Cadde Berk Oktay: Beşiktaş başka bir şey Beşiktaş bir yaşam biçimi

Berk Oktay: Beşiktaş başka bir şey Beşiktaş bir yaşam biçimi

28.08.2015 - 14:10 | Son Güncellenme:

Geçtiğimiz yıl Üniversite Medya Birliği'nin de desteğiyle, Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Evren Cabi koordinatörlüğünde ve Ekonomi Bölümü öğrencisi Ferit Ömeroğlu Başkanlığında kurulan Namık Kemal Üniversitesi İnovatif Medya Topluluğu, oyuncu Berk Oktay ile röportaj gerçekleştirdi.

Berk Oktay: Beşiktaş başka bir şey Beşiktaş bir yaşam biçimi

Namık Kemal Üniversitesi İnovatif Medya Topluluğu Yönetim Kurulu üyeleri Ayşenur Gökkaya ve Cansu İşcen Ünlü Oyuncu ve Manken Berk Oktay ile buluştu.Sorulan soruları çok samimi ve içten yanıtlayan Berk Oktay, oyuncu olmak isteyenlere tavsiyelerde bulundu.

Haberin Devamı


1)Berk oktay bize kendinizden bahseder misiniz? Örneğin hayatınız nasıldı, hobileriniz nelerdir?

Ankara'da doğdum büyüdüm,bütün okul hayatım orda geçti.18 yaşımda ise Ankara'yı bırakıp İstanbul'a geldim ve dolayısıyla okuluda iki sene bıraktım,daha doğrusu üniversiteyi dondurdum modellik yapıcam diye.Daha sonra yurtdışında kariyerime devam edince okul iyice aksadı.Sonra yurtdışında ki modellik kariyerimi bırakıp okulu tamamlamak için Türkiye'ye döndüm.Okulumu tamamladım.Hobilerime gelirsek sporla çok ilgileniyorum.Fakat çalışırken spor yapmak çok zor oluyor.Benim kafamın en çok dağıldığı yer spor salonu ve ya dışarda spor yapmak.Onun dışında köpekleri seviyorum.Köpek yetiştirme eğitimi aldım.Onun dışında çok roman okumaktan hoşlanmıyorum çünkü başkasının fikrini dikte ediyormuş gibi oluyor.Benim görüşüme çok karşı çıkan insan var da ben daha çok kişisel gelişim kitaplarını okumayı tercih ediyorum veya mesleğimle alakalı kitaplar okuyorum.Başka başka ülkeleri gezip görmeyi,değişik kültürler tanımayı seviyorum.Çünkü insana vizyon kattığını düşünüyorum.

Haberin Devamı

2)Köpeğinizi saldırısına uğramanızla ilgili haberler çıktı bunlara ne diyosunuz?

Evet o zamanlar bu olay ülke gündemine oturdu resmen.Gerçekten çok komikti ben de anlamadım ülkede başka konu mu yok.Evimin önüne canlı yayın arabaları geldi.Ana haberlerden telefonlar geldi.İtiraf etmek gerekirse o dönemde iki telefon falan kırdım artık asabım bozulmuştu.Daha sonra telefon numaramı değiştirdim hemen.Ufak bir kaza atlattık ama çok abartıldı.Çalışmaya başladıktan sonra ufak bir operasyon geçirdim.Fakat ben gayet iyiyken ve çalışmaya başladıkta sonra bu haberler çıktı.Muhtemelen bizim setin

içinden birisi haber vermiştir.


Berk Oktay: Beşiktaş başka bir şey Beşiktaş bir yaşam biçimi



3)Hakkınızda çok yalan haberler çıkıyor mu?

Oluyo tabi..Özellikle dizi çektiğimiz sıralarda partnerinle hemen böyle bir aşk yakıştırması yapılır.Biz dizi çektiğimiz zaman insanlar bir bölüm 2 saat onlar bu bölümü 2 günde çekmişlerdir diye düşünüyorlar ama öyle değil.Biz bazen haftanın 7 günü 20 saat çalışıyoruz.Bu çalışma esnasında da en çok gördüğün insanlar rol arkadaşların oluyor

Haberin Devamı

Magazin haberlerinin hepsi yalandır diyemem tabi doğru haberde oluyor.

