Cadde ‘Oyunculuk hayatımın merkezinde’

‘Oyunculuk hayatımın merkezinde’

10.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

‘Bizim Hikaye’ dizisine Hülya karakteriyle katılan Başak Güröz, “İçimde susturamadığım bir enerji var ve sürekli beni bu işe itiyor. Oyunculuk hayatımın merkezinde” dedi.

‘Oyunculuk hayatımın merkezinde’

Kanıt: Ateş Üstünde’ dizisiyle oyunculuğa adım atan Başak Güröz, ekran macerasına ‘Bizim Hikaye’yle devam ediyor. “Hayat, bir şekilde bana hayallerimi yaşatıyor” diyen oyuncuyla, yeni projesini, Gurur Aydoğan’la ilişkisini ve hayallerini konuştuk.

Haberin Devamı

- ‘Bizim Hikaye’ dizisiyle ekrana döndünüz. Projeye dahil olma süreciniz nasıl gelişti?

Her şey çok hızlı oldu. Bir gece önce haber geldi ve kendimi hemen sette buldum. Ama ekibe kolay uyum sağladım, uzun süredir birlikte çalışıyormuşuz gibi... Keyifli bir set ortamı var.

- Bir önceki dizinizde de benzer bir durum yaşamıştınız sanırım...

Evet, telefon geliyor, ertesi gün kendimi sette buluyorum (gülüyor). Bir de uzmanlık alanı olan karakterleri oynuyorum, araştırmalar yapıp, role hızlıca çalışıyorum. Ama hayatımda yoğunluğu seviyorum. Boş oturmak bana göre değil. Çalışmaktan besleniyorum.

- Canlandırdığınız Hülya nasıl biri?

Barış karakterinin geçmişini bilen tek kişi. Onun sınıf arkadaşı. Barış’a karşı yarım kalmış platonik bir aşkı var. ‘Kanıt: Ateş Üstünde’ dizisinde erkeksi, maskülen bir tipi canlandırmıştım. Şimdi kadın enerjisi yüksek bir doktoru oynuyorum. Farklı hayalleri ve motivasyonları var.

Haberin Devamı

‘Oyunculuk hayatımın merkezinde’
- Siz hiç doktor olmanın hayalini kurdunuz mu?

Çok küçükken bir dönem hayallerim arasında vardı. Sonra turizimci olmak istedim. İşletme bölümünü de isteyerek seçtim ama sonra ‘Ben burada olmamalıyım, istediğim bu değil’ dedim. Oyunculuk maceram böyle başladı.

- Kırılgan bir görüntünüz var. Öyle misiniz gerçekten?

Genelde güçlüyümdür ama kırılgan anlarım da olabiliyor. Sınırsız bir sevgiyle büyüdüm ama sorumluluklarımın farkındaydım. Bir şeyler için her zaman çalışmam ve çabalamam gerekti. Okul ve iş konusunda hep disiplinli oldum. Kendi içimde daha kırılgan yanlarım var.

- Kültür Üniversitesi’nde ders vermeye başladınız. O süreç nasıl gelişti?

Üniversitede farklı bir bölüm okudum ama televizyon işine girince böyle bir kapı açıldı. Topluluk karşısında konuşmayı, hitap etmeyi sevdiğim için ‘Yapabilirim’ dedim ve kabul ettim. Bir sene oldu... Radyo ve televizyon bölümünde derslere giriyorum. Ne yapmak istediğim konusunda kararsız olduğum dönemlerde, üniversitede hoca olmak da aklımdan geçiyordu. Hayat bir şekilde hayal ettiğim şeyleri bana yaşatıyor. Lisedeyken kendimi podyumda hayal ettiğim zamanlar olurdu. Vejetaryenim ve hayvan haklarını savunuyorum. Kürk karşıtı kıyafetlerin tanıtıldığı bir defilede podyumda yürüdüm. Bunlar hayatın güzel tesadüfleri.

Haberin Devamı

- Oyunculuğa dair hayallerinizi neler süslüyor?

Güzel işler yapmak ve iyi projelerle hatırlanmak isterim. Hayat verdiğim karakterleri gerçekten yaşamak ve bunu izleyiciye hissettirmek en büyük hedefim. İçimde susturamadığım bir enerji var, sürekli beni bu işe itiyor ve oyunculuğu hayatımın merkezine alıyor. Büyük bir tutku benim için. Umarım şimdi olduğu gibi hep birbirinden farklı karakterleri canlandırırım. Bir dönem dizisinde oynamayı da çok istiyorum. Geçmişte olan her şeye karşı büyük ilgim var.

‘Oyunculuk hayatımın merkezinde’
‘AYNI İŞİ YAPMAK AVANTAJ’

- Gurur Aydoğan’la ilişkiniz nasıl başladı?

Aynı dizide rol aldık biliyorsunuz... Ekip olarak birlikte çok fazla zaman geçiriyorduk. Sonrasında ufak ufak etkileşimler oldu. Bir gün beni yakından tanımak istediğini söyledi ve öyle başladık. Evlenme teklifi de hiç beklemediğim bir anda oldu, sonrasında hemen nişanlandık.

Haberin Devamı

- Düğün ne zaman?

Mutluyuz, zamanı gelince düşüneceğiz ama şu an ikimiz de iş odaklıyız.

- Aynı işi yapmanın avantajlarını yaşıyor musunuz?

Elbette. Birbirimizi anlıyoruz, birlikte eğitimlere gidiyoruz, çok fazla film izliyoruz... Aynı işi yapmak gerçekten avantaj.