Bir zamanlar ahırdı şimdi kitapçı oldu

Zeyrek Kitapçısı, hediyelik eşya ve kahveden oluşan konseptiyle yalnızca kitapseverlerin değil, kısa zamanda İstanbul sevdalıları, edebiyatçı ve fotoğraf meraklılarının da uğrak yeri oldu. Açılışı yapılan yeni İstanbul Kitapçısı’nda, İstanbul konulu kitapların yanı sıra hediyem İstanbul ürünlerini de bulmak mümkün. Mekanın bahçede bulunan seyir terasından ise Haliç, Galata Kulesi, Karaköy, Süleymaniye Camii, Şehzade Külliyesi ve Valens Kemeri’ni görmek mümkün oluyor.

Bizans döneminde Pantokrator Manastırı’nın bir parçası olarak hizmet veren Zeyrek Camii, Bizans döneminin Ayasofya’dan sonra en kutsal ve en ihtişamlı yapısı kabul ediliyordu. İmparatoriçe İrene tarafından Pantokrator İsa’ya (Evrenin Hakimi İsa) adanan manastırın bulunduğu alanda İmparatoriçe, eşi İmparator Yannis ve küçük oğulları İmparator I. Manuel’in mezarları bulunuyor. Fatih’in İstanbul’u fethi ile manastırın kilise bölümü camiye çevrilirken, günümüzde Zeyrek İstanbul Kitapçısı olarak hizmet veren bölüm ise medrese yapılmıştı. İstanbul’un fetihten sonra ilk medresesi olan bu yapıya Fatih Sultan Mehmet tarafından, başmüderris olarak Molla Zeyrek Mehmet Efendi tayin edilmişti. İstanbul’un ilk medresesi olarak yüzlerce yıl hizmet veren yapı bir dönem ilgisizlik sebebiyle ahır olarak kullanıldı. Zeyrek İstanbul Kitapçısı, Zeyrek Camii’nin restorasyonunun tamamlanmasıyla birlikte Açık Hava Müzesi bünyesine dahil edilecek.