Fatih Türkmenoğlu

Fatih Türkmenoğlu

fturkmenoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Denizle vedalaşmak kolay değil; benim için. Nereden baksak altı ay uzak kalacağız. Geçen hafta sonu Fethiye’de el sıkıştım denizimle. Yalnız bir çok tatil köyünün bu hafta sonuna kadar açık olduğunu öğrendim. Su mükemmel; belki bir kaçamak yaparsınız

Bir daha yazı yaşamak hiç planlarımda yoktu; bir güzel montları, pardesüleri giyinmeye başlamıştım. Fethiye Hillside çok zarif bir davet göndermiş. Aklım çelindi sanki.
Bende de sinir bir durum var, davetli olarak bir yerlere gitmekten son derece rahatsız oluyorum. Birçoğunu kibarca geri çeviriyorum; gruplarla hareket edemiyorum, falan filan.
Ama bu seferki davetin tonu başkaydı. İçimden bir ses “git” dedi. Atladım uçağa, Dalaman üzerinden Fethiye’ye vardım.

Ne güzel bir zaman

Kalabalık, gürültü çoktan bitmiş. Yerli halk hırkalara sığınmış; birkaç yerleşik yabancı ve bizim gibi her mevsim tatil yapabilenlerden küçük bir grup kalmış sokaklarda. Terlemeden yürümek, tepelere tırmanmak ne güzel... Mevsimin tek dezavantajı, akşamın çabuk bastırması; o kadar.
Deniz, anlatamam size ne kadar cazip. Hafif serinlemiş, ama inanın bir girdim mi bir saatten önce çıkmadım. Güneş ancak öğlene doğru ısıtmaya başlıyor, sonra akşamüstüne kadar da gayet idare eder durumda. Hatta güneş çaktırmadan yakıyor; aman dikkat!

Son hafta, hadi durmayın!

Fethiye Hillside, bu hafta sonu boyunca devam edecek karnaval- parti ile kapılarını kapayacak. Bütün personel heyecanla hafta sonunu bekliyor. Müşterilerle birlikte onlar da eğlenecekler, nisan başı görüşmek üzere birbirlerine veda edecekler.
Antalya ve civarında konuştuğum birçok tatil köyü, kasım ayı ortasına kadar açık. Hatta kış boyunca açık olanlar, kongre ve seminerlerle personel sayısını düşürerek ayakta kalmaya çalışacaklar.
Uzun lafın kısası, biraz daha “tenimde deniz tuzu, burnumda deniz kokusu olsun” diyorsanız; bu hafta, hadi bilemediniz bir hafta daha. Ben Fethiye’den çok mutlu döndüm; ama gidecek yer seçeneği oldukça fazla. Akdeniz en güzel renkleriyle sizi bekler...

Haberin Devamı

Denize veda için son şans

Bu mevsimde nereye gidilir?
1 Antalya’dan ileriye: Sİde ve Alanya
Deniz ancak kendine gelmiştir Alanya’da. Ulaş Plajı’nda saatlerce yüzebilirsiniz. Biraz gezinize kültür katıp, kuleleri, Alanya Müzesi’ne gidebilirsiniz. Side’nin çarşısı biraz boşalınca, inanın şehrin gerçek güzelliği ortaya çıkıyor. Sorgun ve Titreyengöl sahilleri harika. Ama denizden sonra en çok zamanınızı Apollon Tapınağı’nda geçireceksiniz.

Haberin Devamı

2 Gazipaşa mükemmel
Eski adı Selinus olan Gazipaşa’yı görünce, hala Antalya sınırlarında olduğunuza inanamayacaksınız. Gerçi ufak bir ayrıntı: Antalya il merkezine 180 kilometrelik bir mesafedesiniz! 50 kilometre uzunluğundaki sahil mükemmel. Selinus Plajı’nda bol bol yüzün.

3 Anamur ve muzları
İçel’in ilçesi Anamur’un adı, eski Yunanca’da rüzgar anlamına gelen “anemus”dan türemiş. Alanya’dan sonra iki saat daha araba kullanmak gerekiyor. Muz bahçeleri içindeki Ad Cragum Antik kenti ve Anemurium, kesinlikle gezilmeli. Bu mevsim, en güzel zaman.

4 Taşucu ve Kıbrıs
Zaten Kıbrıs feribotlarının kalktığı yer, Taşucu. Taşucu, bence mükemmel bir yer. Silifke’ye 11, Mersin’e 95 km mesafede. Kent MÖ 7. yüzyılda kurulmuş. 1471’de Gedik Ahmet Paşa sayesinde Osmanlı topraklarına katılmış. Kasım sonuna kadar rahatça denize girebilirsiniz. Kaleler, kalıntılar, Kıbrıs’a en yakın nokta olan Aydıncık görülmeye değer. Kıbrıs için de, biliyorsunuz; yazmaya sayfalar, haftalar yetmez. Hele bu sıralarda her giden çok memnun dönüyor. Ben de yakında gitmeyi düşünüyorum, o zaman daha detaylı yazacağım.

Haberin Devamı

5 Silifke’yi mutlaka keşfedin
Silifke, bir söylenceye göre, aşkını ifade etmek isteyen Antonius’un Kleopatra’ya hediyesi. Kale ve Taşköprü mutlaka gezilmeli. Silifke Müzesi’ni gördüğümde hiç de fena bulmamıştım. Bir de tabii 30 km sahil var. Yüzün yüzebildiğiniz kadar; zira önümüz soğuk, biraz rüzgârlı, biraz
karanlık...