Esra Bozbay

Bugün sizlere birçok kişinin muzdarip olduğu horlamadan ve tedavi yöntemlerinden söz edeceğim. Horlama, hava yolunda darlık oluştuğunda uyku sırasında çıkarılan gürültü biçimindeki sestir. Görülme sıklığı ileri yaş grubunda ve fazla kiloları olan kişilerde artmaktadır. Hava yolunda darlığın çeşitli sebepleri olabilmektedir. Bunlardan bir tanesi dil kökü, yumuşak damak ve bademciklerin olduğu bölgede sarkmalardır. Uyku sırasında kasların gevşemesi ile solunum yolu daralmakta ve horlamaya neden olmaktadır. Bunun yanı sıra alkol, sigara tüketimi, burun tıkanıklığı, deviasyon, uyku pozisyonu horlamaya neden olabilir.

Horlama hem kişinin kendinin hem de partnerinin yaşam kalitesini düşürebilir. Özellikle oksijenlenmenin de azaldığı durumlarda uyku apnesi belirtisi olabildiği gibi diğer hastalıkları da tetikleyebilir. Horlama ile uyku kalitesi düşeceği için kişiler kendilerini gün boyu yorgun ve uykusuz hisseder. Bu nedenle de uykusuzluk ve dalgınlıkla konsantrasyon bozukluğu da görülebilir. Ayrıca kalp rahatsızlıkları, tansiyon problemi gibi hastalıkları da

Diş eti çekilmeleri çoğu kez yanlış ve sert fırçalama nedeniyle karşımıza çıkıyor. Siz bile ağzınızdaki diş eti çekilmelerinin farkında olmayabilirsiniz. Diş minesinin rengi daha beyaz, kök yüzeyinin rengi daha sarımtıraktır. Diş etlerinizin hizalarına baktığınızda sarı kök yüzeylerini fark ediyorsanız diş eti çekilmenizin habercisi olabilir. Bazen de soğuk bir şey yerken dişlerinizde hassasiyet olması da kök yüzeylerinin açığa çıktığını yani diş eti çekilmeniz olduğunu gösterebilir. Güldüğünüzde dişlerinizin eskisinden daha uzun görünmesi de yine diş eti çekilmeleri nedeniyle olabilir.

Nasıl engelleyebilirsiniz?

Diş eti çekilmenizi fark ettiğinizde çekilmenin olduğu bölgede diş fırçalama tekniğinizi değiştirmelisiniz. Sert bir diş fırçası kullanıyorsanız hemen orta sert ya da yumuşak bir fırçaya geçmelisiniz. Özellikle diş eti çekilmesinin olduğu yerlerde kök yüzeyleri diş minesine göre daha hızlı aşınacağı için diş macununu az oranda kullanmalısınız. Fırçalama

Son zamanlarda ‘bir günde implant’ ya da ‘aynı gün implant’ terimleriyle sıkça karşılaşıyoruz. İmplant yaptırmanın aylar, yıllar sürdüğünü düşünürdük. “Nasıl olur da bir günde yapılır?” sorularını duyar gibiyim. Bu teknikte diş çekimleri, kemik tozu uygulamaları, implantların yapılması ve geçici sabit dişler aynı gün yapılır.

Biliyorsunuz diş implantları diş köklerini taklit eden dişlerdir ve günümüzde kaybedilmiş dişlerin yerine en iyi alternatif olan bir tedavi yöntemidir. İmplantın yüzey özellikleri çene kemiği ile bir bağlanma sağlar ve yapay kök oluşmuş olur. Bu bağlanma bir süreç gerektirir.

