Bizde prova yaptılar kendileri uyguladılar

Darbe teşebbüsü gözleri TSK içindeki illegal yapılanmaya çevirdi. Balyoz davası mağdurları, haklılıklarının bir kez daha kanıtlandığını dile getirirken Kumpas-Der Başkanı Emekli Kurmay Albay Ahmet Zeki Üçok, “FETÖ militanları, Balyoz davalarında bizleri darbe yapacağımız, camileri vurup, stadyumları uçuracağımız şeklinde adice yalanlarla karaladı. Sahte belgeleri kaleme alanların geçtiğimiz gün darbeye yeltenen FETÖ/PDY elemanları olduğu bir kez daha kanıtlandı. FETÖ/PDY darbeyi bizde prova yapıp kendileri uyguladı” dedi.
‘Yüzde 50’sine hakimler
Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok (Kumpas-Der Başkanı): “FETÖ/PDY terör örgütü özellikle 2008’den itibaren askeri okulları ele geçirdi. Sınav soruları çalındı. Bu tarihten itibaren askeri okullara girenlerin yüzde 80 FETÖ/PDY oluşumunun elemanları. 2012, 2013, 2014’te mezun olan bu kişiler şu an teğmen, üsteğmen rütbesinde. 2008’den önce de ciddi sızmalar oldu. FETÖ/PDY’nin TSK’nın yüzde 50’sine hakim olduğunu düşünüyoruz. Kumpas davalarından sonra hem Genelkurmay Başkanı’na, hem Cumhurbaşkanı’na, hem de MİT’e, TSK içindeki FETÖ/PDY elemanlarının listesini gönderdik. Teğmenden, korgeneral rütbesine kadar insanların isimleri vardı. FETÖ/PDY elemanları IŞIK evlerinde beyinleri yıkanan militanlar. Bu örgütün PKK ve IŞİD’ten farkı yok. FETÖ/PDY elemeanları, kendi halkına ateş açacak, TBMM’yi vuracak kadar gözü dönmüş insanlar. Balyoz kumpasını da bu örgüt kaleme aldı. Balyoz, Ergenekon kumpasında TSK’dan uzaklaştırılan askerler yeniden göreve getirilsin, FETÖ/PYD militanlarından boşalan yerlere kumpas mağdruları atansın. Birçok teğmen, yüzbaşıyı İzmir Casusluk kumpasından dolayı TSK’dan attılar. Atılan çocukların hepsi geri çağrılmalı.”
‘Ömür boyu ceza alsınlar’
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz: “Fethullahçı yapılanma son çare olarak darbeye girişti. FETÖ/PDY devletin birçok kademesinden tasfiye edildi. TSK’dan tasfiye konusu gündeme gelince düğmeye bastılar. F tipinin uzun zamandır bu darbe girişmine zihinsel olarak hazırlandığı belli olmuştur. Ancak TSK’nın tümünü kontrol edemedikleri için başarısız oldular. Suçlular TSK’dan tasfiye edilerek, ömür boyu ceza almalıdır. Maalesef hükümet F tipinin TSK’daki yapılanmasına uzun süre görmezden geldi. Kumpasta bize atfedilen yalanları bu örgüt üyeleri yazdı. Aslında kendi planlarının darbe yapmak, cami bombalamak, stadyum taramak olduğu anlaşılmıştır. Son çare olarak kamikaze darbe girişiminde bulundular. Darbenin bir numarasının Tuğgeneral Mehmet Partigöç olduğu anlaşılıyor. Komutanları defelarca uyardık. Bizi dinlemediler. 2002’den itibaren TSK’yı yöneten komuta kademesi, uzaklaştırılması gereken her asker için şerh koydu. Darbenin zamanlaması da önemli. Birliklerin büyük kısmı Güneydoğu’ya kaydırılmış durumda. Tayin ve izin dönemi olduğundan batıda görevli personel sayısı minimum düzeyde. Darbe girişimi F tipinin beceri düzeyi ve gücünün sınırlı olduğu gösterdi. TSK’nın Fethullahçı askerlerden temizlenerek yeniden itibarını kazanması gerekir. Balyoz’da tasfiye edilen subayların kapısı çalınmalıdır.”
‘İddialar cevaplanmalıdır’
Emekli Hava Tümgeneral Beyazıt Karataş: “Emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’ün darbenin planlayıcısı olduğu yönünde iddialar söz konusu. Öztürk’ün ortaya çıkması ve hakkındaki iddiaları yanıtlaması çok önemli. Büyük ihtimalle Akıncı Üssü’nde olabilir. Vatana ihanetten yargılanacağı iddia edilen Öztürk’ün saatler geçmesine karşın bir açıklama yapmaması, ortada olmayışı dikkatle takip edilmelidir. Diyarbakır’da 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’nın henüz dağıtılmadığı dönemde, 5 üst rütbeli asker olarak görev yapıyorduk. İkinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci sıradaki subaylar Balyoz’dan tutuklandık. Ben rütbe olarak ikinci sıradaydım. Öztürk ise içimizde ceza almayan tek isimdi. Öztürk neden ceza almadı? Öztürk, milliyetçi görüşleriyle tanınır. Hakkındaki iddialar mutalaka cevaplanmalıdır.”
‘Demokrasiye müdahale kabul edilemez’
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, parlamenter demokrasiye yönelik darbe girişiminin kabul edilemez olduğunu belirtti.
‘Medyanın rolü’
TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Türkiye darbelerden büyük zarar görmüş bir ülkedir. 15 Temmuz Cuma gecesi yapılan darbe girişimine, gazeteciler ve medya kuruluşları toplumun tüm kurumlarıyla birlikte karşı durmuştur. Yaşanan bu olaylar, medyada çok sesliliğin, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Darbe girişiminin engellenmesinde medyanın önemli bir rolü olmuştur.
Biz Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın, güvenlik güçlerimizin ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Yaralananlara, TRT, CNN Türk ve Hürriyet gazetesi çalışanlarına “geçmiş olsun” diyor, parlamenter demokrasiye müdahalenin kabul edilemez olduğunu, demokrasiye karşı her türlü girişimin karşısında olduğumuzu bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.” l DHA