Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mutfakta erkek bulunmasının haber değeri taşımadığı bir evde büyüdüm ben. Babam bana göre dünyanın en lezzetli reçellerini, muhallebilerini yapar, gerektiğinde iki dakikada kendi uydurduğu çorbalar, et yemekleri pişirirdi ve bu benim için büyük bir övünç vesilesiydi. Diğer babaların çok da mutfakla işi olmadığının farkındaydım herhalde.

Pişirme saadeti
Ve yine herhalde bu yüzden, yemek pişiren erkekleri hep çok beğendim ve kadın-erkek, mutfakta usta olan insanlara hayranlık duydum. Bunlardan biri de, kendisinden önce ‘Dina’nın Mutfağı’ kitabını tanıdığım, sonra arkadaş olduğum, her dakika “Deniz Hanıııım, kuzu budu aldım, nasıl pişireceğim?”, “Levreğe nasıl bir sos yapmalıyım?” diye odasına daldığım, hatta birlikte yemek pişirme saadetine erdiğim Milliyet hafta sonu eklerinin yayın yönetmeni Deniz Alphan’dır.
Kendisi hayatı her daim yüzünde geniş bir gülümsemeyle yaşar, ama arkadaşlarıyla birlikte girdiği mutfak, en mutlu olduğu yerlerden biri. Birisi kessin, öteki karıştırsın, hep beraber gülelim söyleyelim... Bu yüzden de ne yapmış? Kimisi halihazırda dostu olan, kimisiyse kuşkusuz bu projeden itibaren arkadaş olacağı 28 erkeğin evine gitmiş, mutfaklarına dalmış, onlara yemek pişirtmiş, sorular sormuş, hikayeler anlattırmış ve ortaya enfes bir kitap çıkmış: ‘Mutfakta Erkek Var’ (Boyut Yayınları).

YUMURTA BiLE KIRAMAMAK MARiFET DEĞiLDiR

Haberin Devamı

Herkes burada
Ali Poyrazoğlu’ndan Cem Mansur’a, Görgün Taner’den Ferzan Özpetek’e, Oray Eğin’den Mehmet Y. Yılmaz’a, baba-oğul Alabora’lardan Murat Belge’ye bir yemek pişiren erkekler galerisi... 2003’te aramızdan ayrılan Tuğrul Şavkay’a da özel bir sayfa ayırmış Deniz Alphan, 29’uncu erkek o. Kitap yayıma hazırlanırken kaybettiğimiz Arman Kırım’sa bir kimyager titizliğiyle havyarlı menemen hazırlarken görülüyor. Birini hatırlamanın en güzel yolu değil midir, ondan öğrendiğiniz yemeği pişirmek...

YUMURTA BiLE KIRAMAMAK MARiFET DEĞiLDiR

İçinde her şey var
Tasarımı da çok özenli kitabın. Fotoğrafları okul arkadaşım ve yine tanıdığım en keyifli-iştahlı insanlardan biri olan Hasan Deniz çekmiş, ayrıca denemek için sabırsızlandığım bir soğan çorbası tarifiyle kitaba katılmış. ‘Mutfakta Erkek Var’ bir yemek kitabı değil, bir röportaj kitabı değil, anı değil, belki hepsi birden... Çok enteresan insan portreleri, renkli hikayeler, hayata ve mutfağa dair püf noktaları ve evet tabii ki çok değişik yemek tarifleri içeriyor.
Cinsellikle yemeğin ortak noktalarından söz eden Ferzan Özpetek’in sarımsaklı spagettisini, Ferhat Boratav’ın pancar çorbasını, Faruk Malhan’ın defneli ekmeğini, Gökçen Adar’ın güllü tavuğunu çok merak ettim şimdiden. Bir de evde de ciddi bir şef olduğunu bildiğimiz Cem Mansur’un ‘somonlu dımbıl’ını. Aynı zamanda bir anlatı olarak da keyifle okuduğum için tarifler arasında atlayıp zıplamıyorum, size de aynısını öneririm.

Haberin Devamı

Reçel atölyesi kurmuş
Ali Poyrazoğlu’nun aşk acısına önerisiniyse paylaşmayı bir borç bilirim: “Sevgilimden ayrıldım, toparlanamıyorum, çok bunalımlı vaziyetteyim. Ulan acaba kafa tamircisi bir doktora mı gitsem diye dolaşırken üst kattaki Behiye ablam ‘Aaaa! çocuğum reçel pişir, çok iyi gelir bu durumlarda. Doktora moktora gitmene gerek yok evladım. Git Balık Pazarı’na, topla bütün meyveleri, şekeri de unutma, sonra da Paşabahçe’den de bol kavanoz al gel’ dedi. Burada, bu mutfakta o ve ben bir minik reçel atölyesi kurduk, yani bir rehabilitasyon merkezi... Kalkıyorum Balık Pazarı’na gidiyorum, kilolarca meyve alıp akşama kadar ateşin başında reçel karıştırıyorum bu arkadaşla. Ne şeftalisi kaldı ne kızılcığı, ne portakalı ne de limonu. Ben bir reçel operatörü oldum. Ve bütün sıkıntılarımı unuttum. Onca reçel operasyonu sırasında başka birine aşık oldum!”
Bunu abartılı bulanlar denesin derim, kimisine reçel iyi gelir, kimisine kek çırpmak... Ama her koşulda mutfakta geçirilen saatler ruhunuzu iyileştirir. Erkeklere de önerilir. Bu kitapla işe başlayabilirsiniz. Yumurta bile kıramamak marifet değildir.