İsviçre’ye bu seferki gidişimde bazı kuralların değiştiğini görmek beni hem endişelendirdi, hem de güvende olduğum hissini verdi. Lugano Como trenindeki iri bomba köpeği, kompartımanda hepimizi kokladı. Güvenlik görevlisi, harbe gidecekmiş gibi görünen kıyafetiyle çok hoş bir izlenim vermedi. Güven ve endişe her yeri sarmış.
Torno’ya yaklaştığımızda, Como’dan gölde dolaşmak için gişe memurundan bilet aldım. Ve görevliyle, “Nerede mola verelim?” diye sorunca “Torno’ya mutlaka gidin, sakinlik ve huzur vardır” yanıtını verdi. Kaptan anons ettiğinde çımacıya “Bu kasabada yemek yiyecek bir yer biliyor musunuz?” diye sordum. “Como’da Türk bir ailenin çok iyi restoranı var, oraya gidin” yanıtını alınca duygulandım. Biz Türkler yurt dışında da başarılıyız dedim içimden.
Gelelim şimdi Ekinciler’in İsviçre hikayesine... Ailenin babası 1979’da yasal olmayan yollarla Sivas Şarkışla’dan İsviçre’ye kadar geliyor ama yakalanıp İtalya’ya geri gönderiliyor. Yılmıyor tekrar deniyor ama başaramayınca Como’da kalmaya karar veriyor. Bir İtalyan restoranında bulaşıkçı olarak işe başlıyor. “Azmin elinden hiçbir
şey kurtulamaz” prensibiyle komi, garson ve servis şefi oluyor.
Altı yıl şeflik yaptıktan sonra lokantayı satın alarak Comolu saygın bir iş adamı kimliğini kazanıyor. Ailesini de yanına alan baba Ekinci, mülklerine geçtiğimiz yaz üç yıldızlı otel restoranı ve barını katıyor. Vapore Torno adlı mekanda Berlusconi dahil birçok ünlüye hizmet vermeye başlıyorlar.
Manzarası da yemekleri de müthiş
Menüde sade İtalyan yemekleri mevcut. Ağırlık, bölgesel göl balıklarında. Öğle servisinde turistler çoğunlukta. Akşamlarıysa daha çok müdavimlere hizmet veriliyor. Kasabada yaşayan kişilerin sosyal mekanı burası. Vapore, birçok düğün, nişan
ve toplantıya ev sahipliği yapıyor. En az elli çeşitlik bir açık büfe, her akşam misafirleri bekliyor. En çok tercih edilenler levrek, göl balığı ve carpaccio.
Como gölünden çıkan hamsiye benzer küçük bir balık ve özel soslu karamelize soğan, aranan tatlardan. Alacart’ta güneş balığıyla yapılan risotto, nefis lezzetlerden biri. Misrottini balığının kurutulup, ızgara yapılarak mısır pastasıyla sunulmasıysa enteresan. Yine bölgenin zeytinyağı, balı ve keçi peyniri de tercih edilen ürünler arasında.
Vapore Torno’da fiyatlar, Lugano’ya göre yüzde 40 daha hesaplı. Restoranları şık ve servisi iyi seviyede. Ayrıca en önemlisi, göl manzarası müthiş. Yürüyüş turlarına katılan emekliler, buradaki otellerde kalıyor.
Ailenin en genç üyesi olan ve bize servis yapan Volkan Ekinci, yeni açacakları tesisle uğraşıyor. İşleri yöneten Ali Ekinci’yse yeni konsepti lounge tarzı müzikle özel fiyatlı saatler olacağını söyledi. Ağabey Osman Ekinci de yönetimde söz sahibi. Görülüyor ki bölgede yaşayanlar, bu mekanı kendilerine ait bir yermiş gibi benimsemişler.
