Gündem ‘Ben ne ilkim ne de son’

‘Ben ne ilkim ne de son’

26.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Babasının öldürdüğü Yiğitcan’ın annesi:  “Savcılık, babasına görme izni vermeseydi Yiğitcan şimdi hayattaydı. Kadın şikayet edince eşiyle barıştırmaya çalışıyorlar”

‘Ben ne ilkim ne de son’

İstanbul Fatih’te 5 Kasım’da 10 yaşındaki Yiğitcan Türkoğlu, babası Nezir Türkoğlu tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü. Katil emniyetteki sorgusunda, cinayeti eşini cezalandırmak için işlediğini söylemişti. Ailenin anlattıkları ise, cinayetin 1.5 ay önce “Geliyorum” dediğini gözler önüne sermişti. Milliyet’e konuşan anne Neriman Türkoğlu, polise defalarca şikayet etmesine rağmen sonuç alamadığını anlattı:

Haberin Devamı

‘Hemen bıraktılar’

“11 yıllık evliliğim boyunca sürekli şiddete maruz kaldım. Babası oğlumu öldürmeye çalıştı. Yiğitcan’ı mutfağa götürüp doğalgazı açmış, cam ve kapıları da kapatmış. Sonra bu görüntüleri bana yolladı. Görüntüleri alıp Sultangazi Karakolu’na gittik. Fakat kimse bir şey yapmadı. Sonra Fatih Karakolu’na gittik. Orası da ‘Aile içi şiddet bakıyor bu konulara, biz bakmıyoruz’ dedi. Tepki gösterdik. Sonra bir kadın polis, çocuk şubeyi arayıp ekip istedi. Ekiple eve gittik. Oğlumu aldık ve şikayetçi olduk. Fakat bu adam 24 saat bile içeride kalmadan serbest bırakıldı. Doğalgaz olayından sonra da yine Yiğitcan’ı aldığı bir gün beni arayıp, ‘Bu çocuğu da seni de öldüreceğim’ dedi. Yiğitcan beni aradı. Hemen gelmesini söyledim, yanımıza geldi.”

Haberin Devamı

‘Çok şikayet ettim’

“Defalarca polise şikayetçi oldum. Bir şey yapılmadı. Çocuk amirliğine şikayet için gittiğimde polisler ‘Çocukta darp var mı?’ diye sordular. Sonra herhangi bir şiddet ya da darp olmadığını söyleyip, ‘Bunun maksadı seni getirmek, çocuk değil. Biz böyle vakalara sürekli gidiyoruz’ dediler. Karakoldakilere sürekli şikayetçi olduğumu ve bir şey yapılmadığını söyledim. Onlar da bana avukat tutmamı önerdiler. Bunun üzerine Çağlayan Adliyesi’ne gidip ücretsiz avukat başvurusunda bulundum.”

‘Oğlumu kandırdı’

“O adamdan ayrı yaşamaya başladıktan sonra beni sürekli rahatsız etti. Yiğitcan’a yaptıklarından dolayı oğlumu da görmesini istemiyordum. Doğalgazla zehirlemeye çalıştıktan sonra bir süre görüşmelerine izin vermedim. Zaten Yiğitcan da babasının yanında yaşadıklarından sonra pek gitme taraftarı değildi. Fakat son günlerde Yiğitcan ile çok iyi konuşmaya başladı ve bilgisayar alacağını söyledi. Bunun üzerine oğlum babasının yanına hafta sonu gitmeye sıcak baktı. Bilgisayar alacağım diye kandırmış. Buna rağmen ben gitmesi taraftarı değildim. Ama adamın elinde savcılık izni vardı ve çocuğu alıp planlı bir şekilde öldürdü. Yiğitcan’ı aldığı gün bunu yapacağı aklımın ucundan geçmedi. Bir kadın şiddete uğradığı için şikayetçi oluyorsa bunun hakimler ve savcılar tarafından detaylı araştırılması gerekiyor.”

Haberin Devamı

‘Kurtulmak istiyorum’

Arabuluculuk denilen bir şey var, onunla insanların boşanmalarını engellemeye çalışıyorlar ve şiddet uygulayan bu eşlere ikinci şans verilmesi isteniyor. Oysa asıl terörü estirenler bunlar. Bunların önüne geçilip, gerekli önlem alınmadıkça benzer şeyler yine yaşanacak. Ben ne ilkim ne de son. Yiğitcan’ın ölümünde de bu böyle oldu. Bu adam bir defasında benim oğlumu öldürmeye kalkıştı ve şikayetçi olduk ama buna rağmen savcılık tarafından bu adama Yiğitcan’ı görme izni verildi. Eğer savcı, bu izni vermeden önce dosyayı iyi inceleseydi oğlum hayatta olacaktı. Savcı o izni vermeyecekti. Bir an önce boşanma davası sonuçlansın. Bu adamdan kurtulmak istiyorum.”

Gerçeği öğrenince sinir krizi geçirdi

Neriman Türkoğlu, konuşmamız sırasında fotoğraf çekilmesine izin vermedi. Oğlunun bir kez bıçaklanarak öldürüldüğünü bilen anne Türkoğlu, röportaj sırasında avukatının verdiği Adli Tıp Kurumu ön otopsi raporundan oğlunun sekiz kere bıçaklanarak hayatını kaybettiğini okuyunca sinir krizi geçirdi. Anne Türkoğlu, yakınları tarafından güçlükle sakinleştirildi.

Haberin Devamı

O anne Milliyet’e konuştu:
‘Cezaevinden beni aradı’

Neriman Türkoğlu, oğlunu öldürdükten sonra eşinin cezaevinden kendisini aradığını söyledi: “Tüm bu yaşananların gerçek olduğunu henüz kabullenmemişken, bu adamın oğluna bunu nasıl yaptığını düşünürken, adam içeriye girdiğinin ertesi günü beni aradı. Telefonu komşumuz açtı. Komşumuza benimle görüşmek istediğini söylemiş. Komşumuz da kendisine beddua edip telefonu kapattı. Daha sonra da bir daha aramadı.”

Yazarlar