Azmin adı: Enes

Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü’nde okuyan 26 yaşındaki Enes Günel’in yaşam azmi herkese örnek olacak türden. 6 yaşında başladığı aktif spor hayatında birçok branş ve kulüpte profesyonel olarak yer alan Günel’in yaşamı, Şubat 2012’de Erciyes Dağı’nda geçirdiği kazanın ardından tepetaklak oldu. Katıldığı snowboard gösterisinde rampaya çok hızlı giren Günel, havada dengesini kaybederek boynunun üzerine düştü. Günel için bu andan sonra zaman ve boyut farkının kaybolduğu bir süreç başladı. Solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakımda geçen bir yıldan sonra fizik tedavi ve rehabilitasyon dönemine başlayan Günel, yaşamını omurilik felçlisi olarak sürdürmeye mecbur kaldı.
Sakatlanmadan önce Beşiktaş, Ülker ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta birçok profesyonel kulüpte yüzme, basketbol ve voleybol branşlarında sporcu olarak yer alan Günel, sevdası spordan vazgeçmedi. Geçen yıl Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ile tanışan Günel, ağır engel durumundan dolayı bir daha spor yapamayacağını düşünürken Türkiye’de bir ilk olan paralimpik bisiklet türü ‘Handcycle’a başlayarak Omurilik Felçlileri Gençlik ve Spor Kulubü’nün lisanslı sporcuları arasına girdi.
“Hareket Candır” koşu gurubunun destekleriyle düzenlenen 2015 Antalya Maratonu ise, maliyeti yüksek olan bisikletin Amerika’dan getirilmesi için bir bağış kampanyası niteliği taşıyordu. Günel maraton sonunda bisikletine kavuşurken, Kasım 2015’de 37. Vodafone İstanbul Maratonu’na katılarak 4 yıl aradan sonra spor hayatına döndü. Şimdilerde, 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’na katılmak için olanca gücüyle çalışmalara başlayan Günel, azmin yaşamdaki bütün engelleri nasıl aşılabildiğini kanıtlamak istiyor.
Özgür ve sosyal bir spor
Bugün Bakırköy Taşhanlar Köprüsü ile Veliefendi Hipodromu güzergahları arasında tüm bisikletlilerin eşlik edeceği bir bisiklet sürüşü gerçekleştirecek olan Enes Günel, Milliyet’e konuştu. “Asla vazgeçmeye niyetim yoktu” diyen Günel, “Geçtiğimiz yıl Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ve devamında ‘Hareket Candır’ koşu grubuyla tanıştım ve bu harika insanlar beni tekrar spora dönme konusunda ikna ettiler. Hangi sporları yapabilirim diye araştırdık. Yelken, oturarak kayak ve oturarak sörf maalesef benim hareket kabiliyetime uygun değillerdi. Sonra oldukça özgür ve sosyal bir spor olan ‘Handcycle’a (el bisikleti) başlama kararı aldım. Bisikletin yüksek maliyetini karşılamak üzere ‘Hareket Candır’ ile Antalya maratonunda koşu kampanyası düzenledik ve gerekli rakamı temin ettik. Bisikletim geçtiğimiz kasım ABD’den geldi ve antremanlara başladım” diye konuştu.

Hedefi Türkiye’yi temsil etmek
Hedefinin 2020’de Tokyo’da düzenlenecek paralimpik oyunlarda Türkiye’yi başarıyla temsil etmek olduğunu dile getiren Günel, “Malesef el bisikleti kategorisinde ülkemizi şimdiye kadar kimse temsil etmedi. Bu branşta Dünya Kupası ve Dünya Şampiyonası’na katılarak yapabildiğim kadar limitlerimi zorlamak istiyorum. Yarışlarda elde edilen başarılar, puan olarak bana ve ülkemize katkı sağlayacak. Önümüzdeki 2020 Tokyo paralimpik oyunlarına katılmaya hak kazanmak en büyük hayalim. Madalyalar alarak ülkeme mutluluk yaşatmak istiyorum” dedi.

‘Asla vazgeçmeyin’
Kazadan sonraki ilk yılının en zor yılı olduğunu anlatan Günel, sözlerine şöyle devam etti: “Solunum problemi nedeniyle uzun süre makineye bağlı yoğun bakımda kaldım. Tekerlekli sandalye kullanmak sorun değil ancak şu an sadece boyun, omuz ve pazu kaslarımı kullanabiliyorum. Bu durum beni günlük hayatta fazlaca başkalarına bağımlı tutuyor. Biraz daha fazla hareket kabiliyetim olmasını isterdim. Spor yaparken sakatlanan insanlara tavsiyem, fiziksel sakatlıktan sonra tıp ve teknolojideki tüm gelişmelerden faydalanıp, iyileşmek için çok çalışmaları. Tamamen iyileşmek mümkün değilse bile, mevcut engel durumlarını internetten araştırıp diğer insanların neler başardıklarını görebilirler. Uygun adaptasyon ve erişebilirlik sayesinde herkes yeniden işe gidebilir, üniversite okuyabilir, spor ve sanatla uğraşabilir. Yeter ki istesinler. Asla vazgeçmemeliler.”