4)20 saat çalışıyorum dediniz bu durumda sosyal hayatınız nasıl etkileniyor?

Sosyal hayat diye bir şey yok asosyal bi hayat oluyor çalışma döneminde.Yani sezon içerisindeyse mümkün değil iş ve ev dışında başka bir şey yapamıyorum.

5)Böyle durumlarda spora nasıl vakit ayırıyorsunuz?

Çalışırken spora da çok az vakit ayırıyorum.Setin durumuna bağlı oluyor.Sette eğer yönetmen hızlı çeken biriyse ve sette her şey oturduysa uykumu iyi alabiliyosam spora vakit

bulabiliyorum.

5)Kariyerinize modellik yaparak başladınız ve oyunculuk yaparak devam ettiniz bu nasıl oldu?

Modelliği oyunculuğa basamakmış gibi görüyorlar hatta dışardan bir sürü insan da işte ben modellik yarışmasına katılayım oradanda oyuncu olayım diye düşünüyorlar.Benim aklımda asla böyle bir şey yoktu.Ben modelliği meslek olarak seçtim ve bir meslek olarak yaptım.Türkiye'de yapabileceklerimi yaptıktan sonra yurtdışına gittim.Daha sonra Türkiye'ye dönüp okulu bitirince bir boşluğa düştüm çünkü geri dönemiyorsunuz.Ordaki bağlantıları kurmak çok zor.Tam o dönemde Türker İnanoğlu'ndan telefon aldım.Gel görüşelim dedi.Ben tanıyordum Türker abiyi daha önceden.O zamanlar da Yabancı Damat dizisinin bittiği zamanlar.Nehir'le yeni bi iş yapıcam senin de oynamanı istiyorum dedi.Abi dedim ben hiçbir şeyden anlamıyorum.Deneyeceğiz çalışacağız öğrenirsin sette dedi.Tuttu beni yakamdan kameranın önüne fırlattı.Benim için çok zordu fakat çok heyecanlı geldi.Ondan sonra denedim çok zorlandım ama benim en büyük şansım çok iyi insanlarla iyi oyuncularla iyi tiyatrocularla birlikte çalışmış olmamdı.Çok destek gördüm.

Haberin Devamı

6)İlk Tatlı Bela Fadime'yle Levent karakterini canlandırdınız.Arkadaşlarınız size yardımcı oldu mu ?

Evet orda Nehir'in hakkını vermem lazım sağolsun iyi oyuncudur Nehir Erdoğan sadece o da değil ama Yeşim Gül vardı Cezmi Baskın Sema Aybars hepsinden destek gördüm.

7)Peki sonradan oyunculuk eğitimi aldınız mı?

Haberin Devamı

Evet aldım.Bir sürü oyunculuk metodları var her biri aslında aynı noktada birleşiyor ama birazcık birbirlerinin tersi.Bir insanın bu metodların hepsinin birden işine yaraması imkansız.Benim en büyük eğitimim gözlemlerim oldu acayip gözlemci bir insanım.Her yere girer çıkarım.Tinerciyle de arkadaşlık kurarım pazarcıyla da.Kesinlikle küçümsemek için söylemiyorum yanlış anlamayın en zengin adamla da gider sohbet ederim çünkü hayatı gözlemlemek bana oyunculuk alanında çok şey katıyor.Bunun dışında Meltem Cumbul'la uzunca bi süre çalıştım TÜYAP vardı orda çalıştım.Onun dışında da inanılmaz film izliyorum mesela bu çok önemli.Sevdiğim ya da sevmediğim bir çok oyuncuyu takip ediyorum.Çünkü gözlem önemli.Sette de dokuzuncu yılım oldu 400'e yakın bölüm çektim bir süre sonra otomatiğe bağlıyosunuz.Tabi kamera arkasına da çok fazla eğilimim var.

8)Kamera arkasına eğilimim var dediniz o alanda bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?


