Halep oradaysa, arşın burada... Atatürk Olimpiyat Stadı’nda!
Beşiktaş geçen hafta Mersin’de golleri “beşi bir yerde” sıraladı ya... O gollerle kendini kandırdığını anladık...
Cenk Tosun, ilk haftayı “üçleme” ile açmıştı... Dün doğru dürüst pozisyona girmeden, şut atmadan “hiçleme” kahramanı oldu. Orta alanının merkezinde her topa yetişen Atiba’nın da dün buluştuğu hemen her topu kaybettiğine tanık olduk. Hocasından aldığı dersle muhteşem bir açılış maçına çıkan Oğuzhan, Atatürk Olimpiyat Stadı’nda geçen yıldan bir durgunluk sundu bize...
Güneş balçıkla sıvanmıyor. Gerçekler birer birer açığa çıkıyor...
Çünkü sıradan bir rakiple değil, Trabzonpor’la oynuyorsun... İki misli ciddiyet, iki misli enerji, iki misli dayanışma gerekiyor. Hayır öyle yapmıyor, bozuluyor, çözülüyor, dağılıyorsun!
Trabzonspor da adıyla değil, ciddiyetiyle, aklıyla, enerjisiyle gelmiş İstanbul’a... M’Bia, N’Doye, Yusuf ve Erkan Zengin’in bir adım öne çıktığı oyunda takımın bütünüyle Beşiktaş’ı oynatmadığını, maçı kazanmak için baştan sona kararlılık ve karakter gösterdiğini de söylemeliyiz.
Hak ettikleri bir galibiyetle dönüyorlar İstanbul’dan. İşin garip ve dramatik yanı, eski hocalarına değil, eski hocalarının takımına yeni bir ders vermiş olmaları. Eski hocanın eski talebesi Şota da mutludur elbet. Haydi Arveladze, hiç durma.. Aynı ciddiyetle devam et!
Şenol Güneş’in önde beş hücum karakterli oyuncuyla maça başlamasını Mersin’de eleştirdik... Trabzonspor önünde de aynı yanlışla oyuna çıkması, beraberinde ağır faturayı getirdi. Sonradan yapılan Gomez, Necip, Kerim Frei değişiklikleri de hiçbir işe yaramadı.
Maçın hakem kararlarına gelince... Ali Palabıyık, Beşiktaş’ın ev sahibi üstünlüğünü geçersiz kılma gibi gereksiz bir gayret içindeydi. Önce görmediği faulleri sonradan çalmaya başlayınca tutarsızlık sergiledi.
Q17’nin kırmızı kartına diyecek söz yok. İkinci sarıdan kırmızı doğru. Burada düdük öncesi aşırı konsantrasyondan topa vuran oyunculara karşı FIFA International Board’ın bir yumuşatma yapması gerek. Bunu birçok hakem otoritesi dile getiriyor. Sert ama geçerli bir kural. Q17’nin daha dikkatli olması gerekirdi. Bu kırmızı kartı değil, Gökhan’ın 50’de boş kaleye kaçırdığı golü tartışmak gerek asıl... Bir oyuncu destek ayağını böylesine bir fırsatta kullanamıyorsa, yazık!
Şenol Hoca kitabı açıp sıfırdan başlamalı okumaya... Savunmadan.
