Serfiraz Ergun

Serfiraz Ergun

serfiergun@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mart ayının son günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin perdeleri son kez açıldı ve kapandı. Hikmet Körmükçü, Nedim Saban, Macide Tanır gibi tiyatro insanları dizelerle, gözyaşlarıyla bu olaya tanık oldular . Ertesi gün de  Meclis kürsüsünden CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal “İstanbul’u yağmalıyorlar, sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul” dedi.  Bunlardan önce, 27 Mart Perşembe sabahı  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gazetecileri Sait Halim Paşa Yalısı’nda kahvaltıya davet etmişti. Sağına danışmanı Kenan Işık, soluna ise İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya oturmuştu.
Kahvaltı masasının civarına bir yere de koskoca bir maket yerleştirilmişti,  Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nu da içine alacak Lütfü Kırdar Kongre Vadisi’nin maketi. Başkan Topbaş; “Bizden şüpheleniyorlar,  Muhsin Ertuğrul Sahnesini yıkıp yerine cami yapacağımızı sanıyorlar” dedi, alaycı bir şekilde. Yalan mı? AKP’nin kökleri olan partiler “Taksim’e cami” diye tutturmadı mı?  Yaptıkları ilk icraat İstanbul’un kaldırım taşlarını yeşile boyamak değil miydi?
Güven dediğin şey zamanla oluşur, lafla değil. Bekleyip göreceğiz. Kenan Işık da Orhan Alkaya da Başkan Topbaş’ın atadığı tiyatrocular. Onların icraatını da bekleyip göreceğiz. 

Haberin Devamı

13 ayda bitecek
Önce Başkan, “Kongre Vadisi 13 ayda bitecek” dedi. Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu için Kenan Işık; “Orada bir oyun sahneye koymak için insanın hevesi kalmıyordu. Sahne derin olabilir ama eni çok dardı. Oyun sırasında sürekli dam akardı, kovalar koyardık. Bir seferinde tavandan sahneye kedi bile düşmüştü” dedi. Lafı Orhan Alkaya aldı;
“Sahnenin tavanında koskoca bir boşluk vardır mekanizmaların bulunduğu. Haliyle de bol bol fare barınır burada. O yüzden tiyatrolar kedisiz olmaz. Kediler oyuncunun hayatını kurtarır” dedi. Özür dilerim ama al sana bir Türkiye klasiği daha. Faresiz ve kedisiz tiyatro olmazmış. Başkan Kadir Topbaş,  Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni yok etmeyi hiç düşünmediklerini, orasının zaten ekleme bir bina olduğunu söyledikten sonra, “Tiyatro hayatın can alıcı ayrıntılarına tutulmuş bir mercektir. Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yerine akustik ve teknoloji açılarından mükemmel,  3500 metrekarelik, 600 koltuk kapasiteli bir tiyatro binası projemiz var” dedi. “Halkımız güvenmemekte haklı, bundan önceki iktidarların Kayseri’ye liman yapma projeleri bile vardı, biz de kendimizi  iyi ifade edemedik” diye güven tazelemek istedi. Aslında maketin fotoğraflarını İstanbul sokaklarına asmak gerekir ki halk da görsün.

Haberin Devamı

AKM de 1 Haziran’da tadilata giriyor
Kongre Vadisi 207 milyon YTL’lik büyük bir proje. Uluslararası kongre turizm pazarı 150 milyar dolar, kongre turizmi bunun yüzde 30’u. Türkiye bu pazardan sadece yüzde 3 pay alıyor. Kongre Vadisi içinde yer alacak olan Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ne de 9 milyon YTL harcanacakmış.  Kongre Vadisi Hilton’dan başlayıp, Açık Hava Tiyatrosu’nu da içine alıp, Mim Kemal Caddesi’ne kadar dayanan, kuzeyden de İtfaiye, Cemal Reşit Rey Salonu ve Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni çeviren, Harbiye Orduevi’ne dayanan bir proje. Yollar da Lütfü Kırdar’ın Rumeli Salonu’ndan Hilton’un Convention Center’ına kadar yer altına alınıyor. Vadi, protokol hariç araç trafiğine kapalı olacak. Aklıma gelmişken: Atatürk Kültür Merkezi de 1 Haziran’da kapılarını kapatıp tadilata giriyor. 

Haberin Devamı

TAÇ’lı sohbetler

TAÇ Vakfı (Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma) cumartesi akşamı bana güzel bir gece geçirtti, çok teşekkür ederim. Başkan Prof. Gül İrepoğlu telefon edip davet ettiğinde hoş bir şey olacağını anlamıştım zaten.
TAÇ Vakfı artık ev toplantıları yapıyor derneğe yardım için. Cumartesi akşamı konuk müzikolog Emre Aracı’ydı. Sultan Abdülaziz’i Warner Classics sanatçısı yapan, Osmanlı Sarayı’ndaki Avrupa müziğini Türkiye’ye  ve dünyaya tanıtan orkestra şefi, besteci Emre Aracı. “Donizetti Paşa” isimli Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan roman tadında bir kitabı vardı, şimdi de Naum Tiyatrosu’nu yazıyormuş. Cumartesi gecesi ev sahibi Sevda-Oğuz Bozkurt çiftiydi. Vaniköy’de çok zevkli, Türk resminin ve heykelinin örnekleriyle dolu bir evde oturuyorlar.
Bir akşam yemeği düzenlemişler, konuklar ücretle geliyor ve geliri TAÇ Vakfı’na gidiyor. Emre Aracı da Osmanlı Sarayı’nın müzik gelenekleri ve zevklerinden bahsetti, her iki kitabından da alıntılar yaptı aynı zamanda hem kendi bestelerinden hem de saraydaki batı müziği bestelerinden örnekler çaldı. Böyle güzel geceler devam edecek. TAÇ Vakfı’nı  (0212 2309680) arayıp programı alabilirsiniz.