Bakalım ileride neden olmasın.Seviyorum çünkü.Mesela yönetmenler bir şey çekerken falan hemen giderim yanına, hangi açıyı kullanıyor, neler yapıyor diye bakarım.Bir dizide kamerayla arkadaşlarımı çektiğim bile olmuştur.Aldım elime kamerayı ben çekicem dedim.Arka Sokaklarda bir kaç sahne çektim öyle.Bana enteresan bir anı olmuştu.

9)Oyunculukla ilgili hedefleriniz nelerdir?

Oyunculukla ilgili hedef hiç bir zaman bitmiyor sürekli üzerine bir şey koymaya çalışıyorum.Sinema filmi çok istiyorum.O kadar çok dizide rol aldım ki sinema filmine vakit kalmadı.Çünkü sinema filmleri genellikle yaz döneminde çekilir.Benim oynadığım diziler genellikle uzun soluklu oldu ve biz yazın da çok fazla tatil yapmadan çalıştık.Yazın çalışınca sinema filmine vakit kalmadı.Çekim vaktini ayarlayamıyosun malesef.Bu sene bir tane sinema filmiyle tam anlaşma sağladım aslında tarihi de bir film 1915 ermeni olaylarını anlatan bir film yüzyıldır böyle bir film de çekilmiyor güzelde hoşuma da gitti fakat daha sonra onların çekim tarihindeki aksaklıktan dolayı anlaşamadık.Çünkü 9-10 hafta istiyorlar çekmek için normalde bir sinema filmi ortalama 4 haftada çekilir yine de tamam dedim daha az para kazanırsın dediler ona da tamam dedim maddiyatı düşünmedim.Çünkü ben sinema filmi çekmek istedim fakat 10 hafta ve ağustos gibi başlama tarihi verilince bu benim önümdeki planlarımı bozdu ve ordan vazgeçtim.

10)Oyuncu olmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Oyunculuk eğitimi almalılar,hemen oyuncu olmalıyım diye o magazin programında gördüklerine inanmasınlar o dünya renkli değil aksine siyah beyaz.Bunun eğitimini almalılar yoksa sektörde kaybolurlar.

Benimkisi biraz şans oldu fazla mücadele verdim ama eminim bu işin okulunu okumuş olsaydım belki bir çok şey benim için daha farklı olurdu.

Berk Oktay: Beşiktaş başka bir şey Beşiktaş bir yaşam biçimi


11)Rol aldığınız diziler genellikle uzun soluklu oldu fakat günümüzde diziler reyting kaybından dolayı final yapıyo bu durumu neye balıyorsunuz?

Bu durum o kadar saçma ki şöyle bir durum var. 70 milyonuz diyoruz ya aslında 16 milyon küsür televizyon izleyicisi varmış Türkiye'de çok az bir oran bu kadar insanın bile ne izlediğine 3500 ev karar veriyor.Küçük bir kutu var. 3500 ev belirleniyor.Kriterlere göre istenilen evlere o cihaz takılıyor.Birinci kural evde ikinci bir televizyon olmayacak ama nedense hepsinin evinde ikinci bir televizyon var 70 milyon insanın ne izlediğine 3500 tane evden karar veriliyor.3500 tane evi kontrol altında tutmak çok kolay.Bu evlerdeki insanlar bir televizyondan izleyeceğini izliyor diğerinden ise açması gereken kanalı açıyor böyle saçma sapan bir sistem var.Bu yüzden aslında dizilerin reyting kaybına uğraması diye bir şey yok belki de ekrandan kaldırılan dizi çok izleniyordu malesef bunu bilemiyoruz.Bizde aslında bu sistemi bile bile bu sisteme hizmet ediyoruz bu da garip bir durum yani.

12)Çalışma saatlerinden şikayetçi misiniz?

