Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul’da bazı mekanlar, her vasfıyla uygun lokasyonlarda bulunmalarına rağmen başarısız oluyor. Mesala, dünyaca ünlü restoranlardan Cipriani, Hakkasan, Spice Market, Benihana ve ona benzer bazı kuruluşların sonlarını, fiyat-kalite dengesini oturtamamaları ve misafirle uyum sağlayamamaları getirdi diye düşünüyorum. Ama aynı zamanda yeni nesilden yiyecek-içecek sektöründe başarılı olan çok kişi var. Çok takdir ettiğim ikisini yazmadan geçemeyeceğim. Biri Tayfun Topal, diğeri ise Uğur Karabayır. İnanıyorum ki, yakında onların markalarını da yurtdışında göreceğiz.

Haberin Devamı

İstanbul’da son zamanlarda moda olan müzikli yemek akımına yeni bir oyuncu girdi. Şimdi sizlere biraz ondan bahsetmek istiyorum. Levent’te Hyatt Centric Oteli’nin içinde açılan bu mekanı hiç duymamıştım. Fakat cumartesi kahvaltılarımızın vazgeçilmez ismi çok sevgili Behzat Gerçeker’in, kadim dostumuz Fikret Ercan için verdiği doğum günü partisine gidince, böyle bir güzelliğin varlığından haberim oldu. Bu vesileyle şimdiye kadar şahit olmadığım, ENBE Orkestrası’nın Olympia gösterilerine taş çıkartacak şovunu da izledik...

Hem lezzet hem eğlence

Enfes ve değişik tatlar

İnanın, son yıllarda akşam yemeğinden bu kadar haz almamıştım. Tabii tüm hizmetlerin son derece muntazam yürütülmesinin, misafir kalitesinin bu şekilde yüksek tutulmasının arkasında işletme danışmanı Ersin Süzer var. Sistemi ilk başta yadırgadım. Fakat sonraki saatlerde ‘dinner party’ konseptiyle bağdaşmış buldum. Eminim ki, bunda geniş bir dünya kültürüne sahip olduklarını bildiğim yatırım ve işletmeciler Alp Franko ve Julien Martin’in payı büyük.

Hem lezzet hem eğlence

Şimdi biz gelelim, bu son derece değişik menüye ve olayın ikinci bölümünün kahramanına... Şef Kaan Karagöz, tam bir Ege çocuğu, zaten bu kültürün aşığı. Menüde gerek eğitim aldığı Mutfak Sanatları Akademi’sini, gerekse Çeşme ve İzmir tatlarını hemen fark ediyorsunuz. Başlangıçlarda peynir köpüğü, kekik yağı ve kıtır ekmekler, açlığımızı bastırıyor. Siz yine de fazla yemeyin bunlardan zira, arkası yufka değil, zengin tabaklarla süslü.

Haberin Devamı

Öncelikle masaya gelen kereviz carpaccio o kadar sevildi ki, tekrar istedik. Aynı anda gelen tuna tartar, rozbif, zeytinyağlı yer elması ve kaburga tako da son derece enfes ve değişik tatlardı.

Sıcaklara gelince, en revaçtaki tabak karides tempuraydı. Ayrıca son günlerde şık restoranların lezzetleri arasına girmeyi başaran kokoreçin Meksikalıların takosuyla buluştuğu tabak, karidesli çıtır börek ve falafel de mutlaka denenmeli. Zira biz hepsinin tadına bakıp, yemeği sonlandırdık.

Masanın toplanmasıyla bir sessizlik oldu ve sahne hareketlendi. Cumaları ENBE Orkestrası’nın çıktığı mekanda, sürpriz isimler de sahne alıyor. İstanbul’un bu son trendi, uzun soluklu olacak mı bilemiyorum, fakat ben müzik ve yemeğin beraber olmasına alıştım bile...