'Recep İvedik’ serisinin beşinci filminin fragmanı 30 milyon kez izlendi. Biletleri vizyona girmeden ön satışa çıktığında 500 bin sattı. Büyük bir rekor bekleniyor yani. Sinemada bu kadar gişe başarısı yapan seri film için başka bir örnek yok.
‘Recep İvedik’in gişe başarısı sinemada bir dalga başlattı. Bol küfür, kaba saba hareket eden kahramanlar, absürd hikayeler çok kez denendi ama bu oranda gişe başarısı gelmedi. Bu ne bir tesadüf, ne küfür, ne bayağılıkla açıklanabilecek basitlikte. Serinin ilk filmi yayınlandığında küçük bir çocuk olanlar şimdi lise, üniversite öğrencisi. Bu dokuz yılda Türkiye çok değişti. Filmin sinemasal kalitesi ayrı bir tartışma konusu ama hâlâ bu kadar izleniyorsa daha aklı başında analizlere ihtiyaç var.
Eğitimsiz, işsiz ve yoksul bir genç. Aile ortamından uzak yalnız büyümüş.
Tüm bu özellikleri görmeyip, küfür ve bayağılıkla gişe yapıyor demek kolaycılık. Bence Recep seyircisine derdini iyi anlatıyor ve onlar da onu anlayıp hiç yalnız bırakmıyor...
2017 TELEVİZYON HAYALİM ‘KUYU’DAN ÇIKTI
2016’nın son günü yayınlanan yazımda, yeni yılda televizyonla ilgili hayallerimi yazmıştım, aslında benimki televizyon üzerinden bir ülke hayaliydi. İlki ağaçta kalan bir kedinin kurtarılmasını haber veren son dakika gelişmesiydi. Üçüncüsü ise lise öğrencilerinin buluşunu anlatan bir flash haberdi.
Şubat ayında iki dileğim de gerçekleşti. AFAD, belediye ve itfaiye ekipleri, gönüllüler, öğrenciler hep birlikte 11 gün boyunca gece gündüz demeden bir yavru köpeğin kurtarılması için uğraştılar. Haber bültenleri de, sosyal medya da geniş yer verdi bu konuya. Köpeği kuyudan çıkarabilmek için Bahçeşehir Fen Lisesi öğrencileri robotik bir kol yaptılar. O icatları köpeği çıkaramasa da dipsiz kuyulara düşmüş umutlarımızı gün ışığına çıkarmayı başardı. Madenciler bile devreye girdi ve sonunda ‘Kuyu’ kurtarıldı.
Sürprizlerle dolu bir ülkeyiz. Belediyeler köpekleri zehirler, binlerce insan iş kazalarında ölür, hayvanlara yuva yapanlar saldırıya uğrar. “En ucuz şey insan hayatı” deriz, sonra da bu haberler 24 saatte unutulur. Ama bir an gelir, herkes bir yavru köpek için seferber olur. Günlerce haberlerde yer bulur. Bu işe emek verenler de, medyada yer verenler de sadece bir yavru köpeğe değil, aslında tüm ülkeye çok büyük bir iyilik yaptılar. Ellerine sağlık.
YERSİZ UZUN YERLİ DİZİ SONUNDA YERİNİ BULDU!
“Yerli dizi yersiz uzun” sloganını duymuşsunuzdur. 2010-2011’de tüm sektörün buluştuğu bir slogandı. O günlerde diziler 90 dakikalara çıktığı için isyan ediyorduk, bugün 140 -150 dakikalara çıktı. 2017 yılına ait hayallerimden biri de dizilerin makul sürelere inmesi ve farklı türlerde içeriklere sahip olmasıydı. Bunu televizyon başaramasa da internet hayata geçirdi bile.
BluTv 60 dakikalık polisiye ‘Masum’ dizisini yayınlamaya başladı. Yakında ‘Sahipli’ isimli bir korku dizisi başlayacak. Dünya çapında şirketler Neftlix ve Karga Seven Pictures da yeni diziler için çalışıyor. Yakında 45-60 dakikalık dizi isteyenler internette kendilerine bir sürü seçenek bulacaklar.
Uzun süreler, Türkiye’yi yansıtmayan reyting profili ve amansız rekabet televizyondaki dizileri bir kaosa doğru sürüklüyor. İnternet mecrası kaliteyi arttıracak gibi görünüyor. Bakalım, televizyonu nasıl etkileyecek bu durum.