Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İnsanın yaşadığı hayata sahip çıkmaması - çıkamaması ne hazin değil mi? Geliyorsunuz belli bir yaşa, dönüp bakıyorsunuz arkanıza ve sizde iz bırakan tek kişi, tek kadın 19 yaşındaki sevgiliniz oluyor. Arada evlenmişsiniz, iki eski karınız, boyunuzca iki kızınız, kim bilir kaç sevgiliniz olmuş. Ama yok, ‘ille de 19 yaşındaki sevgilim’.
Bir de üstelik, “Bugünkü aklım olsaydı onu ömrümün sonuna kadar bırakmazdım” gibi bir cümle kuruyorsunuz, “Hayatıma onunla devam etseydim, her şey çok başka olurdu.”
Şu “Bugünkü aklım olsaydı” cümlesi çok iç daraltıcı gelir bana. Ben çocukken radyoda bir program vardı, “Bugünkü Aklım Olsaydı” diye. Müziğinden - sanırım Cahit Berkay’a aitti - seslendiren kişinin yılgın ses tonuna kadar tamamen aklımda. Her gün bir hikâye anlatılıyordu, kişinin hata kabul ettiği, hayatında dönüm noktası olan ve sonra “Bugünkü aklım olsaydı...” deyip ikinci versiyonu veriliyordu olayın.
Sanırım o programı dinlerken karar verdim mümkün mertebe ‘keşke’ dememeye. “Bugünkü aklım olsaydı” diye bir şey olmadığına... Kişinin o anki aklıyla - yüreğiyle adım attığına ve bunun ‘öyle değil de böyle olsaydı...’sı olmadığına. Ve tabii ki sonradan pişman olmamak için iki kere düşünmeye. O günkü aklımla, elden geldiği kadar... Ondan sonra da başıma ne gelecekse razı olmaya, yakınmadan, kendi kararım olarak sevip kabullenmeye...

İlle de ilk aşkım...
Bütün bunlardan olsa gerek, Cihan Ünal’ın Orada Neler Oluyor’da ettiği lafları da pek üzücü - nasıl derler, ‘talihsiz’ - buldum. Herkesin ilk sevgilisi unutulmazdır muhtemelen, zaman zaman durur düşünürüz, ne yapıyor diye merak ederiz ama tutup da bunu canlı yayından duyurmaz, ondan sonra yaşadığımız bütün aşkları ‘teferruat’ saymayız. Bizi seven, tahminen bizim de sevdiğimiz insanlara böylesine haksızlık etmeyiz.
Hayır, aksi gibi o ‘sarışın, mavi gözlü, beyaz tenli’ ilk aşkın ardından evlendiğiniz, birlikte dünyaya bir çocuk getirdiğiniz esmer, kara gözlü kadın da bu ülkenin gelmiş geçmiş en önemli sinema oyuncularından biri. Tahmin etmesi güç değil, Cihan Ünal bu cümleyi ettiği anda iyi - kötü niyetli herkesin aklına ilk Türkan Şoray gelecek. “Aaa yazık kadına” diyecekler, “Ona âşık olmamış mı yani?” diye soracaklar, yapacaklar yani, aksi mümkün mü?

Öbürleri neydi?
İnsan niye düşürsün hayatının belli bir dönemini paylaştığı kişiyi bu duruma? ‘Çocuğunun annesi’ gibi kutsal bir mertebe üzerinden konuşmuyorum bakın, sadece aşkların birbiriyle tartılmasının haksızlık olduğunu düşünüyorum. Hele hele bunun böyle uluorta dile getirilmesinin büyük ayıp. “En büyük aşkım filancaydı...” E öbürleri neydi?
Bu yersiz ifşaat üzmüştür muhakkak o güzel gözlü kadını, aksi mümkün değil. Kimse duymak istemez bunu, hele hele milyonlarca insanla paylaşmayı hiç arzu etmez.
Ama bence burada üzülmesi gereken asıl kişi Cihan Ünal’dır. Hayatının önemli bir bölümünü bir hatanın gölgesinde yaşadığı, 19 yaşının duygularıyla 40 yılına ipotek koyduğu, diğer aşklarını hakkını vererek yaşayamadığı için.
Tabii dedikleri doğruysa... Yok değilse, daha da hazin...


Barış Manço’yu anarken...
10 yıl olmuş demek gideli. Geçen gün televizyonda gördüm, çok inanılmaz geldi. Okan Bayülgen’in gece yarısı programında bir 90’lar resm-i geçidinin arasına sıkışmıştı ‘Barış Abi’. “Hadi yine iyisin”lerin, “Aboneyim abone”lerin ortasında “Oku bakiiim A-Y-I” diyordu.
Ama biz onu “Kol Düğmeleri”yle, “Kahve Fincan”larıyla sevmiştik. Hayatta aldığım ilk kasetti Barış Manço’nunki, “Sapa kulba kapağa itibar etme dostum / İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok”, üzerine düşündüğüm ilk şarkı sözü. Bizim kuşak yemeklerden sonra diş fırçalamaktan başka şeyler öğrenmişti ondan yani.

Demode değerler
Sonradan, hayata aynı yönden bakmadığımızı fark ettiğim zaman da değişmedi bu. Küçücük bir çocuk olarak Barış Manço şarkılarından öğrendiklerim her daim kılavuzum oldu. İçimdeki aynı kahve fincanını sırf anısı var diye yapıştırıp yapıştırıp kullanmaya meyyal ‘nostaljik ruh’ onlardan yadigar. Modası geçmiş değerlere, duygulara düşkünlük de.
Üzerine başka, daha iyi şarkılar gelip inşaatı devam ettirse de temel o günlerden. Hatırlamak iyi geldi bugün bir kez daha. “Oku bakiim”den başka bir şeydi Barış Manço...