Cadde 60 bin kişiye imaj dersi verdi

60 bin kişiye imaj dersi verdi

24.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

İmaj danışmanı Özlem Çakır kapısını çalanların bir kısmını önce psikoloÇa gönderiyor. MesleÇinde 10. yılını kutlayan Çakır, Hülya Avşar için "Her gün haber olmak imajını iyi yönetmek demek deÇil" diyor

60 bin kişiye imaj dersi verdi

KARA KUTU Özlem Çakır; İzmirli. Amerikan Kız Lisesi, ardından Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı'nda eÇitim gördü. Halkla ilişkiler sektöründe çalıştıÇı yıllar boyunca yenilik arayışı içerisindeydi. Kişilerin kendisini daha iyi tanıması ve ifade etmesi için çalışmaya karar verdiÇinde ise kendisini New York'ta buldu. Sarı sayfalara bakarken reklamını gördüÇü "imaj danışmanları" başlıÇı, artık yeni mesleÇiydi. Hemen New York' taki Fashion Institute of Technology'ye kaydoldu, yetmedi Atlanta'da London Image Institute'ü de bitirdi. 1998'de imaj uzmanı olarak Türkiye'ye döndü. İlk zamanlar yakın arkadaşlarının bile ne iş yaptıÇını tam olarak anlamadıÇı Çakır, bugün randevu almak için sıraya giren işadamlarının, şirketlerin, ünlülerin arasında iş hayatının onuncu yılını kutluyor. Çakır, bugüne dek 60 bin kişiye "imaj dersi" verdi. Şimdi de bize "ders verecek." Yeniköy'deki yalısında buluşuyoruz, üzerinde kol düÇmeli beyaz bir gömlek, jilet gibi bir siyah pantolon var. Saçlar çok düzgün, makyaj sade. Asla düşünmeden konuşmuyor, sesini yükseltmiyor, nezaketten taviz vermiyor. İmaj öÇretiyor onca insana, kolay mı? Harika görünüyor. Çok uzak deÇil, 90'ların sonunda literatürümüze hızlı bir giriş yapan "imaj" kavramının hayatımıza ne kattıÇını anlatacak. Bir de kapısını çalanların ondan ne beklediÇini... Onuncu yılını kutluyor YaptıÇım işi şöyle tanımlıyorum: Kişinin özüne sadık kalarak ne olabileceÇini gösteriyorum. Siz ne işle meşgulsünüz? Ben kimsenin özünü deÇiştirmeye çalışmıyorum, zaten ben imaj yaratıcısı deÇilim. Ben kişinin kişisel imajını yönetmesine yardımcı oluyorum. Kişi kendisi olabilir, başka ne olacak? Kesinlikle, özgüven kişisel imaj yönetiminin çatısını oluşturur. Bu çatı yoksa, ev kurulmaz. Tabii, başka kişisel imaj dinamikleri de var; içtenlik, yüzde yüz samimiyet, doÇallık, tutarlılık, gelişime açık olmak gibi. Eskiden "Kendine güven yeter" denirdi. En doÇrusu deÇil mi, iç sesini dinlemek? Hayır, amaç içerisini dışarıya doÇru yansıtmak. İmaj yaratılan bir şey mi? İmaj; çaÇa ayak uydurmak demek aslında. Ama şunda haklısınız, her şey birbirine benzemeye başladı, dolayısıyla farklılaşmak şart oldu. Kişiler kendilerini yönetebilirlerse, rakiplerinin önüne geçebileceklerini fark ettiler. Çünkü herkesten ve her şeyden fazlasıyla var. Bir guru, bu çaÇ için "kareoke kapitalizmi" demişti. Herkes her şeyi taklit ediyor. Yıllar önce kimsenin imaj derdi yoktu. Bugün herkesin iyi görünmek, iyi mesaj vermek gibi kaygıları var. Bu kaygılar genel görüntümüzde sapmalara neden oldu mu? Evet, gerekir. İmaj, CEO'lara özgü bir şey deÇil. Sokaktaki simitçinin de imajı var. Onun imajı şu; temiz giyim, tıraş, önlük ve maşayla servis. Peki herkesin imajı hakkında düşünmesi gerekir mi? Proje bazında psikolog, ses koçu, medya ilişkileri eÇitmeni, profil testi uzmanından oluşan bir ekibimiz var. Kişinin hedeflerini belirliyorum. Rakipleri karşısında fark yaratacak özellikleri bulmaya çalışıyorum. UzmanlıÇı, eÇitimi, bilgi seviyesi karakteristliÇi öÇreniyorum. Kendisini de tanımasını saÇlıyorum. Karşınızdakini nasıl tanıyorsunuz? Hayır, hedeflerine ulaşmak için kişisel imajını nasıl yöneteceÇini bilmeyen kişiler diyelim. O zaman size hedefi şaşmış kişiler geliyor. Hedefin daha iyi görülmesini saÇlıyorum. Özgüveni çeşitli şekillerde destekliyoruz. Ürkek ve çekingen yapısı varsa drama, tiyatro çalışmaları yapıyoruz. Bazı durumlarda da psikoloÇa yönlendiriyoruz. "Bizim sizinle çalışmamız, psikologdan sonra olabilir" diyorum. Ne yapıyorsunuz da o uzak hedef birden yakın oluyor? Birçok profil testi ve saha çalışması yapıyoruz. Nasıl ki kamuoyu araştırma şirketleri, bir partinin ya da bir liderin nasıl algılandıÇını saptar, biz de bunu küçük çaplı olarak yapıyoruz. Kişinin çevresinde, aile hayatında bir anket yapıyoruz. Sonra insanların o kişi hakkında