Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ATV’nin ‘Uçurum’ dizisi gerçekten beklenmedik bir olayla başladı. Dizide yer alan kadın pazarlamacısı Nur karakterinin soyadının Serter olarak gazete ilanlarında yer alması ve ardından CHP milletvekili Nur Serter’in de dava açacağını açıklaması üzerine kıyamet koptu.
TV 8’deki ‘Böyle Bir Şey Var mı?’ programına hem Ali Gündoğdu (Süreç Film sahibi), hem de Nur Serter bağlandı. Ben de yapım şirketiyle konuştuktan sonra, diziyi tekrar izledim.
Şöyle bir tablo çıkıyor; dizide soyadı yok, yani sadece “Nur” diye hitap ediliyor. (Bipleme yapılacağı söylenmişti, buna gerek yok, zaten soyadı yok) Söz konusu karakterin adı-soyadı gazete ilanında çıkmış. Ali Gündoğdu “Yanlış yazıldığını, soyadının Sertaç” olduğunu söyledi. Bilmem bu doğru mu değil mi?

Haberin Devamı

‘Kötü niyet’ olduğunu sanmıyorum, ama Serter haklı bence
Nur Serter haklı. Ayrıca yanlış yazıldıysa Süreç Film, ilanı kim hazırladıysa hesap sormalı bu konuda. Bu yapılacak mı? Ortada ‘kötü niyet’ olduğunu zannetmiyorum. Adem Gürses’in de bu konuda çok hassas olduğuna ve bu duruma çok üzüldüğüne kesin eminim. Dizinin başına bir iş gelsin istemem.
Bu arada TV8’ deki programda Ali Bey’in sesi sinirliydi. “Bana kimse yaptırım uygulayamaz” gibilerinden sert bir çıkış yaptı. Ne olursa olsun, ortada bir ‘hata’ var ve bunun taraflarından biri de Süreç Film. Konuya “Öncelikle canlı telefon bağlantısında bulunan, Sayın Nur Serter’den özür dileyerek başlayayım” diyerek söze girmeliydi. Sonradan özür dileme faslı oldu, ama o ilk giriş önemliydi.


FEHMİ BEY ASLINDA KENAN EVREN Mİ?
TRT’de ‘Seksenler’ dizisi galiba biraz daha toparlandı. Karakterler daha bir oturdu sanki. Ara verip tekrar izleyince edindiğim izlenim böyle. Ama hâlâ bu ‘80’lerde neler vardı?’ kronolojik sıralamasından kurtulamamış. O yılları yaşatmakla, o yılları yaşamak arasındaki farkı hâlâ ortadan kaldıramamış. İlk başlarda da dikkatimi çekmişti Fehmi Bey bir nevi Kenan Evren taklidi. “Netekim” tonlaması mesela... Pazarda meyve seçimi, evde disiplini vs. de eklenince ortaya Kenan Evren çıkıyor.


REHBERiM

ÇOK SESLİ ŞARKI SÖYLEME KÜLTÜRÜ
Bizde hâlâ ‘MFÖ’ üç ses vokal yapan tek popüler grup olarak lanse edilir. Bir de Modern Folk Üçlüsü vardır. Yani çok ses ve vokal müzik kültürümüzün içinde yoktur. Çok sesli müzikle haşır neşir olanların popüler müzikteki başarıları daha kolaydır.
Nereden geldim bu konuya; ‘Maçahela Şarkıları’ belgeseli yayınlanıyor bu akşam TRT Haber’de. 1500 yıllık çok sesli şarkıların hikayesi. Gürcü dilinde söylenen bu şarkılar artık kayboluyor. (23.10)

Haberin Devamı

EFSANE DİZİLER KUŞAĞI
Star, “Eski diziler nasıl iyi pazarlanır?” sorusuna güzel bir örnek veriyor; ‘Efsane Diziler Kuşağı’yla. Bugünden itibaren ‘Çemberimde Gül Oya’ başlıyor. Hafta içi her gün 14.15’te. İyi bir iş. En azından öyle sallapati tekrar dizi yayınlamak yerine, ona bir değer biçerek tekrar sunmak daha hoş değil mi?


OKURDAN

İTHAL MALI AMERİKAN ESPRİLERİ
Özel televizyonun şöyle ‘izlenme oranı yüksek şov’larını yapan iki ismi var; Okan Bayülgen ve Beyazıt Öztürk. Denemeler oldu, ama kalıcı üçüncü bir kişi gelemedi. Okurum Mustafa Aydınoğlu bu konudaki boşluğun ithal şovmenlerle nasıl doldurulmak istendiğini yazmış.
“Bloomberg HT, Jimmy Fallon programını bir hafta gecikmeyle altyazılı yayınlıyor (...) Bu verimli topraklar şovmen açığını ithalata yoluyla kapatmaya çalışıyor” diye dalgasını da geçmiş. Bir noktayı daha belirtmiş. İzlenen şovlardaki ‘siyasi mizah’a dikkat çekmiş. Onların yaptığı siyasi esprilerin ‘yerelleştirme’ şansının bizim ülkede olmadığının da altını çizmiş Aydınoğlu. Açıkçası izlediğim söz konusu şovlardaki esprilerin tam da ‘soğuk Amerikan esprileri’ olduğunu da belirteyim. Dizi ihraç ediyoruz, format ihraç ediyoruz, ama şovmen ithalatına hâlâ devam!