01.12.2015 - 11:10 | Son Güncellenme:
Organ yetmezliği nedeniyle 6 aydır tedavi gördüğü Şişli'deki Florence Nightingale Hastanesinde hayatını kaybeden Hasan Pulur’un cenazesi Aşiyan Mezarlığı’ndaki gasilhaneden alınarak, helallik için Ulus’taki evinin önüne getirildi.
Hasan Pulur’un evinin önünde helallik alma sırasında oğlu Tevfik Bülent Pulur, gelini Cemile Pulur, torunları Lal Pulur, Su Pulur ile merhum oğlu Korkut Pulur’dan olan torunu Cem Pulur, yakın akrabaları ve komşuları hazır bulundu. Hasan Pulur için evinin önünde helallik alınıp, dua edildi.
VASİYETİ YERİNE GETİRİLDİ
Hasan Pulur’un cenazesi vasiyeti üzerine yatılı okuduğu Kabataş Lisesi’nin önünden geçirildi. Pulur'un cenazesi daha sonra Çağlayan'daki Milliyet Gazetesi’ne getirildi
ÇİÇEKLERLE UĞURLANDI
Pulur için Çağlayan’daki Milliyet Gazetesi’nde tören düzenlendi. Pulur için düzenlenen törene Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila başta olmak üzere gazete yöneticilere ile çalışanlar katıldı. CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Yaşar Okuyan da törene katıldı. Yapılan duanın ardından Pulur’un tabutu cenaze aracına konuldu. Bu sırada Hasan Pulur’un tabutunun üzerine çiçekler bırakıldı.
"TÜRK BASINI İÇİN ÖĞRETMENDİ"
"Hasan Pulur’u okuyarak büyüdük" diyen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, " Sadece Milliyet için değil Türk basını için de bir öğretmendi " şeklinde konuştu.
FIKRA TÜRÜNÜN SON TEMSİLCİSİ
Pulur’un toplumun vicdanı olan bir kalem olduğunu söyleyen Bila, "İyi bir hiciv ustasıydı bence. Ustalıkla eleştiriler yazardı. Hakaret etmeden irdeleyen bir kalemi vardı. Türkçeyi yalın halde kullanırdı. Halk diliyle yazardı. Fıkra yazarlığı türünün ustasıydı bence. Günümüzde kalmadı o ustalıkta günlük fıkra yazan" dedi.
"KALEMİNİ EĞİP BÜKMEDİ"
Bazı olaylar için ’Tam Hasan Pulur’luk olay’ nitelemesinde bulunulduğunu hatırlatan Fikret Bila, "O da işte kamu vicdanını temsil etmesinden. Rahatsızlığı ilerleyinceye kadar da basını, siyaseti, olayları çok yakından izliyordu. Yan binadaki hastanede tedavi görüyordu. Zaman zaman da ziyaret ediyordum. Konuşabildiği zamanlarda hep ülkenin durumunu, gazeteyi, haberleri sorardı. Son ana kadar hep gazeteci olarak kaldı. Kalemini de hiç eğip bükmedi. Basınımızın abide isimlerinden birini yitirdik" diye konuştu.
Hasan Pulur
1932'de İstanbul'da doğan, babası subay olduğu için öğrenimini çeşitli okullarda tamamlayan Pulur, Son Saat, Yeni İstanbul, Vatan, Havadis, Akşam, Milliyet, Hürriyet ve Güneş gazetelerinde çalıştı.
Hasan Pulur, 1998 yılından bu yana Milliyet gazetesinde "Olaylar ve İnsanlar" adlı köşesinde okurlarıyla buluşuyordu.