Murat Murathanoğlu ve Murat Kosova... Şimdi millet diyecek “Bu işi bize öğretenlerin başında Murat Murathanoğlu gelir, kes sesini...” Sesimi keseyim de ee, maçları da izliyoruz icabında. Hakem, hakem... Bilmiyorum koca turnuvada bir tek bize mi oluyor?
Mesela, Britanya - Polonya maçı. “Hakemler Britanya’yı bu hale getirdi” dendi. Murat Kosova, son İspanya-Türkiye maçında şunları söyledi: “Neyse bizim de lehimize kasti faul verdiler”, “Hakemler her temasa çalmaya başladılar yine”, “Adam kastiyi geçti kırmızı kart kırmızı.”
Tekrarına bakıyoruz yani orta karar bir hata. Sonuçta maçları biz de izliyoruz. Bu kadar gerilime gerek yok. İzlerken biz zaten yeterince kendi kendimize geriliyoruz! Bir de üzerine Kosova yorumu geliyor. Daha çok maçımız var. Ve anlaşılan maçlara hakemlerle başlayıp hakemlerle bitireceğiz.
Bir de unutmadan ‘dokunulmaz’ bir adam var. Hidayet Türkoğlu. Toz kondurulmuyor. Hakemler mutlaka hata yapacak, taraflı olacak vs. “Televizyonun sesini kapat öyle izle” diyenler geniş bir kitleyi de oluşturuyordur, biliyorum. Amaç maçı izlemek sesi ve görüntüsüyle. Ben biraz orta yolun bulunmasını istiyorum o kadar. Yoksa yeri geliyor bizde sallıyoruz icabında hakeme! Bu arada NTV Spor’da maçları yorumlayan İbrahim Kutluay sordu: “Dünya ikincisi olurken hakemlere laf eden oldu mu?”
DEVRİMCİ Mİ, GÜZEL Mİ?
‘Dünya bu kızı konuşuyor’ diye Show TV ana haber bülteninde bir haber. Daha önce de genç kızımızı görmüştük. Adı Camila. Şili’deki öğrenci hareketinin liderlerinden. Biz tabii kız güzel diye balıklama atlıyoruz. Her kanala çıkıyormuş Camila. Tabii ki çıkacak. Onlar ‘güzel devrimci kız’ diye çıkarıyorlar. Camila da “Fırsat bu fırsat derdimizi anlatayım” diyor. Bir de genç bir çocuk var liderlerden. O da sık televizyona çıkıyor Girgio Jackson adı. 24 yaşında Santiago Katolik Üniversitesi’nde öğrenci lideri. Ee, o erkek tabii bizi ilgilendirmez. Şili’deki öğrenci hareketini konuşuyor dünya aslında, güzel ya da çirkinleri değil!
YALANCI BAHAR!
Aynısının tıpkısı... Bu vazgeçilmezde geriye tek bir şey kalıyor; oyuncu kadrosu. Fahriye Evcen’le Cansel Elçin işte bu sene yaptıkları bu dizinin parasını alırlar, gittiği yere kadar. Dedim ya konular aynı, ilişkiler aynı, diyaloglar aynı dizilerde. Başlarken hemen çorap söküğü gibi geliyor. Bu aynılığı farklı kılan en önemli ayrıntılardan biri karaktere oyuncu biçmek.
İlk bölüm izlenimim, olmadığı. Dizimizin müziği de bu tek düzelikte büyük etken. Bu yönetmenler dizinin müziklerini yapanlara “Sen yap her kareye müzik belgesel niyetine” diye yaklaşımlarını inatla sürdürüyor. Bir de dublaj. Dizinin dublajı olmamış. Galiba ‘Yalancı Bahar’ı yalancı yapan iki ayrıntı da bunlar oluyor.
REHBERiM
BU KADRO HÂLÂ İŞ YAPIYOR
Slyvester Stallone imzalı bir film; ‘Cehennem Melekleri’. Bol ‘Amerikan propagandalı dövüş’ filmlerinin hâlâ iş yaptığının bir belgesi. Hoşlananlar zevk alacaktır. (ATV/20.00)
