Her şeye başkanın karar verdiği ‘demokrat’ bir ülke düşünün -ki zorlanacağınızı sanmıyorum-; sizden beklenen tek şey, başkanın kararlarına itaat etmek olsun. ‘Mi Minör’de, başkanı canlandıran Memet Ali Alabora’ya ayakkabı fırlatan seyirciler oluyor

Bu sahnede  herkes  oyuncu

‘Mi Minör’ oynandığı anda dünyanın her yerinden canlı takip ediliyor ve farklı ülkelerden dijital oyuncular, dijital seyirciler de oyuna katılabiliyorlar.

Dediler ki, “Ayakta seyredin. Böylesi daha iyi.” Kabullendik, oturmadık. Elimde çikolatayla sahnede gezinmeye başladım, bir yandan da etrafı kesiyorum ne var ne yok diye. Benimle beraber sahnede gezinen bir sürü insan var. Aralarından bir kadın, yanıma yaklaşıp “Oh vallahi demek çikolata yiyorsun, afiyet olsun hanım kız!” deyince utancımdan kalıveriyorum yerimde. Gülmekle gülmemek arasında ekşi bir suratla kadına boş boş bakıyorum. Sonradan anlıyorum ki, bu da oyunun bir parçası, bana “Hanım kız” diye hitap eden de oyunculardan biriymiş... Aslında biz izleyiciler, sahneye girdiğimiz an oyuna dahil olmuşuz. Diğer izleyiciler de benim gibi tuhaflıklar yaşıyorlarmış.

Lütfen telefonlarınızı açık tutunuz
‘Mi Minör’de seyirci isterse oturarak her şeye ‘seyirci’ kalıyor, isterse benim gibi oyuncularla aynı zeminde ayakta durarak oyuna katılabiliyor. Ki böylesi daha makbul... Gösteri boyunca Ustream, Twitter ve Facebook üzerinden de oyunu takip edebiliyorsunuz. Bu yüzden mutlaka şarjınızı doldurarak gelin, telefonunuzu epey kullanmanız gerekecek. Tweet atacak, sosyal medya üzerinden Pinima ülkesinin başkanını (Memet Ali Alabora) devirmeye çalışacaksınız. Zaman zaman başkan tweetlerinize cevap verecek, birebir münakaşaya gireceksiniz. Neler olduğunu kaçırmak istemiyorsanız telefonlarınızı mutlaka açık tutun.

Polise yakalanmayın
Başkan, “Geçen gece aklıma bir şey geldi” diye başlayan bir konuşma yapıyor her sabah. Zaman zaman o kadar abartıyor ki, “Annelerimizin saat 9’dan sonra dışarı çıkmasını yasaklıyorum”a kadar vardırıyor lafı. Neden? Uzaylılar kaçırabilir diye... Bir müzisyenin kendi halinde piyano çalmasına (Pınar Öğün) bile izin verilmiyor. Pinima halkının bir kısmı piyanistin başına gelenlere kayıtsız kalamıyor, başkanı ‘tahtından’ indirmeye çalışıyor. Kürsüsüne su fırlatanlar, kağıt atanlar, hatta hızını alamayıp ayakkabısını atanlar... Bu ‘eylemler’den sonra etrafta gezinen polislerin hışmına uğrayabiliyorsunuz. En basitinden, üzerinize su sıkılıyor. Başkanı yuhalarken bir polis yanınıza yaklaşıp “Kendine gel, ne yapıyorsun?!” diye azarlayabiliyor. Nihayetinde hem ıslanmış hem de azarlanmış olarak çıkıyorsunuz oyundan. Zira başkanın söylemlerine kayıtsız kalmak pek mümkün değil...

Tiyatro ikinci planda
‘Mi Minör’ ilginç bir fikrin sahne bulmuş hali. Sosyal medyayı da işin içine katmak dahiyane bir fikir olmasa da, böylesine başarılı kullanımdan sonra insana ‘dahiyane’ geliyor. Fakat fikrin güzelliği o kadar önemsenmiş ki, işin teatral boyutu ister istemez ikinci planda kalmış. Örneğin ‘iyi oyunculuk’ görmek isteyenlere hitap etmiyor, ‘iyi müzikal’ izlemek isteyenlere de -kötü kafiyeli sözleri dikkate alınca- hitap etmediğini söyleyebilirim. Biraz daha derli toplu olsaydı, derinlikli bir iş olabilirdi ‘Mi Minör’. Fakat eksik yönlerine rağmen ciddi bir fark yaratmayı başardığını, radikal bir oyun kurduğunu söyleyebiliriz...

Haberin Devamı

sosyalposta.com üzerinden gönderdiğim kartlardan biri.

Haberin Devamı

PTT’DEN ŞAHANE HİZMET

Haberin Devamı

PTT eğlenceli bir fikri hayata geçirdi. Sayelerinde artık Facebook ve Instagram fotoğraflarımızı, kartpostal olarak gönderebiliyoruz. Tıpkı eskiden olduğu gibi... Tek farkı, PTT’ye gitmeye gerek kalmaması. sosyalposta.com adresine tıklıyorsunuz, kartpostal olmasını istediğiniz fotoğrafı seçiyorsunuz, mesajı ve adresi yazıp kredi kartınızdan 1 TL ödüyorsunuz. İşin tek kusuru, kartın alıcıya ne zaman ulaşacağı bilgisinin verilmemesi... Eski bir geleneği canlandıran ve çok keyifli hale getiren PTT’ye teşekkürler.