Gülhan Şen

Gülhan Şen

gulhanstardis@gmail.com

Tüm Yazıları

Seyahat etmek günümüzde bir tutku haline gelse de ‘jet - lag’ yüzünden kötü anlar da yaşamamıza neden oluyor

Seyahat etmeyi, dünyanın binbir güzelliğini yakından görmeyi ve egzotik diyarları keşfetmeyi herkes ister… Ancak en kolay turistik gezi için bile verilmesi gereken emeği ve bazen de katlanılması gereken çileyi bilenler azdır. Özellikle uzun uçuşlar gerçekleştiren seyahat tutkunlarının kaçınılmaz kabusu olan ‘jet - lag’ sendromunu
takdim etmek istiyorum size!
İşim gereği kendileriyle sık sık muhattap olurum ve daha bir hafta önce beni alt üst edip gezimi zehir etmeye çalıştı yine.
Program çekimlerimiz için Singapur ve Kamboçya’ya doğru yola çıktık. Singapur Havayolları’nın davetlisi olarak uçtuğumuz için business class koltuklarda konforlu bir yolculuk yaptık ve 11 saatlik yolculuğun ardından Singapur’a vardık.
Buraya kadar her şey tatlı bir rüya gibi kolayca geçip gitmişken ve belki de bu sefer jet - lag’a yakalanmayacağız derken Singapur’daki ilk çalışma günümüzün ardından bizimki tüm sevimsizliğiyle çıkageldi! Adeta “Çok seyahat ediyorsun diye beni atlatabileceğini, benden kurtulabileceğini mi sandın bebeğim?” dercesine.
Ardından şiddetli bir baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, halsizlik, bitkinlik, iştahsızlık ve zihinsel olarak da konsantrasyon eksikliğiyle, hasta olduğunuzda hissettiğiniz tatsız bir ruh hali başladı. Uyku düzenimin bozulmasını saymıyorum bile, yıllar içinde artık o ne yazık ki İstanbul’da bile bir türlü düzelmeyen bir sendroma dönüştü. Yani o gün annem beni görse “Ah yavrum çok hasta olmuş, ne oldu sana annem, sen hasta olma ben olayım diye” başımda oturup üzülüp, ağlayıp dururdu.
Jet - lag ne ola?
“Peki nedir bu jet - lag? Seyahat edenlerle derdi ne?” diye sorarsanız, uzmanların söylediklerini aktarayım. Tüm canlıların biyolojik bir ritmi var. Biz tercihimiz veya işimiz gereği farklı saatlerde yatıp kalksak dahi, vücudumuz kendini bulunduğumuz yerdeki gece ve gündüz dengesine göre ayarlar. 24 saatin hangi kısmının gece, hangi kısmının gündüz olduğunu bilir ve ona göre bize uyuma, uyanma sinyalleri gönderir. Geceleri metabolizma hızımızı, kalp atışlarımızı düşürür, gündüz ise adrenalin salgılayıp zihinsel ve fiziksel hızımızı arttırır vesaire… Ama bu düzeninde ani bir değişme olursa biyolojik ritm bozulur ve vücut afallar!
Jet - lag sendromu özellikle yolcu uçaklarının yaygınlaşıp, kısa sürede uzun mesafelerin katedilmesiyle tespit edilmiş. Çünkü örneğin bizim seyahatimizde olduğu gibi 11 saat uçak yolculuğu yapıp, aramızda 5 saat fark olan bir ülkeye gidebiliyorsunuz.
Eskiden de insanlar trenlerle, otobüslerle günlerce yolculuklar yaparmış ve farklı bir gece - gündüz düzenine geçermiş ama değişim çok ani olmadığı için etkileri bu kadar şiddetli ve belirgin değilmiş.
Bir de batıdan doğuya doğru yapılan yolculuklarda jet - lag’ın yarattığı sıkıntılar daha fazlaymış. Bunun nedeni doğuya uçarken, zaman dilimlerinin artması ve varış noktasında geçirilen ilk günün 24 saatten kısa olmasıymış. Biyolojik ritmi 24 saatin altına düşürmek zor olduğu için, vücut aradaki zaman farkını kapatmakta bocalıyormuş. Bu nedenle jet - lag’ı tam olarak atlatmak üç dört gün alabiliyor!
ANNE KOŞ BEN JET - LAG OLDUM
Etkilerini azaltmak için!
Jet - lag’ı geçiren bir ilaç veya zamanla alışmak diye bir şey yok; az çok herkesin, her seferinde maruz kalacağı bir sıkıntı. Ancak gezinizin ilk günlerini adeta hasta gibi geçirmek istemiyorsanız jet - lag sendromunun etkilerini azaltan tedbirler şunlar:
Gideceğiniz yerin saatine göre birkaç gün öncesinden uyuma ve uyanma saatlerinizi aşamalı olarak değiştirmelisiniz.
Seyahatten bir gün önce, seyahat esnasında ve bir gün sonrasında alkol ve kafein alımından kaçının. Zira alkol ve kafeinli içecekler de vücutta sıvı kaybına, uyku bozukluklarına neden oluyor.
Uçak yolculuğunda bol su için. Birkaç saatte bir hareket edip, bacaklarınıza esneme hareketleri yapın.
Bazı araştımalara göre ‘melatonin’ kullanımının da jet - lag’ı daha hafif atlatmaya yardımcı olduğu tespit edilmiş. Melatonin, insan beyninin 23.00 - 05.00 saatleri arasında salgıladığı bir hormon. Temel görevi vücudun biyolojik ritmini korumak. Ancak kendi sağlık koşullarınıza göre bu konuda doktorunuza danışmadan kullanmamanızı öneririm yine de, etkisi kişiye göre değişebilir.