Cadde CiNSEL iSTiSMAR VE ÇOCUKLAR - CİNSEL EĞİTİMİN PÜF NOKTALARI

CiNSEL iSTiSMAR VE ÇOCUKLAR - CİNSEL EĞİTİMİN PÜF NOKTALARI

25.09.2013 - 19:21 | Son Güncellenme:

Çocukların cinsellikle ilgili sorular sorması, aileler için tedirgin edici olabilir. Ancak endişelenmeye gerek yok, bu son derece doğal bir süreç. Asıl sorun, ailelerin cinsel eğitimle seks eğitimini birbirine karıştırması

CiNSEL iSTiSMAR VE ÇOCUKLAR - CİNSEL EĞİTİMİN PÜF NOKTALARI

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, cinsel terapist Op. Dr. Gökçen Erdoğan, ailelere bu konuda tavsiyelerde bulundu: “Cinsel eğitim, çocuğun yetişme sürecinin önemli bir parçası. Çocuğun cinsellikle ilgili sorular sormasıyla eğitim süreci başlar. Sorduğu soruları geçiştirmemek, ses tonunu değiştirmeden, mimikler yapmadan, sade bir yüz ifadesiyle, son derece normal bir şeyden söz ederek eğitime başlayabilirsiniz.

Haberin Devamı

Seks eğitimi değil!
Çocuğun cinsel sorular sorması son derece olağan, önemli olan ebeveynlerin paniğe kapılmaması. Cinsel eğitimde en büyük yanlış çocuğu, ‘Ayıp’ sözcüğüyle engellemeye ve savuşturmaya çalışmak. Diğer bir yanlışsa cinsel eğitimle seks eğitimini birbirine karıştırmak. Cinsel sorular karşısında panik yaşanmasının nedeni, ebeveynlerin çocuğa cinsel pozisyonları, sevişme türlerini, orgazmı anlatmak zorunda kalacaklarını düşünmeleri. Oysa çocuk, kendini, cinsiyetini ve bunun etrafında dönen dünyayı algılamaya çalışır ve soruları masumdur.
Cinsel eğitim süreci okul öncesi dönem, okul dönemi ve ergenlik olmak üzere üç aşamada ele alınabilir. Farklı dönemlerde farklı biçimlerde sürmesi gereken cinsel eğitimin, toplumdaki bilgi eksikliği nedeniyle yetişkinlikte de devam etmesi gerektiğini görüyoruz. Eğitim, öncelikle ailede başlamalı, okulda devam etmeli. Çocuğa cinsel eğitim konusunda okul öncesi dönemde iyi bir eğitim verilmişse, ilkokul dönemini daha sakin geçirir. Ama bazı konuları gizliden gizliye merak etmeye devam eder.

Haberin Devamı

Basit cevaplar verin
Cinsel eğitim konusunda çok detaylı bilgi vermeye gerek yok. Çocuk soru sordu diye tüm bilgileri ona aktarmak, bir daha soru sormasını önlemek yanlış bir yaklaşım. Yaş dönemine göre verilen detay farklı olmalı. Küçük yaş döneminde anlatılanlar yalınken yaş büyüdükçe daha fazla detaya girilebilir. Örneğin; okul öncesi dönemde cinsel organının ne işe yaradığını sorduğunda: “Gözümüz görmeye, kulağımız duymaya, penis/vajina da çiş yapmaya yarar” denebilir.
Cinsel eğitimde çocuğa hayvanlardan ya da bitkilerden örnekler vermek doğru değil. O insandır ve merak ettiği şey kendi cinsidir. Kafasını karıştırmayacak yanıtlar verin. Cinsel eğitimin en önemli noktalarından biri de cinsel organların vajina ve penis olduğunu söylemek, onlara başka isimler takmamak. Bu açıklık, her iki organa da daha sonraki yıllarda başka anlamlar yüklemesini engeller.

Soru sormaması anormal bir durum Bazı çocuklar, cinsel soruları hiç sormaz ve anne-babalar bunun iyi bir şey olduğunu, çocuklarını ahlaklı yetiştirmelerinin bir sonucu olduğunu düşünür. Oysa sebep, ilgi azlığı, ebeveyni kendine uzak bulmak ve özel olduğu sanılan bir konuyu paylaşacak kadar güven duymamak ya da zaten başka kaynaklardan doğruluğundan asla emin olamayacağı bilgiler ediniyor olmaktır. Soru sormayan çocuk, konuya ilgi duymayan çocuk değildir. Soru sormayan çocuk, ya çekingen çocuktur ya da ailesi tarafından sindirilmiştir veya ailesinin tepkilerinden korkan, ürkek biridir. Bu çocuğa gerekli bilgiyi verebilmek için uygun fırsat kollanmalı.
Cinsel eğitimde yapılması gerekenlerin yanında yapılmaması gerekenler de var. Çocuklar, özellikle cinsel gelişimleri sürerken anne-babanın yatak odasına kapı çalmadan girilmeyeceğini öğrenmeli. Buna uyum sağlayabilmesi için ebeveynler de çocuğun odasına girerken kapı tıklatmalı ve özel alanına saygı duyduklarını göstermeli. Çocuğa başkalarının yanında soyunmaması ve yabancı birine kendini elletmemesi gerektiği konusunda bilgi vermek gerekir. Ayrıca gereksiz biçimde temassal yakınlık gösteren yabancılardan sakınması tembihlenmeli. Ayrıca çocuğun bir yabancıya dair kaygıları varsa bu, göz ardı edilmemeli.”

Haberin Devamı

YARIN: OKULDA CİNSEL EĞİTİM