Emrah Akçaay

Emrah Akçaay

emrah.akcaay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Avrupa ülkeleriyle olan ‘vize’ sürecini yakından takip edenlerdenim. Bugün kalkıyor, yarın kalkacak denen haksız ‘ambargo’nun, ülkeyi doğru yönetenlerin akıllı politika çalışmalarıyla son bulmasına sayılı günler kaldı. Geç de kalınsa bu süreci başarıyla atlatmak üzere olduğumuz için çok mutluyum.
Yakın zamanda gelecek güzel haberler, ‘eğlence’nin ne olduğunu henüz çözememiş ‘pahalı’ İstanbul gece hayatı endüstrisi için devrimi getirecek.
Nasıl mı? Küçük bir örnekle durumu size anlatayım. Asmalımescit’teki popüler bir gece kulübüne iki erkek arkadaş gittiğinizi varsayalım. İlk sorunla karşı karşıya kalacaksınız. Kaba tabirle ‘dam’ güncel incelikle ‘çift sorunu’ baş gösterecek. Hemen telefona sarılıp mekan sahibi, garson, vale, emniyet müdür yardımcısı ya da FBI’ı arayacaksınız. Şanslı olduğunuzu varsayalım. Yapılan telefon görüşmesi ve gerginlik sonrası mekana gireceksiniz.
Bistro isterseniz bir şeyler için ya da içmeyin, sizden 900 TL ‘şişe’ parası istenecek. (Biraz lükse kaçıp loca isterseniz bu fiyat 3 bin TL’ye çıkar) Hadi bu duruma da ‘okey’ verdiğinizi varsayalım.
Sağınıza solunuza baktığınızda herkesin sizin gibi ‘erkek erkeğe’ geldiğini fark etmeniz yüksek bir ihtimal olacak. Eh üstüne gidip aylık 2 bin 500 TL’ye 10 bin Instagram satın almış çakma ‘fenomen’lerin kötü DJ performanslarını dinleyeceksiniz. Bahşişi, ekstrası, taksisi size iki kişilik ‘eğlence’nin maliyeti bin 500 TL olacak.
Vize kalkınca ne olacak?
Elinize çipli pasaportunuzu aldınız. Kocaman bir Avrupa haritasından ülke seçmeye başladınız. Bulgaristan, İsveç, Almanya ve Hollanda gibi birçok seçeneğiniz var. İlk durağınızın Bulgaristan’ın başkenti Sofya olduğunu varsayalım. İstanbul’da aynı anda bin kişinin eğlendiği mekan sayısı bir elin parmaklarını geçmez ki kalite bakımından bir ya da iki diyebiliriz.
Sofya gece hayatında ise saymakta zorlanabilirsiniz. Bu kadar hiciv ve ekstra abartmayı geride bırakırsak; uçak bileti, bir günlük konaklama, sabahın ilk ışıklarına kadar eğlencenin size maliyeti toplasanız bin TL etmez.
Güvenliklerle ‘çift sorunu’ muhabbeti, kalitesiz müzik, pahalı bistro fiyatlarının olmadığı bir ‘eğlence’yi kim istemez ki? Ufak bir detay vermek gerekirse, İstanbul’da 900 TL ödediğiniz bistro soygununu yurt dışında ödeme ihtimaliniz yok. Aynı şişe fiyatları Sofya’da 100 TL iken İstanbul’da bin TL’lerin üstünde satılıyor. Yeni yerler görmek, yabancı dil geliştirme şansı gibi faktörler de bir hayli cezbedici faktörler. Yani beklenen ‘vize’ kararı geldiğinde ‘eğlence göçü’ yapacak çok sayıda Türk olduğuna eminim.