ne düşündüÇünü, kendisini tanımlaması ile kıyaslıyoruz. İmaj sorunu olduÇunu nasıl saptıyorsunuz? Dünyanın en başarılı CEO'ları, genel müdürleri, patronları, bu eÇitimleri almış kişilerdir. Mesela eÇitimini almamışsınız, iyi sunum yapamazsınız. En doÇal ve en etkileyici şekilde nasıl sunum yapılıyor, en çok bunu öÇretiyorum. Bu eÇitimleri alanlar, başarılı mı yoksa başarısız kişiler mi? Sunum, Türkiye'de çok büyük bir problem. Topluluk önünde konuşma ve sunum becerileri konusunda çok müracaat geliyor. Görüntüsüyle ilgili de danışmanlık almak isteyenler oluyor. Bir de kişiler artık "marka" olmak istiyor. Bunlar genelde üst düzey yöneticilerin aldıÇı dersler. Türkiye'den birçok yabancı ortaklı kurum da, doÇru iletişimin detayları için başvuruyor. Sizin kapınızı çalanlar en çok hangi yönünden şikâyetçi? Tabii oldu. Aynı dilden konuşamadıÇım veya geçmişinde kara lekeler bulunan, imaj çalışmasıyla bu lekelerden arınmaya çalışan kişilerle çalışmam. Çalışmayı reddettiÇiniz kişiler oldu mu? Mustafa Sarıgül: Öfke yönetimi ve samimiyette zaafları olsa da iyi yönetiyor. Abdüllatif Şener: Samimi, doÇal, tutarlı, iletişime açık. Entelektüel. Güzel Türkçe kullanıyor. Devlet adamı duruşu var. Sezen Aksu: Samimi ve doÇal.Gülben Ergen: Azimli, tutkulu, hedefleri belli. İmajıyla ilgili araştırma yaptırıp işi uzmanlarına teslim etti. Gelişime açık.Özgü Namal: Akıllı, doÇal, azimli, tutkulu, işi dışında basına malzeme olmamaya özen gösteriyor. Orhan Gencebay: Tutarlı. İşine saygısı, bilgisi, kültürü, kişisel deÇerleri, yaşam tarzı ve karizmasıyla çok özel bir imajı var. Güler Sabancı: Basın ilişkileri çok koordine ve iyi yönetiliyor. Ferit Şahenk: Genç, dinamik, çaÇdaş, yenilikçi, görüntüsü akılda kalıcı.Fatih Terim: Öfke yönetimindeki zaafı dışında duruşu, giyimi, konuşmasıyla güçlü bir karizması var. İmajını iyi yönetenler İlhan Mansız: Planı, hedefleri yoktu. Kendini profesyonellere teslim etmedi. Düzensiz hayatı kötü etkiledi.Hülya Avşar: Gündemden düşme telaşıyla cahilce konuşuyor, her gün haber olmak imajını iyi yönetmek demek deÇil. Bakımsız kıyafet ve saçlarla görünmesi de bıkmışlıÇın, boşvermişliÇin, "Nasıl olsa para kazanıyorum" düşüncesinin göstergesi. İmajını kötü yönetenler ARTI EKSİ Hiç olmadı. Bu zamana kadar size "Bu parayı boşuna vermişiz, hiçbir işe yaramadı öÇrettikleriniz" diyen oldu mu? Hayır, yapmıyorum ama bunun için çok çalıştım. Yoksa meslek deformasyonu oluyor. Ben ilişkilerimde insanların samimiyetine, nezaket ve dostluklarına, ahlaki deÇerlerine önem veririm. MesleÇiniz, özel hayatınızı nasıl etkiliyor? Her tanıştıÇınız kişiyi tepeden tırnaÇa süzüp, "imaj testi" yapıyor musunuz? Hayır, özüne bakarım. Sohbet sırasında tüyolar isteyenler oluyor. Arkadaşlarım arasında da randevu alan var. Ne giymiş, nasıl konuşmuş, önemli deÇil mi? Memnunum, kendimi hoş bulurum. Düşünceli ve naziÇimdir. Ben hayata olumlu bakan biriyim. Kendimi severim. Kendi imajınızdan memnun musunuz? Her zaman dikkat ederim. Zorlama deÇil, bu benim. Her daim böyle bakımlı mısınız? Hayır, asla. SaÇlık açısından rahatsız etmediÇi sürece ben karışmam. Ama "Kilolarımı nasıl kamufle ederim" derse gizleme tekniklerini öÇretirim. İmaj, görüntüyle sabit. Şişmanlık sorun mu sizin kitabınızda o halde? Renkler çok tehlikeli. Çingene pembesi, fuşya, fıstık yeşilinin çok dikkatli kullanılması gerekir. Bir kadın için görüntüsel tehlikeler neler? Fiziksel çekicilik kazanır Vücut dili, insanın ruh halinin o anda dışa yansımasıdır. Ben de bu dili öÇretmek taraftarı deÇilim. Elimi nereye koysam, kolumu şöyle mi yapsam derken kendi olamıyor. Resmin bütününe bakmak lazım. İmajda, beden dili ne kadar önemli? Uygun giyinmek önemli. Mesela, ben profesyoneller için hep şunu söylerim: Bugün olduÇun deÇil, yarın olmayı hayal ettiÇin pozisyon için giyin. Birçok kişi, bana bunu uyguladıÇını ve başarılı olduÇunu söylemiştir. İyi giyim şart tabii! Fiziksel çekiciliÇin gücü bilimsel olarak da ispatlandı. İki kadın bu anlamda eşit içerikteyse sempati ve fiziksel çekicilik kazanır. Hoş görünen terfi olur. İki kadın var önümüzde. EÇitimleri, görgüsü, bilgisi eşit düzeyde. Terfi zamanı geliyor, biri diÇerine göre fiziksel anlamda daha hoş görünümlü. Sonuç?