Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şenol Güneş övgüyü de sevmiyor, yergiyi de... Her ikisinin de ölçülü, ılımlı ve kararlı olmasını istiyor.

Abartılardan hoşlanmıyor.

Bizim kültürümüz ifratla tefrit arasında gidip gelme illetiyle arızalı olduğundan Şenol Hoca’nın bu duruşuna da felsefesine de saygı duyuyorum. Onu anlamaya çalışıyorum.

Dünkü basın toplantısını direksiyon başında kulak ucuyla dinledim. Bizim medyadaki arkadaşların naat tiratlarının sonunda sorduğu sorulara - öteden beri söylediği gibi - bilinen yanıtları verdi. Hemen her basın toplantısında olduğu gibi medyaya dönük iğnelemeleri, öğretici bir üslup takınarak üstü kapalı eleştirileri tam da beklediğim gibiydi.

Haberin Devamı

Açıkçası bu basın toplantısından yeni bir mesaj çıkaramadım. Çarpıcı bir öykü de bulamadım.

Perdenin arkasında

Beşiktaş’ı izleyen muhabir arkadaşlarım, sezon boyu kahramanlar gibi mücadele ettiler... Bin tane haber kaynağından bir tanecik haber çıkarmak için göbekleri çatladı. Hepsinin emeğine saygı duyuyorum. Ama özellikle Şenol Güneş’in yetki ve sorumluluk alanında iş yaptıkları için çok zorlandılar. Hemen her kulüpte olduğu gibi Beşiktaş’ta da idmanları sınırlı bir programla izliyorlardı. Ama onların bir de Şenol Güneş bariyerlerini aşması gerekiyordu.

O yüzden işte 2015 -2016 sezonunu romanlara sığmayacak coşkulu bir macerayla bitiren Şampiyon Beşiktaş’a ait öyküler yok elimizde. Mutlaka yaşananlar, yaşanmışlıklar, duyguları ya da düşünceleri yerinden oynatacak gerçeklikler elbette var. Ama Şenol Hoca’nın çektiği perdenin arkasında kaldı hepsi de... En güvendiği gazeteciler, yazarlar bile o perdeyi -zamanında - çekip gerçeklere ulaşamadı.

Beşiktaş’ın başarısı, evet muhteşem bir sportif başarı öyküsüdür. Buna şapka çıkaralım. Bu öykünün Beşiktaş yönetiminin iyi niyetli, samimi tavrına rağmen iletişim arızalarından kurtulamadığını da bir yere not edelim.

Duygulandıran vefa

Şenol Güneş, şampiyonluk gecesinin sabahında Feriköy mezarlığına gitti, efsane başkan Süleyman Seba’ya minnetlerini saygılarını dualarını sundu. Hepimizi duygulandıran bir vefa örneği... Ama bir görevlinin selfie’sinden başka bir fotoğraf yok. Çünkü Şenol Hoca bu insani tavrın reklam olarak algılanmasından endişe ediyor, kimseye haber vermiyor.

Haberin Devamı

Acilen bir iletişim danışmanına ihtiyaç var. Beşiktaş’ta görevli usta iletişimciler de sorunu çözsün.

Bırakın Güneş’i perdeleyen bulutlar dağılsın!

Şenol Güneş Stadı nerede?

Daha önce yazdığım için kimse Beşiktaş’ın şampiyonluğuna ekleme yaptığımı sanmasın..

Şenol Güneş’in Türk Futbolu’na hizmeti Beşiktaş’ın şampiyonluğu ile yeni bir ivme kazanmıştır sadece... Güneş yine de uluslararası alanda bu ülkeye futbolda en büyük mutluluğu yaşatan adamdır. 2002 Dünya Kupası üçüncülüğü onun adına layık biçimde taçlandırılmamıştır maalesef...

Öyle olsaydı, bu ülkede çoktan açılışı yapılmış bir Şenol Güneş Stadı olurdu.

Yine de hatırlatmak isterim... Artık Akyazı’da mı olur, memleketin başka bir yerinde mi? Bilmiyorum. Ben Şenol Güneş Stadı’nda maç izlemek istiyorum.

Süper Lig’in onur kahramanları

Şimdi dikkatinizi çekeceğim maçlar, aksi sonuçlarla da bitse onlar yine onurlu hocalardı... Ama geride bıraktığımız ligde her türlü fesatlığa, spekülasyona ve kuşkuya kapıları kapattılar. Rıza Çalımbay, Kasımpaşa’nın başında Beşiktaş’a 5 puan kaybettirdi. Yuvası Beşiktaş’a bağlılığıyla meslek onurunu karıştıranlar, boylarının ölçüsünü aldılar. Aynı biçimde Aykut Kocaman, Konyaspor’la hayatını adadığı Fenerbahçe’ye karşı gözünü kırpmadan bir galibiyet elde etti. Şampiyonluk hesaplarını, yol haritalarını, puan cetvelini filan hiç dikkate almadı.

Haberin Devamı

Abdullah Avcı, Medipol Bşakşehir’de gerçek bir antrenör takımı kurarken, Avrupa Kupaları’na uzanma mücadelesi verirken ne Fenerbahçe’nin göz yaşına baktı, ne de Eskişehir’in. Yeniden Çalımbay’a dönersek... Geçen hafta 7-0 kazandıkları Mersin İdmanyurdu maçından sonra şunları söyledi: “Evet, mutluyum. Takımım yedi gol attı. Ama yine de üzgünüm. Çünkü Mersin İdmanyurdu takımını ben kurmuştum. Bir-iki eksiği vardı, tamamlanabilirdi. Tamamen futbol dışı nedenlerle küme düştüler. Çok üzgünüm!” Onur ve vicdan... Skor tabelasında ifade edilemeyecek kavramlar. Ama onsuz da olmuyor işte. Üç hocama da sevgi ve saygılarımla!