Bu iş çok zor.Oyuncuları geçtim set çalışanları için o kadar zor ki çünkü biz setin hazır olmasına yakın bir zamanda çağrılıyoruz kendi hazırlıklarımız oluyor saç makyaj vs.Ama sette ışıkçısı var kostümcüsü var teknik ekibi var onlar bizden 2 saat sonra orayı terk edebiliyorlar ve 2 saat önce oraya geliyorlar.Ben 20 saat çalışıyorsam onlar 24 ssat çalışıyorlar. Bu şartların iyileştirilmesi gerekiyor ama şöyle de bir durum var Türkiye de reklam gelir giderleri ve reklam anlaşmalarından dolayı dizi süreleri kısalamaz.Çünkü dizinin uzun sürmesi gerekiyor ki reklamdan para kazanılsın.

13)Peki ileride bu durum değişebilir mi örneğin bir sürü yapancı dizi izliyoruz hem süre bakımından kısa hem reytingleride çok yüksek ve bütün dünya izliyor.

Yabancı ülkelerde sistemler farklı, para kazanma şekilleri farklı, orda 8 saatin üzerinde sette kimseyi çalıştıramazsınız çalışırdığınız zamanda belli bir yüzdeyle zam girer parasına.Oyuncu sendikaları var ve inanılmaz

kontrolcüler burda onların olması çok zor.İnşallah olur.

14)Hayattan aldığınız en büyük ders nedir?

Hep sorarlar ya keşkeleriniz var mı diye her insanın keşkeleri vardır fakat bunlardan ders çıkarmak çok önemli bir şey.Benim hayatımda aldığım en büyük ders ben sıfır noktasını da gördüm sıfırın altını da çünkü

ne olursa olsun insan sağlığı el verdiği sürece en dipten de yukarıya çıkar benim hayatta en büyük aldığım ders budur.Çünkü çok fazla görüyorum amaçsız ve başına bir şey geldi mi hayatı bırakan insanları işte en büyük ceza

bu oluyor insanın kendine verdiği..

15)Başarı benim için çok önemli demişsiniz bu alanda felsefeleriniz nelerdir?

Benim hayat felsefem huzura bağlıdır.Başarısız olduğum zaman çok huzursuz oluyorum.Hayatımda ki en büyük değer huzur olduğundan başarı çok önemli ama başarısızlıkta hayatın bir gerçeği o yüzden en doğru şekilde ondan sıyrılıp

başarılı olmak için uğraşmak hayat gayem.Başarısız olduğumda ise onun üzerine gidiyorum.

16)Türkiye'de kendinize rol model olarak gördüğünüz bir oyuncu var mı?

Rol model dendiği zaman bi kalıp anlamına geliyor.Bu yüzden ben kendime kimseyi rol model almıyorum.Babam hariç.Onun hayat felsefesini takip ediyorum.Onun dışında Kenan İmirzalıoğlu modellikten oyunculuğa geçiş yapan bir arkadaşımdır

sevdiğim bir insandır ama benim için en büyük oyuncu Türkiye'de Şener Şen'dir.Şener Şen der ki ben önce bir rolün altından kalkıp kalkamayacağıma bakarım bende bu yolu takip ediyorum.

17)Bir çok hayranınız var.Bu size artı bir yön sağlıyor mu ya da sizi rahatsız eden durumlar oluyor mu ?

Rahatsızlık diye bir şey söz konusu olmaz.İnsanlar karşılık beklemeden bir sevgi gösteriyor.Bu çok güzel bir şey.Onun dışında telefon numarasının dağılması kötü bir olay oluyor.

18)Telefon numarası demişken numaranız bizde var hani söyleyeyim dedim.

Düştük eline desene sen arasan sıkıntı olmaz.Benim başıma geldi bir kere Giresunda bir kız yurduna gitmiş telefon arıyolar açıyorum konuşun diyorum gülüp kapatıyolar saçma sapan sesler geliyor çığlık sesleri falan yeter artık dedim en

sonunda.

19)Beşiktaşlı olduğunuzu öğrendik.Peki neden Beşiktaş?

Hayat beşiktaş.Heralde bütün beşiktaşlılar kendisine acı çektirmeyi seven insanlar.Beşiktaş başka bişey Beşiktaş bir yaşam biçimidir.

20)En sevdiğiniz yönünüz nedir?

Yapmak istediğim işin peşinden giderim ve vicdan benim için çok önemli.En sevmediğim özelliğimden birden parlayabiliyorum.