Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ŞEHRİN YENİ  GÖZDESİ: GALVİN
Bir restoranda yemek yerken etrafı seyretmenin ve incelemenin insanı bu kadar mutlu edeceğini tahmin etmezdim Galvin’e gitmeden önce... Zeytin ağaçları, heykeller, objeler ve değişik dekoratif unsurlar, gözünüzü hiç yormuyor, adeta insanı oyalıyor. İster istemez bu dekorasyondan etkileniyorsunuz. Burası aslında bir restoran değil, bir kompleks gibi; girişi, barı, manavı, hazırlık mutfağı, son dokunuş bankosu, dinlenme salonu ve terasıyla yerinize oturup soluklanabilirsiniz. Sonrası için tavsiyem, bunların hepsini tek tek dolaşmamız olacak. Özellikle duvarlardaki seramikleri incelemenizi önereceğim, gece boyunca da salonun sürprizlerine kendinizi hazırlayarak gözü kulağı yormayan ışığı ve müziği de izlemenizi...
Lezzet ve opera bir arada
Yemeklerde öncelikle somon füme ve avokadolu bruschetta ile parmesan peynirli ızgara taze kuşkonmaz aldık. Daha sonra ara sıcak olarak acılı domates soslu kalamar ve kabaklı kızarmış karidesi paylaştık. Bu arada tadına baktığım dana ve ahtapot karpaçyo, geçtiğimiz hafta Roma’da tattığım lezzetlerle eş değerdeydi.
Sıcaklarda taze domatesle, fesleğen soslu peynirli ravioli ve dana etli domates soslu papardelle ile gorgonzolalı gnochhi’nin de tadına baktık. Zira bunları şef Asım Gündüz günlük olarak yapıyormuş. Tam bu arada arkamdan gelen muhteşem bir opera ziyafetiyle irkildim. Dönüp baktığımda, şef kıyafetleri içindeki İstanbul Devlet ve Opera Balesi sanatçılarından Can Haksoy, Begüm Karacasu ve Bahadır Özkoca’nın söyledikleri aryalar, salonu adeta sus pus etti. Çıt çıkmıyordu, muhteşem bir akustik içinde huşu ile dinledik.
Enfes ve tam kıvamında
Ana yemeklerde tadımlık gelen ağır ateşte pişmiş dana eti ve arpacık soğanıyla gelen sebzeli risotto enfesti. Bir de üzerinde mozzarella ve ıspanak bulunan fırında bonfile hakikaten denenmeli. Son olarak masa tamamen boşaldıktan sonra servisler değişti ve bir tatlı geçidi başladı. Hakikaten restoran müdürü Mete Ak’ın tavsiyesiyle tattığımız, vanilyalı dondurmayla gelen sıcak çikolata sufleyi, dağ meyveleri soslu krem brulee’yi ve çeşitli sorbeleri tattık. Tam bitti derken, pastane şefi elinde bir tiramisu tepsisiyle gelip, herkesin tabağına birer kaşık tam kıvamında tiramisu koydu. Artık bunun üzerine birer kahve istedi tüm masa haliyle...
Yeni başarılara koşuyor
Arkadaşım, dostum Jüpiter Group Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Topal, yine muhteşem bir esere ekibiyle imza atmış. İstanbul a’dan z’ye her detayıyla bir eser daha kazanmış oldu. Gittiğim gece gelen misafirlerin birçoğu tanıdık simalardı ancak en önemlisi, şehrin bu seviyede bir İtalyan restoranı kazanmış ve gastronomi haritasına bir değer katılmış olması diye düşünüyorum. Burayı usta ellere teslim etmiş, Mustafa Coşkun yönetimindeki Galvin yeni başarılara koşuyor.