BENiMLE TV iZLESiN YETER!

Yaşıtlarının aksine kısa zamanda çok yol kat etti. Dünyanın en çok arzulanan kadını seçildi.
‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında Oscar aldı. Hollywood’u önünde diz çöktüren 24 yaşındaki Jennifer Lawrence, Vanity Fair dergisinin kasım sayısına konuştu. Oyuncu, korkularını, öfkelerini ve bir erkekten beklediklerini anlattı...

“BEN BİR MUCİZEYİM”
Jennifer Lawrence, Vanity Fair dergisinden Sam Kashner ile röportaj için buluştuğunda ilk kelimesi şu oluyor: “Sanırım biraz gerginim. Koltukaltımdaki tere bakar mısın!”
Bu davranışı bir kadından görmek, genelde pek mümkün olmaz. Oyuncu da bu duruma şu sözlerle açıklık getiriyor: “50 yıldır ailede doğan tek kız çocuğu benim. Ağabeyimin iki oğlu var. Diğer ağabeyimin eşi hamile. Ona ‘Hazırlan, oğlun olacak’ diyorum. Lawrence’lar sadece erkek doğurur. Ben bir mucizeyim.”

“TEK BEKLENTİM...”
İngiliz aktör Nicholas Hoult ile tutkulu bir ilişkisi olan ancak ayrılan ve daha sonra müzisyen Chris Martin’le çıkan oyuncu; artık daha rahat, sıcak bir birliktelik aradığını söylüyor.
Kısa süre önce de Martin’den ayrıldığı konuşulan oyuncu, ne istediğini şu sözlerle anlatıyor:
“Aşık olmaktan korkmayan birini istiyorum. Bu tür ilişkiler daha derin oluyor çünkü o kişiyle kendin olabiliyorsun.
Ayrıca kavga etmeyi sevmiyorum ve kavgacı insanların dünyanın en sinir bozucu insanlar olduğunu düşünüyorum. Hiç çekici değil. Kısaca demek istediğim; bir ilişkiden tek beklentim benimle TV izleyecek biri...”

“ESPRiLERiME YALANDAN GÜLMEYiN”

Heyecanla beklenen ‘The Hunger Games/Açlık Oyunları’ serisinin son filminin ilk bölümü 21 Kasım’da vizyona girecek. Serinin yıldızı Jennifer Lawrence, filmlerle birlikte insanların ona bakışının değiştiğini söylüyor ve ekliyor: “Ama benim hayatım değişmedi. Her şeye ‘Evet’ diyen insanları sevmem. Yağcılardan hiç hoşlanmam.

Esprilerime yalandan gülen insanlardan nefret ederim.”

ÖLÜM ÇOK KORKUNÇ

Oyuncu, ‘Açlık Oyunları’nda rol alan Philip Seymour Hoffman’ın herkesi şoke eden ölümüyle ilgili konuşmak istemiyor ama ölümle ilgili keskin düşünceleri var: “Ölüm saygı duyulması gereken, korkunç bir şey.

Sevdiğiniz biri öldüğünde, iğrenç bir duygu, sonsuza kadar sizinle yaşıyor. Ve biri ölümden korkmadığını söylediğinde, suratlarına bir yumruk atmak istiyorum. Çünkü ölüm bir şekilde size değdiğinde ne kadar güçlü ve korkunç bir şey olduğunu anlıyorsunuz.”