Eskiden dişler çekilir, çekim yerinin kemikle dolması için birkaç ay beklenirdi. Ancak yapılan çalışmalar çekim boşluğunun kapanırken kemiğin büzüldüğünü yani hacmini yitirdiğini gösteriyor. Bu yüzden dişin çekimi ile aynı aşamada uygulanan implant sayesinde kemiğin büzülmeden daha hacimli kalması sağlanıyor. Ayrıca

Birçok kişi güldüğünde diş etleri fazla göründüğü için rahatlıkla gülemiyor, çoğu kez eliyle ağzını kapatıyor ya da dudaklarını kasarak fazla görünmesini engellemeye çalışıyor. Gülme sırasında 3 mm.’ye kadar olan diş eti görüntüsü normal kabul edilir. Bu sınır 3 mm.’yi geçtiğinde ‘gummy-smile’ yani diş eti gülümsemesi oluşur ve estetik gülüş kriterlerini sağlamaz. Gülüşün sınırlanması ya da fazla görünen diş eti görüntüsü alt yüzde ifade değişimine ve özgüvensiz görünüme neden olur. Bu duruma bazen küçük işlemlerle çözümler sağlanabilir.

Sebepleri nelerdir?

Diş eti gülümsemesinin nedenini belirlemek en önemli aşama. Çünkü birden fazla tedavi seçeneği açısından hangi tedavinin uygulanması gerektiği doktorla tartışılmalıdır.

İskeletsel: Üst çene kemiği aşağı doğru fazla sarkık konumlandıysa bu durum iskeletsel bir problemden kaynaklıdır. Çözümü

Son zamanlarda diş sıkan çok kişi var. Birçok kişi gece diş sıktığının ya da gıcırdattığının farkında bile değil. Sabahları çenelerinizde ve çene ekleminizde ağrıyla ve yorgun uyanıyorsanız, bu durum gece diş sıktığınızın belirtisidir. Klinik muayenemizde dişlerin kesici yüzeylerindeki mine aşınmalarından, ağız açma kapama sırasındaki tıklama sesinden kişinin bruksist yani dişlerini aşırı sıkan biri olduğunu anlıyoruz. Ben hastalarıma, “Dişlerinizi sıktığınızın farkında mısınız?” diye sorduğumda; genellikle “Hayır” olarak cevap alıyorum. Çünkü kişiler bu durumun çoğu kez farkında olmuyor; eş ya da aile bireyleri gece diş sıkma seslerini duyduğunu söylüyor.

Uyku bruksizmi dediğimiz gece diş sıkma dalgalanmaları uyku evrelerine göre değişmektedir. Gece boyunca farklı şiddetlerde kuvvetlerle diş sıkma görülür. Diş sıkan kişiler uykularının non-REM evresinde daha az şiddetle ve uzun süre diş sıkarlar; REM evresinde ise, daha kısa, daha şiddetli diş sıkarlar. İşte bu evredeki diş sıkmalar kontrolsüz olması nedeniyle en fazla zarar veren diş sıkmalardır.

Birden

Herkes çapraşık ya da aralıklı dişlerinin düzelmesini istiyor ama ortodontik tedavi süresi uzun olacak diye kısa yoldan zirkonyum dişler yaptırıyor. Peki estetiği düşünürken dişlerinizin sağlığını ne kadar önemsiyorsunuz? Size ortodontik tedavi süresinin kısaldığını, hatta bazen birkaç aya bile inebildiğini söylesem…

Artık yetişkinlerin de dişlerini, gülüşünü değiştiriyoruz. Yetişkin bireyler yıllarca tel takmak, şeffaf plaklar kullanmak istemiyor. Hep söylendiği gibi; kendi dişlerimiz en değerlisi..

Gelin size kendi dişlerinizi hızlıca düzeltmenin nasıl olduğunu anlatayım. Bunun birden fazla yolu var. En etkili yöntemlerden kortikotomi sayesinde tedavi süresi neredeyse yarıya iniyor.

Ortodontik tedavi boyunca dişlere tel ya da şeffaf plaklar ile hafif kuvvetler uygulanır ve çene kemiklerinde bir yandan yapım ve yıkım mekanizmaları devam eder. Dişlerin hareketine karşı kemiğin en sıkı ve yoğun tabakası olan kortikal tabakada direnç oluşur. İşte bu direnci kırmak ve hızlı hareket elde edebilmek için diş köklerinin etrafındaki bu ince tabakaya mikro