DİŞ ETİ ÇEKİLMENİZ VAR MI?

Diş eti çekilmeleri çoğu kez yanlış ve sert fırçalama nedeniyle karşımıza çıkıyor. Siz bile ağzınızdaki diş eti çekilmelerinin farkında olmayabilirsiniz. Diş minesinin rengi daha beyaz, kök yüzeyinin rengi daha sarımtıraktır. Diş etlerinizin hizalarına baktığınızda sarı kök yüzeylerini fark ediyorsanız diş eti çekilmenizin habercisi olabilir. Bazen de soğuk bir şey yerken dişlerinizde hassasiyet olması da kök yüzeylerinin açığa çıktığını yani diş eti çekilmeniz olduğunu gösterebilir. Güldüğünüzde dişlerinizin eskisinden daha uzun görünmesi de yine diş eti çekilmeleri nedeniyle olabilir.

Nasıl engelleyebilirsiniz?

Diş eti çekilmenizi fark ettiğinizde çekilmenin olduğu bölgede diş fırçalama tekniğinizi değiştirmelisiniz. Sert bir diş fırçası kullanıyorsanız hemen orta sert ya da yumuşak bir fırçaya geçmelisiniz. Özellikle diş eti çekilmesinin olduğu yerlerde kök yüzeyleri diş minesine göre daha hızlı aşınacağı için diş macununu az oranda kullanmalısınız. Fırçalama tekniğiniz; diş etinden dişe doğru süpürme şeklinde olmalı. Bu yöntemler özellikle gençlerde bazen ‘tırmanan ataşman’ diye tabir ettiğimiz diş etinin yeniden eski yerine doğru hareketini küçük oranlarda sağlayabilir. Ayrıca bir diş eti uzmanına (periodontolog) görünmeniz daha faydalı olacaktır.

Nasıl tedavi edilir?

Biz hekimler kaybolan dokuyu yerine getirmeyi amaçlarız. Bu yüzden o incecik bölgedeki küçük milimetrik dokuyu yeniden oluşturmak için mikro düzeyde bir diş eti cerrahisi ile dokuyu eski yerine geri getirebiliyoruz. Kaybedilmiş diş etini tamamlamak için kişinin kendi dokusunu kullanmayı daha çok seviyoruz. Yani eksik dokuyu tamamlamak için damağın arka bölgesinden veya dişlerin arkasındaki diş etinden bir doku alarak çekilmenin olduğu yere yerleştiriyoruz. Allogreft denilen yapay diş etleri de kullanılıyor. Ancak çalışmalar kişinin kendi dokusunun yapay diş etine göre daha başarılı olduğunu gösteriyor. Çünkü uzun dönemde bile büzülmeden eksilmeden kalabiliyor. Genellikle en çok korkulan şey damaktan alınacak doku olması. Aslında alınan doku damağın altındaki bağ dokusu. Yani açık bir yara olmayacak şekilde içeriden alınan incecik bir doku. Bir hafta içinde yerini dolduruyor, o bölgede bir açıklık kalmıyor. Bu işlemler lokal anestezi altında yapılan ince basit cerrahiler olduğu için işlem sırasında ağrı olmuyor, sonrasında ise ağrı kesici alındığında cerrahi sonrası oldukça rahat geçiriliyor.

Operasyon sonrası 

Bu incecik dokuyu bulunduğu yerde korumanız gerekir; yani işlem bölgesini bir hafta boyunca yumuşak fırça ile temizlemelisiniz. Birkaç gün sıcak, acı, baharatlı, asitli yiyecek ve içeceklerden, tütün ürünlerinden kaçınmalısınız. Hekiminizin verdiği ilaçları düzenli kullanmalısınız.

Faydalı bitkisel yöntemler

Organik yöntemleri destekleyen bir hekim olarak; diş etleriniz için doğal bazı bitki bazlı önerilerimle yazımı sonlandırmak isterim. Hindistan cevizi yağı, okaliptüs yağı, kekik suyu, yeşil çay, nane yağı, aloe vera, çay ağacı yağı diş eti bakımında ve savunma mekanizmasında etkili olan bitkisel çözümlerdendir.