Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eh, muhtemelen bu filmden pek çok kişiye bu cümle kalacak: “Bakış açısını değiştirin!” Özlediğimiz Şener Şen’in ilk göründüğü, Ferman Komiser’le ilk tanıştığımız sahneyle beraber bu cümleyi takip ediyoruz filmde çünkü. Nitekim, Yavuz Turgul’un son filmi ‘Av Mevsimi’nin fitilini ateşleyen de, altı sene önce gördüğü bir Yavuz Tahyeli resmindeki o cümle olmuş: “Yeni bir şeylerin görüleceği aralıklar mutlaka vardır.”
Her ne kadar Yavuz Turgul dertlerinin klasik bir polisiyedeki gibi sağ gösterip sol vurmak olmadığını, bir cinayetin ruhlar üzerindeki etkileriyle ilgilendiklerini söylediyse de, ben gene de filmin tadını kaçırmak istemiyorum. Ben nasıl mümkün olan en ‘saf’ kafayla izlediysem ‘Av Mevsimi’ni, bu yazıyı okuyanlar da aynı hakka sahip olmalı.
Diyeceğim, bir gün gölde genç bir kıza ait olduğu anlaşılan kesik bir el bulunuyor, üç polis de onun izini sürüyor: Ferman Komiser (nam-ı diğer Avcı), ‘Deli’ lakaplı ‘Karadeniz uşağı’ İdris (Cem Yılmaz) ve de antropoloji mezunu ‘Çömez’ Hasan. (Okan Yalabık)

Haberin Devamı

Bakış açısını değiştirin

İnce ince örülmüş üç karakter
Hepsinin kendi tatlı-hazin hikayeleri... Diğer yanda, kurban, torbacılıktan sabıkalı 16 yaşındaki Pamuk... Onun serseri sevgilisi Asit Ömer (Rıza Kocaoğlu), zengin ve etkili işadamı Battal Çolakzade. (Çetin Tekindor) Bütün içiçe geçen hikayeler, gayet sürükleyici bir şekilde anlatılıyor. Atmosfer inanılmaz, görüntü yönetmeni Uğur İçbak’ı ayrıca kutlamak istiyorum. Tamer Çıray imzalı müzikler, öyle...
Film bir polisiyeden beklenen heyecanı kesinlikle veriyor ama daha çok, bir filmi Yavuz Turgul’un yapan sıcak-insani detaylar kaldı benim aklımda ve gönlümde. Çatışmada vurulan uyuşturucu satıcısının gözleri... Ferman Komiser’in karısının tuttuğu günlük... İdris ile hastalık derecesinde tutkun olduğu eski karısı Asiye (Melisa Sözen) arasındaki muhtelif anlar... Ama tekrar tekrar izlemek isteyeceğim sahne, kesinlikle İdris’in Kazım Koyuncu’nun ‘Hayde’sini söyleyip, polis memurlarının oynadığı yemek olacak...
Oyuncuların hepsi birbirinden iyi. Şener Şen ile Çekin Tekindor’u karşı karşıya izlemek büyük keyif. Ama genç oyuncuların hiçbiri de altta kalmıyor. Okan Yalabık, Melisa Sözen, Rıza Kocaoğlu... Cem Yılmaz sonra, görüyoruz ki komediye hiç de mahkum değil. Ama en sarsıcı sahnede bile o var diye kendini gülmek zorunda hisseden seyirciyi ne yapacağız, bilemiyorum...
Son olarak, filmi ‘kadın düşmanı’ bulan birkaç yorum duydum, bilhassa İdris’in “Güzel avrat otu insanı hissettirmeden zehirler” sözlerine dayanan... Ben de şuna dikkati çekmek istiyorum: Filmdeki bütün iyi ve masum karakterler kadın. Hatta daha ileri gidersek, filmdeki bütün kadınlar masum. Av, erkeklerin avı, avlanan onlar, ava göz yumanlar da... Kadınlar; Pamuk’un annesinden İdris’in Asiye’sine kadar, çeşitli derecelerde ‘kurban’lar, ‘av’dan habersizler, masumlar... “Bakış açısını değiştirmekte” fayda var yani...