Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ne kadar saklansa ne kadar gizlense, bir yerlerde anlatanlar, haber verenler var. Turuncu devrim hikayeleri anlatanlar var... Bir rengi var tabii ki, olanların hatırlarda kalacak bir rengi; duman, gaz, zulüm. Provokatörlere inanmayın, her görüntüye aldanmayın... İnanacak o kadar çok görüntü izledik ki, onlar yetti, hem de fazlasıyla!

CAN’IN FERYADI
Her şeyin başladığı an, Can Dündar’ın duyduğum sesi oldu; Bir gazeteci ama önce bir babanın ferya-dıydı. Can, sakin konuşan, her daim sükunetini koruyan biridir. “Ben de tomanın altına yatacağım” feryadını duyduğumda, “Oralarda, Divan Oteli’nin girişinde çok kötü şeyler oluyor” dediğinde ve “Lütfen” diye yalvardığında, gece yeni başlıyordu.

GECENİN EN ANLAMLI YAYINI!
Bir başka açıdan penguen hali denebilir. SKYTURK360 kanalında ‘Muhabir’ belgeselinde yayınladı. ‘Pol Pot Zulmünün Ardından’ başlığı dikkatimi çekti. Kamboçya üzerine bir belgeseldi. Tam bu gece yayınlanması bir tesadüf müydü? Zulmün bizatihi kendisi bu topraklarda o saat diliminde yaşanıyordu. Ama sanırım bu illüzyon birden kayboldu bende: Ne zaman? ‘Hayat Batuhan’la Güzel’ yayınlanmaya başlayınca... Burada hemen altını çizeyim, kesinlikle bu programı hazırlayan arkadaşlarımıza saygısızlık söz konusu değil. Zamanında hazırlanmış ve yayınlanmış, üzerinde uğraşılmış, kendi muhabir arkadaşlarımızın yaptığı bir çalışma. Ben zaman ve zeminindeki halini yazdım.

MEYDAN KONTROL ALTINDA GÖRÜNTÜLERİ
Meşhur üçlü diyeceğim artık; CNN Türk, NTV ve Habertürk... Dönüp dönüp baktığımda, karşımda boş Taksim Meydanı görüntüsü vardı. ‘Meydan kontrol altında’, ‘Taksim Meydanı’nda kimse kalmadı’ başlıkları. Biraz biraz Ankara, Kennedy Caddesi’ndeki duruma el atıyorlardı. Oranın önemi, bazı CHP milletvekillerinin olmasıydı. Yalnız bir ayırım yapmakta fayda var. CNN Türk ve NTV’nin haberi veriş tarzları, “Marjinaller püskürtüldü” sığlığında değildi. Hatta ben sabahın ilk ışıklarına doğru denk geldiğim haberlerinde polisin şiddeti üzerine metinler de verdiler. DHA, hemen hemen her noktadan görüntüyü geçti. Her iki kanal, “Şiddet körüklenmesin” yorumuyla çok fazla görüntü girmediler. Bu onların tercihiydi.

Ekipler çöpleri topluyor
Habertürk bu ikiliden ayrıldı. Net tavrını koydu. Gezi Parkı özel haberinde yani ‘eylemciler’ püskürtüldükten sonra yapılan temizlik görüntüleri eşliğinde bir gezinti yapıldı adeta. “Ekipler şu an temizlik çalışmaları yapıyor (...) Hummalı bir çalışma var...” Sanırım bu kadar yeter. Fazla söze gerek yok.

DİVAN OTELİ ONLARDAN SORULDU
Gezi Parkı’ndaki hummalı çalışma öncesi, hummalı gaz girişimi sonucu parkın arka tarafındaki Divan Oteli’ne sığınanların halini, lobinin içinden bizlere artı bir kanalı ve Ulusal Kanal verdi.

SAAT 04.17; EMRAH SERBES İSYANDA
“Her yer yaralı dolu” diyor Emrah Serbes; “Romantik tweetler atmakla olmaz, sokağa in, yanıma gel” diye sesleniyor valiye. “Ben sokaktayım, vali nerede?” diye soruyor. “Polisler ruh hastası olmuş durumda” derken sinirlerinin son derece bozuk olduğunu, bunun sonunun hiç de iyi olmadığını söylüyordu Halk TV’de. “Sakinleştirin, çıkın ortaya” diyordu...

TOMA’NIN ALTINDA EZİLMEDİ ÖNÜNE YATTI!
Bugün TV’de sabahın 5’ine geliyordu. “Toma bir kadını ezdi” diye haber yayılmış sosyal medyada. “Onun ham görüntüleri elimizde, işte yayınlıyoruz gerçeği” diye koşturuyordu. Bir de yabancı basına gitmiş bu şekilde haber. Yalan haber. ‘Ham’ görüntü şöyle; genç bir kadın Sıraselviler’de tomanın karşısında. Ona doğru yürüyor. Ve altına giriyor. Toma duruyor. Polisler üşüşüyor, genç kadını oradan çıkarmak için. Bugün TV, “Bakın yalan. Kadın kendini tomanın altına attı” derdinde. O kareyi seyrederken “Yok ezilmedi, kendi altına yattı” diye mi düşünür insan? Bugün TV, sen bu kareyi oyun mu sandın? Yalan haber mi sandın? “Bu böyle olmadı ama genç bir kadının kendini tomanın altına atması da düşündürücü” gibilerinden laf etsen canımı ye! Neler diyorum ben oturmuşum da...