Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hepsi yalan, bu sahi! Vodafone Park’ta oynanacak Beşiktaş - Galatasaray derbisi, hiçbir bahaneye yer bırakmayacak, saklanmayacak, beraberliğe razı olunmayacak bir maç olarak önümüzde duruyor.
Bu maçı kaybetmek, iki teknik direktör açısından da 3 puanın ötesinde büyük erozyonlara neden olacak. İgor Tudor açısından kariyeriyle ilgili tartışmalarda negatif düşünen, ona zerre prim tanımayan kişileri ve grupları haklı çıkaracak. Başkan Dursun Özbek de teknik direktörün seçimi, desteklenmesi konusundaki ısrarından dolayı yönetimiyle birlikte taraftarın ve medyanın baskısı altında kalacak. Galatasaray’ın yenilmesi Tudor’un kariyerini kesintiye uğratır mı ? Sanmıyorum. Ama büyük maç kazanamadığı için yapılan eleştirilerin yanında, daha gerçekçi bir yaklaşımla önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi’ne katılıp katılamayacağı tartışmaları da yoğunlaşacak.

12 puanlık maç
Aynı durum Şenol Güneş için de geçerli. Son 2 yılın şampiyonu olarak unvanını korumaya çalışan Beşiktaş, maçı kaybederse zirveden uzaklaşmasıyla birlikte şampiyonluk şansını da kaybedebilir. Şampiyonlar Ligi’nde ilk kez 11 puan toplayıp gruptan çıkmayı garantileyen Beşiktaş için daha da dramatik olanı, yenilgi halinde Avrupa’daki en büyük organizasyona katılamamak ve bir kırılma yaşamak olasılığıdır. Hayır, ne olursa olsun, Şenol Güneş eleştiri sınırlarının ötesinde kariyeriyle ilgili kritik yorumlara ve kararlara hedef olmayacaktır.
Buradan nereye varıyoruz? Beraberliğin asla bir hedef olamayacağı gerçeğine. Çünkü zirve yarışı iki takım arasında değil, birbirinden henüz kopmayan dört takım arasında koşuluyor. Gerçekten 12 puanlık bir maç bu. Böyle durumlarda hiçbir takım, gümüş madalyaya razı olmaz. İstemedikleri halde berabere kalırlarsa bu durum, ikisinin de “ortak” yenilgisidir.
Beşiktaş, kendi sahasında (Kupa’daki F.Bahçe maçı dışında) Süper Lig’de ve Şampiyonlar Ligi’nde hiç yenilmedi. Ama aynı zamanda kazanamadığı maçlar da düşündürücü. Porto, Monaco, Akhisar ve Başakşehir maçlarında hep berabere kaldılar. Yeni Malatyaspor’u da deplasmanda yenemediler. Bu beraberlik zinciri, Şampiyonlar Ligi’nde statüsünü korumaya yetti ama, Süper Lig’de hedefin uzağında kalmalarına yol açtı. Peki bu durum bir özgüven kaybına neden olur mu? Galatasaray karşısında öncelikle bunu test edeceğiz.

Başarısız denemeler
Galatasaray’a dönersek... İgor Tudor, Galatasaray’ın başında 7 büyük maç oynadı. Tek galibiyeti yok. Yediği 15 gole karşılık sadece 2 gol atabilmiş. Bu da derbi tartısında Beşiktaş’a moral kazandırabilecek bir özellik. Tudor, bazı maçlarda hep denemeler yapıyor... Üçlü defans, çift forvet, farklı oyuncu denemeleri gibi. Bunlardan başarıyla çıktığı söylenemez.
Beşiktaş ise zenginleşen ve derinleşen kadrosuna rağmen hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de Süper Lig’de hemen hemen aynı oyuncularla mücadele etti. Geçen yıla göre 1 yıl yaşlanan takımda mental ve fiziksel yorgunluklar oluştu. Oyunda pas sayısı ve hücum alışkanlığı sürdüğü halde özellikle ligimizde top oynamaya niyeti olmayan takımlar karşısında golü bulamadılar. Siyah - beyazlı takımda oluşan klişe bir oyun var: Quaresma’nın ortaları. Sağdan Ricardo (bazen de Gökhan) havadan muz topları gönderecek, Cenk, Talisca ya da Babel kafayı- ayağı- çalıştırıp gol atacak. Rakip takımlar bunu bir yere kadar çözdüler. Q7’nin attığı topları kule stoperler ve kalabalık savunma ile çeldiler, kazandılar, kontralara çıktılar. Şenol Günbeş’in maça başlayacak 11’de Talisca’yı kesip, Atiba - Tolgay ve onların önünde Oğuzhan’a yer vermesinin mantığı var. Talisca zaman zaman sadece top bekliyor. Orta alanda ikililere girip boğuşmuyor.
Klasik bir on numara gibi oyun kurup pozisyonu yaratması ve yönetmesi de yok. Güneş, Oğuzhan’ı oynatarak hem Cenk’e daha uygun toplar atmak, hem de rakip savunma bloğunu çözmek istiyor. Talisca kenarda beklerken, mutlaka bir hamle oyuncusu olacaktır. Güneş bu anlamda daha rahat! Pepe’nin, Tosiç’in yeniden görevlerine dönmesi de avantaj! Kupa maçının golcüleri Negredo ve Lens’in yine kulübede olacağını düşünüyorum.

Yasin daha şanslı
Galatasaray’ın Kupa maçında Sivas Belediye’yi 5-1 yenmesi, 2 gol atan Yasin için Beşiktaş’a karşı forma giyme şansı yarattı. Tudor’un sol kanatta Yasin’i görevlendirmesi bekleniyor. Belki sağ kanatta daha etkili olabilirdi ama, orada Feguli (ya da Rodriguez) var. Oğuzhan’a karşı Belhanda... Faslı futbolcu, iyi günlerindeki Sneijder’i aratıyor. Skora çok katkısı yok. Bazı maçlarda da ağır kaldığı bir gerçek. Galatasaray’ın en büyük sıkıntısı yan toplar. Ligin en iyi kalecisi olarak alkışladığımız Uruguaylı, yan toplara çıkmıyor. Q7 ve Beşiktaş golcülerine özledikleri golü getirir mi? Göreceğiz.
Vodafone Park’ta elbette Beşiktaş avantajlı. Galibiyete daha yakın. Yine de derbiyi unutmayalım. Galatasaray bu ligin lideri. Her iki takıma saygı duyalım.
Onlar da oyuna saygı duysunlar. Bize güzel bir maç sunsunlar. Fırat Aydınus, doğru kararlar versin, n’olur bu maç golsüz bitmesin!