teknik Direktör Fatih Terim’e yüklenmesini pek de anlamlı bulmuyorum. Evet, Ozan Milli Takım’ın genç yıldızlarından biridir. Hırvatistan maçında gol pozisyonuna giren tek oyuncudur ve savunmacılarla birlikte elinden geleni yapmaya çalışmıştır. Daha fazlasını yapabilir miydi? Evet, yapamadı. Ama uzaktan kaleyi yoklayan şutumuzu da o attı. Burada Ozan’a yüklenmenin anlamı yok. Ozan’ı bahane edip başka hesaplar açmanın da hiç yeri değil.
Gaziantep’e ve Kilis’e dönersek... Kilis’te 21 insanın ölümüne neden olan roket saldırıları artık durmuş. Halkın morali yükselmeye başlamış... Kilisspor da önümüzdeki sezon 3. Lig’de oynayacak. Bombalardan zarar görenler için valilik ve belediyenin çalışmalarını daha da hızlandırması talep ediliyor.
Karkamış’ta Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ve 5. Zırhlı Tugay Komutanı Murat Soysal’la birlikte Köprübatı Hudut Karakolu’na gittik. Vali ve Komutan maşallah çakı gibiler. Karakoldaki askerlerimizin morali yüksek. Yeni yapılan beton duvarlar ve üzerindeki çelik örgülerle asfalt yol, teknolojinin de katkısıyla oradan sızmaları, kaçışları - geçişleri yok etmiş... Laf aramızda Meksika sınırını bir türlü kontrol edemeyen Amerikalılar da Karkamış’a gelip hayranlıkla dönmüşler. Arada TSK envanterindeki “Korkut” füzemizin de başlığındaki 60 çelik bilya ile bize atılan füzeleri havada vurma kabiliyetini öğrendik, mutlu olduk.
Gaziantep ve Kilis’ten Paris’e dönersek... Sivil ve askerlerimizin sevgi dolu yüreklerinden o güzel dilekleri göndermek istiyorum: “Siz bitti demeden bitmesin çocuklar... Size inanıyoruz, devam edin!
Geçmiş Olsun Dostlar
TFF İcra Kurulu üyesi Cengiz Zülfikaroğlu Fransa’da kalp spazmı geçirmiş, stent takmışlar... Biz kalp hastaları, buna motor yenileme diyoruz.
Değerli meslektaşım Tufan Türenç de yaz ortasında -klimadan- zatürre tedavisi görüyor. Her iki dostuma ve BK Başkanım Pınar Türenç’e geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
