Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Roger Waters, “Duvar”ıyla, bu yazın olayına damga vurdu... Ali İsmail de oradaydı; hayalindeki konserde, baş köşede...

“O duvarda gülüyor, biz burada ağlıyoruz”

Roger Waters, arasında Gezi’nin güzel yüzlerinin de olduğu “Duvar”ıyla, o kırık dökük Türkçesiyle yaptığı etkili konuşmasıyla bu yazın olayına damga vurdu Türkiye’de... Hani “Boşuna sevmedik biz onu” dedirtti, burası kesin.
“The Wall”u canlı canlı izleme olanağı bulanlar İTÜ Stadyumu’nda, internetten takip edenler bilgisayar başında yürekleri ağızlarında izlediler olan biteni. Hala duymayanlar için; Roger Waters şovunda siyasi cinayetlere kurban gidenlerin fotoğraflarını yansıtıyor duvara, Türkiye’den Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Adnan Menderes’in yüzleri zaten yer alıyordu. Bu konserdeyse duvara Gezi olaylarında yaşamını yitiren Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ile komiser Mustafa Sarı’nın fotoğrafları da yansıtıldı. Ayrıca Roger Waters yaşamını yitirenlerden, Türkçe olarak “Devlet teröründe ölenler” diye söz etti. Stadyumu’nda olanları, duvara yansıyan, o birkaç ay öncesine kadar gülen yüzleri içi yanarak izleyen bir de abi vardı; Gürkan Korkmaz. 10 Temmuz’da kaybettiğimiz 19 yaşındaki Ali İsmail’in abisi... Eskişehir’de katıldığı Gezi protestoları sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail’in... Katilleri çok iyi bilinen bir ‘sır olan’ Ali İsmail’in...

Deli fişek bir çocuk
Kardeşini kaybettiğinden beri açtığı Twitter hesabından onu anlatıyor. 19 yaşında bir kardeş kaybetmenin ne demek olduğunu anlatıyor, yorulmadan. Ali İsmail’in nasıl bir çocuk olduğunu, kafelerden çok tarihi yerlerde gezdiğini, huzurevine gidip yaşlılara kitap okuduğunu, eski kitap ve kıyafet toplayıp köy okullarına götürdüğünü. Avrupa Birliği projeleriyle yurt dışına gidip Türkiye’yi anlattığını, “19 yaşında katledileceği ülke oduğundan söz etmediğini”, fotoğraf çekmeyi sevdiğini, komik ve eğlenceli olduğunu. Zaten söylemesine bile gerek yok, koyduğu fotoğraflara bakmanız yeter. Muzip, delifişek, gözlerinden ışık çıkan bir çocuk. Ve vicdanlı... O gittiği huzurevlerinden, köy okullarından fotoğrafları var hep.
Metallica’yı seviyor, Haluk Levent’i de... Ama en çok Pink Floyd’u... O gece, konser gecesi Twitter’a, Ali İsmail’in pırıl pırıl gülümseyen fotoğraflarını koydu Gürkan Korkmaz... Üzerinde Pink Floyd / The Wall yazılı bir tişört. Neler düşünüyordu üzerinde o tişörtle deniz kenarında durmuş kameraya gülerken acaba... “The Wall”un İstanbul’a geleceğini biliyor muydu? “Biletler çok pahalı, gidemeyeceğim” diye düşünüp üzülüyor muydu, yoksa para mı biriktiriyordu, hayalindeki konseri izleyebilmek için? Öyle veya böyle, orada olacağını, o konsere gitmenin ‘bir yolunu bulacağını’ hissediyor muydu?
Duvarlara alışık, Ali İsmail’in yüzü, bir süredir. Ailesi, Eskişehir’deki billboard’lara verdikleri ilanlarla arıyor, katillerini... Pazar gecesiyse, Roger Waters’ın duvarındaydı... Bir yolunu buldu ve o konsere gitti, herkes gördü, giden gitmeyen. Abisi, “Ali İsmail’e ‘Oğlum bir gün Waters konserinde duvarda olacaksın’ deseydik sevinçten ağlardı” yazdı, “Şimdi o duvarda gülüyor, biz burada ağlıyoruz.”