Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

Metin Hara, fizyoterapinin ardından aldığı eğitimlerle tamamlayıcı tıp alanında tedaviler yapıyor. Hara, yoluna kişisel gelişim alanında seminerler vererek devam ediyor. ‘Yol’ ve ‘Dem’ adında iki kitap yazdı. 2014’te Ayşe Arman’a verdiği röportajda, kendini ne kişisel gelişimci, ne şifacı, ne fizyoterapist ne de yazar olarak tanımlıyor. Kendi cümleleriyle, “Bence, bolca aşık olan, etrafına farkındalık katmaya çalışan, hayatı kendi anladığı gibi anlatmaya uğraşan, son derece sıradan ve normal bir adamım” diyor.

Haberin Devamı

Bundan iki hafta önce adını Google’da aradığınızda, ya kitapları ya verdiği seminerler ya da katıldığı televizyon programları çıkardı. Şimdi bakarsanız, dünyaca ünlü top model Adriana Lima’yla sevgili olan Metin Hara çıkıyor. Bu yıl kitap yayınlasa, cümleleryine Lima’yla başlayacak. Budurum iyi mi kötü mü kararı
o verecek tabii, bize düşmez.

Dünyaca ünlü bir model, kimle sevgili olsa haber olur. Yaşlı bir iş adamıyla olsa yine haber olur, ama kimse şaşırmaz. Peki kitapları çok satsa bile, maddi serveti olmayan bir yazarla sevgili olsa? İşte buna şaşırılıyor. Hayret edenler haksız değil. Çünkü çoğunlukla güzel kadınlar ve modeller zengin erkekleri tercih ediyor. Bu duruma şaşırabiliriz, ama sevinmeliyiz bence. ‘Parası olmasa bu adamla birlikte olur muydu?’ diye kızmıyor muyuz içimizden? Şimdi de sevinelim o zaman. Bir adamın ruhunu, yazdıklarını ve düşüncelerini sevmiş işte. Belki de biryaz aşkıdır kimbilir? Belki desonsuza kadarsürecek bir aşk.

Elinde somut bir delil olmadan “Reklam aşkı” demek, hem Lima ve Hara’nın kişilik haklarına saygısızlık olur hem de inandırıcı değil. Böyle dünyaca ünlü bir modelle reklam aşkı yapmak için, karşılığında büyük bir maddi gelir getirecek beklentiniz olmalı. Çünkü, durumun maliyeti ağırdır. Ben bu işe sevinenlerin tarafındayım. Bence dünyadaki en büyük servet, hayat okulunda öğrenci olmak. Kendini tanımak, yaşamı anlamaya çalışmak ve insanların hayatlarına dokunmak.

Lima, hayattaki gerçek serveti, yani bunları yapan birini tercih etmiş. Kendisi, yat, villa ve lüks araba alabilecek maddi güce zaten sahip. Onun ihtiyacı olan şey, aşk. Belki kendisini tamamlanmış hissetmek ve mutluluk. Güveneceği bir kalple yola çıkmak.

Haberin Devamı

Haber değeri taşısa bile bana göre imkansız bir aşk değil. Tut ki öyle, imkansız aşklar bitti, artık sadece romanlarda ve filmlerde kaldı diye dövünenler sevinsin. Bunun tadını çıkarıp umutlansın. İkiliye ‘Yol’larında mutluluklar, dilerim aşkları ‘Dem’li olur.

İNTERNET DİZİLERİNİN FENOMENİ ‘GÖRÜNEN ADAM’

‘Televizyon dizileri kendi ayaklarına sıkarken, umutlarımız artık internette’ diye bu köşede sıkça yazarım. Sansürün olmadığı, sürelerin sıkmadığı, tekrar hikayelere başvurulmayan ve farklı türlerde dizi izlemenin tek mecrası, internet. Onur Ünlü’nün yazıp yönettiği ‘Görünen Adam’, son zamanların ilgi çeken dizilerinden. 15’er dakikalık 10 bölümden oluşuyor. Erkan Kolçak Köstendil, Selim Bayraktar ve Hakan Bulut gibi oyuncular rol alıyor. Bilim kurgu, fantastik ve komedi türlerinin harmanı. Dizi, uzaydan gelen kötü adamlarla, İstanbul’da yaşayan, bağlama çalan sıradan bir gencin maceralarını anlatıyor.

Haberin Devamı

Dizinin genç yapımcısı Ali Ateş’le konuştum. Bir yılı aşkın bir süre çalışmışlar. Bütçesi ve prodüksiyonu da televizyon dizileriyle yarışacak düzeyde. Ateş, emeklerine değdiğini belirtip, bazı rakamlar söyledi. Dizi, YouTube’ta 17.5 milyon izlenmiş. Sosyal medyada görüntülenmesi ise, 53 milyon. Zaten internet dizilerinin başındakiler hep genç ve bu da doğal.

Örneğin Doğan Grubu’nun Blu Tv’si de ailenin genç üyesi Aydın Doğan’ın yönetiminde. Yapımcı Ali Ateş, televizyonda dizi yapmak istemiyor. “Keyif alarak çalışmak zor” diyor. Yeni ve ilginç projelerinden de bahsetti. Zaten televizyonda yayınlamak mümkün değil. İnternete dizi yapanların yolu açık olsun.