Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milano, tekstil modasının merkezlerinden biri olmasının yanında birçok sektöre de liderlik yapan büyük bir şehir. Aynı zamanda Roma’nın üzerinden birçok yükü aldığını da biliniyor.

Yiyecek-içecek alanında atıştırmalık ve içki sunan aperativo barlar oldukça büyük yer tutuyor. Bunun yanı sıra İtalyan lezzetleri ya da sadece deniz ürünleri olan balık lokantaları her akşam müdavimleriyle ve turistlerle buluşuyor. Hemen hepsi, görselleriyle ilgi uyandırıyor. Siz daha menüye bakarken genç bir kız, İtalyanların başlangıç içkisi proseccoyu ikram ediyor. Bunu öyle bir samimiyetle yapıyor ki, mecburen kabul edip, çoğu kez mekanın misafiri oluyorsunuz. Bir tavsiye üzerine şehrin sanat mahallelerinden Brera’daki II Cestino’yu akşam yemeği için seçtik. Doğru da yapmışız. Tunuslu garson Abdul Badrouss başta olmak üzere, ekip takdiri hak ediyor. Üstelik yemekler lezzetli ve makul fiyatlı.

Haberin Devamı

Başlangıç bölümünde, kişi sayısına göre tepsiden deniz ürünlerini seçebiliyorsunuz. Diğer başlangıçlara bakacak olursak, üç farklı balığın çiğ halinden marine edilerek yapılan ve özel soslarla sunulan tabaklar başarılıydı. Katalonya stilinde masaya gelen yengeç ve büyük karides denenebilir. Sote deniz kabukluları da bize göre bir lezzet. Küçük bir İtalyan tadıyla başlamak isterseniz, şef Alessampro Carta’nın spesiyali olan deniz ürünlerinden yapılmış salatayla ahtapot ve karidesli carpaccioyu tadabilirsiniz.

Seçenekler çok fazla

Makarnadaysa II Cestino’nun hem ortağı hem de müdürü olan gerçek bir gurme Damiano Marigliano’nun tavsiyesiyle iskorpit balıklı ev yapımı iri makarna yedik. Sicilya yemeği olan ve sevilen bu makarna, iri parmesanla daha da lezzetli oluyor. Diğer seçeneklerse ıstakoz ve basillikli spagetti ve deniz kabuklularının içi ve pesto sosla yapılan noodle. Balıklar hem taze hem de çok çeşitli. En çok tercih edilenler deniz levreği, kalkan ve çupra. Bunların 100 gramı 6-9 euro arasında.

Kral yengeçler ve ıstakozlar da makul fiyatlı. Bunun yanında birçok balık ızgara, tava, soslu ve sebzeli olarak da sunuluyor.

İtalyanlara özgü tüm tatlılar mevcut. Fakat espressoyla beraber gelen, Katalan yöresine özgü biskotlar ve diğer ortak Serra Samuele’nin yaşadığı bölgeden gelen Limoncello, 1967’den beri lokantanın en tercih edilen finali olmuş. Burayı açan Bettino Craxy, yıllar önce bir menü oluşturmuş ve bugüne kadar hiç değişmemiş.

Milano’ya yolunuz düşerse Brera bölgesini gezmeye zaman ayırın. Şık mağazaları gezin, acıkınca da yemeğinizi bu bölgede yiyin.