ÜNLÜ İSİMLERE SOSYAL MEDYA ZORUNLULUĞU
Bir çılgınlık baş gösterdi, herkes birbirini, en çok da ünlüleri, çıkıp sosyal medyadan
15 Temmuz kabusu üzerine fikir beyan etmeye zorluyor.
Instagram’a konulan bütün o dudak büzmeli selfie’lerin, denize uzanmış ojeli ayakların, içilen çay - yenen pasta - pişirilen yemek, okşanan kedi, çayırda hoplayan kuzu fotoğraflarının arasına ülkeye dair bu derece hayati önem taşıyan konuyla ilgili derme çatma birkaç cümle sıkıştırınca bir numaralı vatansever oluyorsun.
Yok, bu konu senin için oralarda harcanmayacak kadar ciddiyse, söyleyeceklerini başka platformlara saklıyorsan, yahut içinden o an cümle kurmak gelmiyorsa üzerine çullanan çullanana. “Hadisene, söylesene, neden susuyorsun? İnsanlar ölmeye gitti, duyarlı olsana” Tabii bunlar temsili olarak buraya yazabildiklerim, siz üzerine, aklınıza gelen gelmeyen bütün küfür, hakaret ve tehditleri ekleyin. Ve hepsinin duyarlılıktan olduğunu varsayın. En duyarlı, en vatansever onlar. Adları sanları belli değil, saklanmışlar sanal kimliklerin arkasına, klavyenin başından bir an kalkıp kapıdan burunlarını uzattılar mı, bilme imkanımız yok ama en kahraman onlar. Şayet bu arkadaşların elindeki duyarlılık cetveline uymuyorsanız,başınıza geleceklere hazır olun.
Açıklamaya çalışıyorlar
Ayrıca diyelim tepkinizi dile getirdiniz, bu gene hakaretlerden kurtulduğunuz anlamına gelmiyor. Bu sefer de yine onların kafasındaki doğru zaman olmayabilir, hadi bakalım “Neden geç kaldın?” sorusunun hesabını ver. O güne kadar nasıl yaşamışsın, neler yapmışsın, kimlere ne iyiliklerin dokunmuş, bu vatana faydalı bir insan mısın, hiçbirinin önemi yok. Onların kafasındaki doğru zamanda, doğru cümleyi kurdun mu, ondan haber ver.
Oktay Kaynarca bir tarafta isyan ediyor, Tuba Büyüküstün diğer yanda... Neden sustuklarını ya da geç konuştuklarını açıklamaya çalışıyorlar.
En son Kıvanç Tatlıtuğ uzun bir açıklama yazıp Instagram hesabını dondurmuş. “Vatanını, milletini, bayrağını sevmek, buraya şimdi zamanıdır deyip fotoğraf koymak, video çekmekle alakalı değil benim için” diyor ve “Güneşli güzel günlere inanan, insanların birbirini kırmamak için çaba sarf ettiği, bayrağımız altında huzurla yaşayacağımız günlerin çabucak gelmesi dileğiyle. Allah’a emanet olun” diye veda ediyor. Altındaki yorumlardan bir örnek: “Her şeyi paylaşmayı bilirsiniz, konu vatan olunca yok. Çıkın şu hainin takibinden.”
Zorlamanın sevgiyle ilgisi yok
Neyi paylaşmaktan söz ediyorsunuz? Herkesin vatan sevgisini ifade biçimi, bunun için seçtiği cümleler kendine göre.
Adam daha ne desin? Her şeyi güzel güzel ifade etmiş, kucaklayıcı olmaya, umutlu olmaya gayret etmiş. Ne istiyorsunuz, ille küfür mü etsin anlaşılır olmak için?
Bence de asıl bu ayrımcı ve saldırgan dilin, sürekli birilerini bir şeylere zorlamanın vatan sevgisiyle ilgisi yok mesela. Sosyal medya hiç de öyle samimi duyguların dile getirildiği bir yer falan değil. İzin verseniz de, herkes kendi dilince duygusunu ifade etse, yahut sussa.